Yağmur’la evleneli bir yıl oluyor. Evlilik öncesinde beş yıla varan bir sevgililik dönemimiz oldu. Çok iyi anlaşıyoruz ve kafalarımız birbiriyle çok uyumlu… Karım Yağmur 26 yaşında, 1.68 boyunda, dolgun göğüslü, dolgun popolu ve yüzü modeller kadar güzel bir kadın. Öylesine ki, yolda yürürken görenler dönüp bir daha bakıyor. Hani bu durum hoşuma gitmiyor da değil.
Yağmur’a fena halde aşıktım, beş yıllık flört döneminin sonunda geçen sene evlendik. Cinsel hayatımız daha sevgililik dönemlerinden beri aktifti. Yağmur’un kızlığını yıllar önce ben bozmuştum. Evlendikten sonra hayatımız daha keyifli hale geldi. Nerdeyse seks yapmadan bir günümüz geçmiyordu.
İkimiz de çalışıyoruz, Yağmur özel bir şirkette yazılım geliştiriyor. Bulunduğumuz şehirde pek üniversiteden arkadaşımız kalmamıştı, sadece Yağmur’un okuldan arkadaşı Cenk ile görüşüyorduk. Cenk Yağmurdan iki yaş küçüktü, ama okulda çok zeki ve yetenekli birisiydi.
Üniversite boyunca Cenk ve Yağmur çok yakın arkadaşlardı. Cenk alt sınıf olmasına rağmen Yağmur’a sınav dönemleri sürekli yardım ederdi. Şimdi ikisi de aynı şirkette farklı departmanlarda çalışıyor.
Cenk iş konusunda çok yetenekli olsa da biraz içine kapanık birisiydi, bildiğimiz kadarıyla hiç sevgilisi olmamıştı. Genelde depresif takılır, ama yeri geldiğinde de bizimle çok iyi anlaşır, eğlenceli birine dönüşürdü.
Çoğu zaman bizim eve yemeğe davet ederdik Cenk’i. Kendisi yalnız yaşadığı için tek başına sıkılmasın diye birlikte güzel vakit geçiriyorduk. Cenk bizdeyken, biz karı koca rahat takılıyorduk. Onun yanında öpüşmeler, elleşmeler ve kendi aramızda bel altı şakalaşmalar yapmaktan çekinmezdik hiç…
Cenk de bazen cinsel esprilerimize kahkahalarla güler, bazen de biz tutkuyla öpüşürken utanıp başka taraflara bakar,
“Yahu yapmayın arkadaşlar, olanı var olmayanı var. Eziyet etmeyin bana…” diyerek şakayla karışık uyarırdı bizi… Yağmur’la ikimiz de ona takılırdık hep,
“Ne yapalım oğlum, içimizden öpüşüp koklaşmak geldi işte… Sen de bul birini de abazanlıktan kurtul artık… Ne yani, sen varsın diye karı koca öpüşemeyecek miyiz?” derdik biz de, kahkahalarla gülerdik.
Bir gün Yağmur özel yemek yapıp Cenk’i de çağırdı, bizim evde üçümüz akşam yemeği yedik. Yemekte biz erkekler rakı içtik, Yağmur da kırmızı şarap… Yemekten sonra da rakı içmeye devam ediyor, televizyon izlerken bir yandan da muhabbet ediyor, eğleniyorduk.
Ekranda oynayan filmin erotik sahnelerinden etkilendim bir ara, Yağmur’la ben yine azınca elleşmeye başladık. Tabii Cenk de bizi öyle görünce utanıyordu, ama eminim ki içi gidiyordu. Nedense Cenk’in karıma kaçamak bakışlarını gördükçe Yağmur’u arzuladığını, karımı becermek istediğini hayal edip daha da azıyordum.
Cenk her ne kadar saf ve içine kapanık birisi olsa da karımı arzuladığını düşünmek hoşuma gidiyordu. Bu yüzden durup durup lafı cinselliğe döküyor, üstü kapalı lastikli cümlelerle ortamı ateşliyor, Yağmur’u iki arada bir derede mıncıklayıp duruyordum.
