Yengesini Banyoda Kıstırdı Abisi Eve Gelmeden Zorla Sahip Oldu; Gurbetten gelip çalışmak için bir süre abisinin evinde kalıp kendisine yeni bir hayat kurmaya çalışan hain kardeşin uzun süredir yengesine olan tehlikeli bakışları artık yerini tacizlere bırakmıştı, abisinin olmadığı zamanlarda yengesine karşı hallenen hain kardeş bir fırsatını bulup yengesini elde etmek istiyordu. Yine abisinin evde olmadığı bir vakitte banyoya girip duş alacağını söyleyen hain erkek kardeş; ”+yengeciğimm! havlu almayı unutmuşum bana havlu getirir misin?” söylemi ile şeytani planını devreye sokmuştu, olacaklardan habersiz bir şekilde banyoya havluyu bırakmaya gelen yenge kocasının erkek kardeşinin saldırısına uğrayınca ne yapacağını bilemeden ondan kurtulmaya çalıştı ama azgın erkek kardeşin yengesini bırakmaya hiç niyeti yoktu…

Merhabalar ben Serhat. Gemici abimin karısı, yani Handan yengemle olan sikiş hikayemi paylaşmak istiyorum. Bu hikayenin başlangıcı yaklaşık 7 sene önceye dayanıyor. O zamanlar ben 17 yaşlarındaydım, yengemse 21 yaşında. Abimle yeni evlenmişlerdi. Yengem Handan 1.70 cm boylarında, 55 kilo, esmer, alımlı bir kadındı. Abimle severek evlenmişlerdi. Bu evlilik uğruna aileleri bile karşılarına almışlar, ama sonunda birbirlerine kavuşmuşlardı. Beraber bizim baba evinde yaşamaya başladık. Abim gemi kaptanı olduğundan, sürekli başka ülkelere gider, kimi zaman 15 gün, kimi zaman da 2 ay gelmezdi.

Abimin olmadığı zaman yengemi koruyup kollamak bana kalırdı, çünkü babam izinsiz evlendikleri için yengeme çok soğuk ve sert davranırdı. Yengem de onu kolladığım için bana daha bir yakın, daha samimi davranır, bir şeye canı sıkılsa bana anlatır, sevinse benimle paylaşırdı. Önceleri ona karşı içimde hiç şehvet içeren bir his gelişmemişti. Yengemi gerçekten bir abla gibi seviyordum. Ben de derdimi, sevincimi onla paylaşırdım. Odaları benim odamla bitişik olduğundan, abim gemiden döndüğünde, geceleri yengemin abimle sikişirken inlemeleri kulağıma gelirdi. İşte o zaman yengemi ilk defa çıplak hayal ederken buldum kendimi. O andan sonra da, hemen hemen her gördüğüm an yengemin vücudunu çaktırmadan süzerken buluyordum kendimi.

1,5 yıl onu izleyerek ve hayaller kurarak geçti, ama tek bir hareket bile yapmadım ona karşı. Bu geçen zamanda birbirimize çok yakındık, yaş farkı da fazla olmadığından çok iyi anlaşıyor, dertleşiyorduk. Ben üniversiteyi kazanıp başka bir şehire gittim, ama mesajlar ve telefonlar samimiyetimizi koparmadı. Yazları yine beraberdik hep. Yengem benim gelmemi iple çekiyordu. Ben 3. sınıfı bitirdiğimde, yengemin abimle sorunları başlamıştı. Sürekli bana anlatır, ben de onu dinler, akıl verir, sakinleşmesini sağlardım. Yengem bulduğu güzel mesajları bana atar, ben de ona değişik mesajlarla karşılık verirdim. Okul bitmeye yakın gönderdiği mesajlar dahada sevgiliye gönderilen mesajlara yakın olmaya başlamıştı. Ama ben şaşırsam da, buna ihtimal vermiyordum. Yengem artık kız arkadaşlarımı sorar olmuş, ben anlatırken değişik tepkiler vermeye başlamıştı.

Okul bitip o yaz eve geldiğimde yengem çok farklıydı. Her zamankinden daha yakın, benle daha ilgili, her şeyimi kendisi yapmaya çalışan bir kadın buldum. Sürekli göz göze geliyor, gözlerimizi kaçırıyorduk. Ben o sene başka bir şehirde bir devlet kurumunda işe başladım. Yengemle abim de kendi ayrı evlerine çıktılar, bizimkilerden ayrıldılar. Yengemle telefonda konuşuyor, internetten kameralı görüşüyor, günün büyük bölümünü uzakta da olsa beraber geçiriyor, birbirimize üstü kapalı şifrelerle aşkımızı anlatıyorduk. Ama bu zor itirafı yapacak cesaret ne onda, ne de bende vardı.