Sonunda gecenin ilerleyen saatlerinde Cenk bizim oynaşmalarımıza dayanamadı, kalkıp evine gitmek için ayaklandı,
“Ben en iyisi kaçayım arkadaşlar, siz de rahat edin bari…” dedi kinayeyle…
“Bu kadar içtin, araba kullanma bu kafayla, bu gece burada kal!” dedik, gitmesine engel olduk. Her zaman olan bir şeydi. Kafayı çekince evine gitmez, bizde kalırdı. Cenk için salona yatak hazırladık. Biz de yatak odamıza geçtik. Odamıza geçer geçmez karımla öpüşmeye, öpüşürken de soyunmaya başladık.
Hem alkolün etkisi, hem filmin etkisi, ardından Cenk’in bize, karım Yağmur’a kaçamak kaçamak ilgili bakışları… Çok azmıştım gece gece… Karımı yatırdığım gibi, önce memelerini sonra da aşağılara inip amını yalamaya başladım.
“Ohhh… Bütün akşam bunu bekledim Tolga… Yala… Devam et…” diyerek inlemeye başladı Yağmur… Anlaşılan o da benim gibi azmış durumdaydı. Eh, bütün gece ellemedik yerini bırakmamıştım kadının… Karımın amı iyice ıslanıp sulanınca bacaklarını aralayıp amına girdim ve deli gibi sikmeye başladım. Karım sımsıkı sarılmış, altımda şehvetle kıvranırken bir yandan da beni dizginlemeye çalışıyor,
“Yavaş aşkım, fazla ses çıkarmayalım. Cenk yan odada yatıyor, bizi duyabilir!” diyordu. Ben ise onu dinlemiyordum bile, tüm azgınlığımla gidip geliyordum amcığında, acımasızca sikiyordum.
“Yapma kocacım, aygır gibisin bu gece… Yavaş diyorum sana, adam duyacak…” diye sürekli uyaran Yağmur bir yandan altımda kalçalarını indirip kaldırıyor, bana ayak uydurmaya çalışıyordu.
Karım yavaş olmamı istese de durmadan hızlı hızlı pompalamaya devam ettim. Muhtemelen Cenk seslerimizi duyuyordu. Kasıklarımızın birbirine vuruş sesi, aldığımız müthiş zevkle inlemelerimiz, yatağın sürekli gıcırtısı birbirine karışıyordu, oğlanın duymama ihtimali yoktu.
Ben gelene kadar bir iki defa orgazm oldu karım… Ben de sonunda boşalmaya yakın amından çıkarıp ağzına boşaldım. Nefes nefese yanına yatağa kendimi bıraktığımda, karım da soluksuz kalmış, göğsü inip kalkıyordu. Başını çevirip bana baktı,
“Aygır seni… Neden yavaş yavaş, sessizce sikmedin beni? Çok ses çıkardık. Cenk duymuştur bizi… Ne yaptığımızı anlamıştır, çok ayıp oldu çocuğa!” dedi.
“Duysun karıcığım, Cenk yabancımız değil ki… Hem sanki sikiştiğimizi bilmiyor mu sence? Biz karı kocayız, elbette yatağa yatınca sikişeceğiz!” dedim.
“Öyle ama… Cenk bildim bileli yalnız, bekar adam… Onun da canı çekmiştir, yazık!”
“Canı çektiyse çağıralım buraya, o da siksin seni aşkım, bir posta da ona ver. Canı çekip bir tarafı şişmesin diyeceğim ama… Bizim sikişme seslerimizi duydukça mutlaka siki şişmiştir, taş gibi olmuştur. Bekar adam, am yüzü görsün garip, biraz onu da sevindir!” dedim.
Normalde böyle bir şeyi söylemezdim, ama içkinin tesiriyle sözcükler ağzımdan dökülüverdi. Şaka niyetine bir iki kelimeyle başladığım konuşmam grup seks porno fantezisine dönüşüvermişti. Anında söylediğime pişman oldum. Ben bu söylediklerime Yağmur çok fena kızacak, ağzıma sıçacak diye beklerken, karım beni şaşırttı. Gülerek,
“Madem sen Cenk’in beni sikmesini istiyorsun… Olur valla, gelsin siksin beni! Hem benim için de değişiklik olur.” dedi. Ben de güldüm,
“Ne değişikliği kız? Sen ciddi mi diyorsun? Cenk’le sikişin dedim diye kızmadın mı sen bana?” Ben karım teklifime kızacak diye beklerken o tam aksine, benimle aynı şeyleri düşünüyormuş meğer…
Sanırım bilinç altında yaşadığımız, sevişirken beynimizde kurup da bir türlü birbirimize söyleyemediğimiz hayaller, fanteziler fazlasıyla aldığımız alkolün yardımıyla ortaya çıkıyordu. Yattığı yerden dirseğinin üzerinde doğrulup bana baktı, muzip bir gülümsemeyle,
“Canımın içi… Kızlığımı sen bozdun. Senden başka erkek tanımadım. Bir ömür boyu beni hep sen mi sikeceksin? Hiç başka erkek siki görmeyecek miyim ben?” dedi, ardından şuh bir kahkaha attı. Bu tepkisi karşısında ben çok şaşırsam da aynı zamanda çok da tahrik olmuştum.
“Valla doğru söylüyorsun aşkım! Sen de değişik yarak yemiş olursun.” deyip aynı şekilde güldüm.
Karım tekrar uzandı yatağa… Bir süre sessizlik oldu aramızda… İkimiz de sırtüstü uzanmıştık yatakta, tavana bakıyorduk. Başım dönüyordu ama tam olarak alkolün etkisi değildi bu… Karımın açık açık ifade ettiği şeyler heyecanlandırmış, alabildiğine tahrik etmişti beni… Bana söylediklerini tartıyordum kafamda…
Neden sonra bu kez ben ona döndüm. Çırılçıplak uzanıyordu yanımda… Elimi uzatıp az önce içine boşaldığım tüysüz, kaymak gibi kabarık amcığını okşadım dalgın dalgın… İnleyerek elini elimin üstüne koyup bastırdı Yağmur…
Karımın kasıklarını okşadım, dümdüz kaslı karnını, dimdik duran uçları kabarmış memelerini… Taş gibiydi karım… Kütür kütür… Kısrak gibi… Aşırı seksi, iştah uyandırıcı…
Aslında Cenk karıma bakıyor, onu arzuluyor, becermek istiyor diye suçlayamazdım çocuğu… Porno yıldızı gibi seksi, güzel bir karım vardı benim… Başını çevirip ne düşündüğümü soran bakışlarla bana baktı. Bakıştık. Ciddi bir şekilde,
“Değişiklik derken… Gerçekten Cenk’le sevişmek ister misin aşkım?” diye sordum. Karım bu soruma şaşırdı,
“Az önce bana ciddi misin diye sordun ya… Şimdi de ben sorayım. Sevişmek derken?Sen başka bir erkekle sevişmem konusunda ciddi misin?”
“Evet, gayet ciddiyim! Bütün gece seni seyretti herif… Biz öpüşürken bize bakan gözleri parlıyordu. Eminim banyoya gidip seni siktiğini hayal ederek otuzbir çekmiştir. Sana şehvetle, arzuyla bakması ne bileyim, hoşuma gitti işte… Elimde değil, tahrik oldum.” diye cevap verdim. Karım cevap vermeden birkaç saniye düşündü.
“Yani… Farkındayım aslında… Oldum olası bana beğenerek bakar. Belki bu kadar çekingen olmasa teklif de edecek, arkadaş demeden, arkadaş karısı demeden bana asılacak. Bence de… Neden olmasın? Hem farklı bir deneyim yaşamış oluruz, hem de evliliğimize biraz heyecan katmış oluruz!” dedi. Benden yana olan memesini avuçlarken dudaklarını öptüm hırsla,
“Ne yani, bir yılda heyecanımız kayboldu mu demek istiyorsun? Seni heyecanlandıramıyor muyum?” dedim gücenmiş gibi yaparak… Güldü,
“Deli, kaybolmadı elbette, ilk günkü gibi istiyorum seni… Beni sikmene, verdiğin zevklere hastayım. Gel buraya hadi, bir daha sik beni…” diyerek sarıldı.
Tüm bunları konuşurken ikimiz de iyice azmıştık. Karımın dediğini yaptım, araladığı bacaklarının arasına girip ıslak amcığına bir hamlede girdim. Hararetli bir şekilde, bir posta daha sikişip aynı anda boşaldık. Sonra da yaşadığımız seks yorgunluğuyla ölü gibi uyuduk.