Ben bir haftalığına annemlere izine geldim. Ben geldiğimde yengem zaten annemlerdeydi ve beni bekliyordu. O gün gülüştük eğlendik ve gece oldu. Annem babam ve kız kardeşim saat geç olunca yatmaya odalarına geçtiler. Ben kendi odamda, yengem de eskiden kaldığı odasında yatacaktı. Yengemle ben TV izliyor, havadan sudan konuşuyorduk. Yengem bir ara su almak için mutfağa gitti. Geri gelirken salonun kapısını kapatıp, “Herkes uyudu galiba…” deyip yanıma oturdu. Üzerinde beyaz bir buluz ve altında eşofman altı vardı. Yüzüme bakıp, “Sen bayağı bronzlaşmışsın!” deyip, yanağıma dokunduğunda, herhâlde kalbimin atış hızı iki katına çıkmıştır. Bana oldukça yaklaştığından, nefesini artık yüzümde hissediyordum. Nasıl yaptığımı bilmiyorum ama, ona doğru yaklaşıp, o pembe dudaklarına küçük bir öpücük kondurduğumu hatırlıyorum…

Sanki zaman durmuş, biz öylece kalmıştık. Daha sonra yengemi kendime doğru iyice çekip, dudaklarına sıkıca yapıştım. O da bana çok ateşli bir şekilde karşılık veriyordu. 4-5 dakika dudaklarımız hiç ayrılmadan öylece öpüştük. Ta ki koridordan bir kapı açılma sesi gelene kadar. Yengem hemen kendini diğer koltuğa attı, televizyon izliyormuş moduna geçtik. İçeri gelen annemdi, her zamanki gibi, “Siz halen yatmadınız mı?” deyip söylenerek mutfaktan su içip geri gitti. Birkaç dakika televizyon modunda kaldıktan sonra, yengem yanıma gelip dudaklarımdan öpüp, “Ben de yatıyorum aşkım!” deyip odasına kaçtı. Yengemi kolundan yakalamak istedimse de, kendini kurtardı. O gece geri gelir diye çok bekledim, ama annemlerin odasına yakın olduğu için olsa gerek, cesaret edip gelemedi.

Ertesi gün abim gemiden döndü. Abimin gelişine hiç bu kadar üzülmemiştim. Abim geldikten sonra, bir hafta içinde yengemle pek yalnız kalma şansımız olmadı. Ben geri döndüm, ama aklım hep yasak aşkımda kalmıştı. Yaklaşık 2 ay yüz yüze görüşemedik, ama bu 2 ay içinde telefonda, internette aşkımızı birbirimize doya doya itiraf ettik. Artık yengeme rahatça ona dokunmak istediğimi, ona sarılmak istediğimi, rüyalarımdan çıkmadığını, çıplak tenine dokunmak, parmaklarımı vücudunun her yerinde gezdirmek istediğimi söylüyor, ondan da karşılık alıyordum.

Aradan 1 ay geçmişti, onu görmek için yanına geleceğimi söyledim. Yengem de çok heyecanlandı, “Gel, ama aramızda cinsellik olmasın ne olur, bunu yapamam!” dedi. Ben de, “Seks için değil, seni görmek istiyorum!” dedim, ama o muhteşem vücudu da görmeden, ona dokunmadan geri gelmek istemiyordum. Abim yine gemiye gitmişti. Bir Pazar sabahı yengeme haber vermeden, kapısını çaldım. Yengem önce kapının dürbününden bakıp, kapıyı açtığındaki suratında olan sevinci ve şaşkınlığı tarif edemem. Gece yatarken giydiği şort ve askılı atlet vardı üstünde ve çok sexy idi. Kolumdan çekip kapıyı kapatarak kucağıma atladı. Boynumdan sarılıp, “Eşek, niye haber vermedin?” dedi. Ben de, yengemi kucağımda, kapının yanındaki duvara yapıştırıp, dudaklarını somurmaya başladım. Bir taraftan da göğüslerini sıkmaya başlayınca, yengem elimden kurtulup içeri kaçtı. Peşinden gittim…

Yengem çaydanlığı ocağa koyuyordu. Arkasından sarıldım, ilk defa kalçaları kucağımdaydı. Arkasını dönüp, dudaklarımdan öperek, “Sakinleş biraz, ne konuştuk hatırlasana, çok ileri gitmeyelim ne olur!” dedi. Neyse, öpüşüp koklaşarak kahvaltımızı yaptık. Ama benim açlığım yengemeydi. Kahvaltımız bitince, “Doydun mu?” dedi. Ben de, “Senden başka bir şey beni doyuramaz!” dedim. O da istiyor köpek gibi, ama nazlanıyordu. Salona geçince, koltuğa oturup, yengemi kolundan çekerek, yüzü bana dönük şekilde kucağıma oturttum. Dudaklarına yapıştım. İki avucumla kalçalarını sıkıyor, elimi atletinin içine sokup, sırtından çıplak tenine dokunuyordum. Benim yarak kazık gibi olmuş, tam bacaklarının arasında yengemin bal kutusuna baskı yapıyor, bu da yengemi daha da azdırıyor, yarağımın üzerinde sürtünüyordu…