O geceyi takip eden günler karımla sevişirken tek konuştuğumuz konu Cenk oldu. Onunla üçlü grup seks yapma düşüncesi sabit fikir haline gelmişti ikimizde de…
“Gerçekten istiyor musun kocacım? Kıskanmayacak mısın beni? Başka bir erkek girecek içime, beni sikecek… İyi düşündün mü? O gece ikimiz de içkiliydik. Fikrin değişmedi mi?” diye soruyordu sürekli…
“Çok düşündüm Yağmur. Seni çok seviyorum. Senin zevk almanı istiyorum, mutlu olmanı istiyorum. Cenk de bunun için biçilmiş kaftan… Hem tanıyoruz, huyunu suyunu biliyoruz, hem ağzı sıkı, dürüst biri, ondan bize zarar gelmez. Yapalım şu işi gitsin, hayalimiz gerçek olsun.”
Sonunda karımla birlikte ciddi bir şekilde karar verdik. Hafta sonu Cenk’i tekrar bizim eve yemeğe davet edecek, istediğimiz şeyi bir şekilde Cenk’e söyleyip hayalimizi gerçekleştirecektik.
Cumartesi akşamı Cenk geldi. Karımın sütyensiz göğüsleri askılı tişörtünden dışarı fırlayacak gibi dururken, külotsuz taytından da amının ve götünün tüm kıvrımları belli oluyordu. Cenk her ne kadar bakmamaya çalışsa da bakılmayacak gibi değildi.
Güzel bir yemeğin ardından salonda sohbet muhabbet derken bir punduna getirip yanımda oturan Yağmur ile ateşli bir şekilde öpüştük yine… Askılı tişörtün üzerinden memelerini mıncıklıyor, taytının önündeki kabarıklığı yoğuruyordum.
Cenk karşı koltukta bize bir şey anlatırken kalakalmış, öylece bize bakıyordu. Sonunda dayanamadı,
“Yahu arkadaşlar… Bir şey anlatıyorum şurada, siz hemen azgın ergenler gibi öpüşüp koklaşıyorsunuz. Öpüşmekle kalsanız neyse, dikey sevişiyorsunuz siz… Size daha önce de söyledim arkadaşlar, yapmayın, benim de canım istiyor sonra…” dedi gülerek…
Artık o da çekinmeyi bırakmıştı. Pantolonun önündeki kabarıklık bariz belli oluyordu. Elini atıp o kabarıklığı dizginlemeye çalıştı. Biz de öpüşmeyi bırakıp ona döndük. Ben direkt konuya girdim.
“Ne yapayım arkadaş, insanın böyle seksi karısı olursa… Her fırsatta sevişmek istiyor insan… Demek senin de canın istiyor Cenk…” dedim. Şaşırdı,
“Ee… Tabi canım… Beni düşünmeden yiyişip duruyorsunuz karşımda… Biz de insanız kanka, ben de erkeğim sonuçta…” Ciddileştim, yüzüne baktım dikkatle…
“Bak Cenk, Yağmur’la uzun süredir bir şeyler düşünüyoruz. Evliliklerde bazen böyle şeyler olabiliyor. Zamanla monoton hale geliyor evlilik yaşamı… Cinsellik… Hep aynı şeyleri yaşamak sıkıyor.” Merakla dinliyordu beni… Yağmur da gülümseyerek ona bakıyor, konuyu istediğimiz yöne çevirişimi dinliyordu o da…
“Cenk… Biz farklı şeyler denemek istiyoruz. Çevremizde güvenebileceğimiz bir tek sen varsın. Güvenilir bir dost, en sevdiğimiz yakınımızsın. Hem senin kız arkadaşın yok, senin de cinsel ihtiyaçların giderilmiş olur diye düşündük.”
“Cinsel ihtiyaç mı? Nasıl yani?” dedi şaşkınlıkla…
“Daha nasıl anlatayım Cenk… Sözün kısası… Yağmur’la sevişmek ister misin?”
Cenk şok olmuştu. Gözleri fal taşı gibi oldu, ağzı bir karış açıldı. İlk tepkisi,
“Abi? Siz kamera şakası filan mı yapıyorsunuz?” demek oldu.
“Yoo… Gayet ciddiyiz. Sen ne diyorsun bu düşüncemize?” Cenk heyecandan kekeleyerek,
“Şey… Bilmem ki… Yağmur?” dedi. O an karıma göz kırptım.