Yengemi kucağıma alıp yatak odasına geçtik. Yatağın üzerine yengemi uzatıp, ben de yanına uzandım. Bacaklarını okşamaya başladım. Atletini yukarı sıyırıp, göbeğini yalamaya başladım. Ellerim o taş gibi memeleriyle buluştu, gerçekten mükemmel ebatlardaydılar. Atletini tamamen çekip çıkardım, yengemin bembeyaz göğüsleri karşımdaydı. Hemen dudaklarımı yapıştırıp, yalamaya başladım. Meme uçlarına ufak ufak ısırıklar atıp, yengemin kasılmalarını izlemek çok hoştu. Yengem altımdan kalkıp, benim tişörtümü çıkardı ve vücudumu yalamaya başladı. Kemerimi çözüp, düğmeleri tek eliyle açmaya başladı. Son düğmeyi açmadan elini içeri daldırıp, boxerin üstünden benim yarağı yakalayıp, avucunda sıkıp, oynamaya başladı. Belimden tutarak pantolonla beraber boxerı dizlerime kadar çekip, benim yarağı sağ eline alıp, ağzını yanaştırıp, somurmaya başladı. Ben de saçlarından tutup, iyice bastırıyor, yengem nefessiz kalınca geri çıkarıyordum…

Birkaç dakika böyle gittikten sonra boşalmadan çıkardım ağzından. Yengemi yukarı çekip, yanıma yatırıp, elimi şortunun içine sokup, külotunun üstünden o mükemmel amcığı avuçlamaya başladım. Yengem inleyerek kıvranıyordu. Elimi geri çekip, külotunun içine soktum. Amının yarığına doğru parmaklarımı götürünce, sırılsıklam bir amcıkla karşılaştım. Orta parmağımı içine kaydırınca, yengem çıldıracak gibi olup, inlemeleri yükselmeye başladı. Parmaklarımla amına git gel yapmaya başladım. Yengem çok geçmeden çığlıklarla orgazm oldu. Pantolonumdan tamamen kurtulup, onun da şortunu indirmek istedim. Ama yengem, “Yorganın altına girelim ne olur!” diyerek bana engel olmaya çalıştı. Yorganı üzerimize çekip, yengemin şortundan ve külotundan da kurtuldum. Yorganın altından bacaklarının arasına kayarak, o muhteşem amcığa dudaklarımı dayayıp, somurmaya başladım. Dilimi yuvarlayıp amına sokup çıkarıyor, ufak ısırıklar atıyor, bütün sularını yutuyordum. Yengem altımda kıvranıyor, deli oluyordu…

Artık yengemi sikme zamanı gelmişti. Yukarı doğru kayıp, dudaklarına yumuldum. Benim yarak taş gibi olmuş, yengemin o muhteşem amcığına sürtünüyordu. Önüne diz çöküp, benim yarakla, am dudaklarının arasını fırçalamaya başladım. Amcığının sularıyla yarağımın başını iyice ıslattım. Yengemin bacaklarını omzuma alıp, gözlerinin ta içine bakarak, bir anda dibine kadar kökledim. O tatlı çığlığı hiç unutamam. Yengemin amı yanıyordu. Sanki sikim bir anda alev aldı. Yengemin gözleri kocaman açıldı biranda. Sonra yavaşça gidip gelmeye başladım. Yengem tırnaklarını sırtıma geçirmiş, zevkten ne yaptığını bilmiyor, sırtımı yırtıyordu. Bu beni dahada azdırdı, sert sert vurmaya başladım amına. Şak şak şak diye sesler çıkmaya başladı. Her geçirdiğimde, yengem 2-3 cm yatakta kayıyor, deli gibi inliyordu. Çok geçmeden yengem yine boşaldı…

8-10 dakika sonra amından çıkıp, yengemden ellerinin ve dizlerinin üzerinde durmasını istedim. Arkasına geçtiğimde, o amcığın arkadan mükemmel görünüşünü anlatamam. Sikimin kafasını amına dayayıp tekrar daldım. Ata biner gibi saçından tutup, kalçalarına şaplak atarak deli gibi sikmeye başladım yengemi. Yengem altımda orgazm olmaya doymuyor, boşaldıkça boşalıyordu. Artık sıra bana da gelmişti nihayet. Yengemin saçını bırakıp, iki elimle kalçalarını avuçladım ve “Aşkım bu defa beraber boşalacağız!” dedim ve hızlı hızlı geçirmeye başladım. Yengem saçlarını sağa sola savurarak, “Daha hızlı aşkım, uçur beni!” diye bağırıp, çığlık atıyordu. “Ben çok yakınım!” dediğimde, “Ben de, ben de!” diye cevap alınca, son birkaç kez daha o ateşli şeftaliye jet gibi girip çıktıktan sonra, ikimiz de inleyerek patladık. Daha önce hiç bu kadar çok boşalmamıştım, sanki hortum gibi yengemin amına fışkırdıkça fışkırdım. Sonra üzerine yığılıp kaldım.

Leave a Reply

Your email address will not be published.

2 Comments