Karım işaretimi alınca kalktı. Kalçalarını abartılı bir şekilde kıvırarak tüm seksiliği ve baştan çıkartıcı havasıyla yürüdü, kanepede oturan Cenk’in yanına gidip oturdu. Pantolonunun üstünden kabarmış sikini avuçladı, sonra da gülümseyerek,
“Sen bilmem diyorsun, ama bak… Cenk, senin sikin çoktan kalkmış, hazır vaziyette!” dedi.
Cenk kıpkırmızı olmuş, adeta dilini yutmuştu. Ben ise olanları zevkle izliyordum.
“Evet karıcım, küçük Cenk kararını vermiş bile…” dedim gülerek… Karım gerilen Cenk’i rahatlatmak için dudaklarına bir öpücük kondurdu,
“Kendini bana bırak aşkım!” diyerek Cenk’in kemerini çözüp pantolonunu çekiştirerek dizlerine kadar indirdi. Boxerini de indirdiğinde Cenk’in kalkmış siki serbest kalmıştı.
Cenk’in siki hemen hemen benimkiyle aynı boydaydı. Fakat kalınlık olarak beni ikiye katlıyordu. Bütün damarları kabarmış, şapkasının morluğu göze batıyordu ve kan hücumuyla şişmiş, kızarmıştı. Altındaki aşağı sarkan irice taşaklarıyla, kasıklarını kaplayan kıvırcık siyah kıllarıyla ürkütücü görünüyordu.
“Mmm…” dedi karım, beğenmiş gibiydi oğlanın yarağını… “Kıllarını almıyorsun bakıyorum. Ama hoşuma gitti böyle… Yabancı erkek siki gibi görünüyor, değişik… Tolga’nın zaten her yeri tüysüz, kasıklarını da hep traşlıyor, kıl bırakmıyor hiç, seninki ilginç geldi bana… Sen aşırı kıllı, benim kocam tüysüz, tam tezatsınız.”
Karım hemen eğilip sikini ağzına aldı. Cenk heyecandan nefes nefese kalmıştı. Karımın o güzel dudakları aralandı, sikinin başını ağzına aldı. Biraz emdi, çıkardı, yalamaya başladı. Pembe dili Cenk’in sikinde aşağı yukarı kayarken, ben karşılarında oturduğum koltukta müthiş azmış durumdaydım. Dayanamadım ve sikimi çıkarıp sıvazlamaya başladım.
Birkaç dakika sonra karım Cenk’in boşalacağını anlayınca hemen saksoyu bırakıp boşalmasını engelledi. Neye uğradığını şaşıran Cenk aptallaşmış haldeydi. Yağmur ayağa kalktı, yavaş hareketlerle, striptiz yaparcasına soyunmaya başladı. Zaten içine hiç çamaşır giymeyen karımın üstünde ne vardı ki? Askılı tişörtü çıkarıp taytını da bacaklarından sıyırınca bir anda yılan gibi çırılçıplak kaldı.
Cenk dilini yutmuş gibi onun çıplaklığına bakıyor, dizlerine inmiş pantolonuyla, önünde taş gibi olmuş yarağıyla kanepede öylece oturuyordu. Karım ne istediğini bilen kararlı bir edayla Cenk’in kucağına oturdu. İki dizini yanlara koymuş, bacakları iyice ayrılmış durumdaydı.
Erkeğin sikini ince uzun parmaklarıyla tutup başını amına yerleştirdi. Cenk’in siki karımın amcığına yavaşça girmeye başlamıştı. Karımı ilk defa böyle dışarıdan, yabancı gözle izliyordum. Dudaklarını ısırarak, zorlanarak kalın yarağı amına almaya, üstüne oturmaya çalıştı.
Yağmur o anda her zaman olduğundan daha seksi görünüyordu gözüme… Cenk’in sikini alabilmişti sonunda… Başını çevirip bana baktı yarı kısılmış, şehvetli gözlerle,
“Nasıl kocacım? Görüntü güzel mi? Tahrik olmuş gördüm seni… Sikin taş gibi olmuş bakıyorum…” dedi.
“Görüntünüz harika aşkım…” dedim memnuniyetle… “Çok seksi görünüyorsun. Cenk’in bilek gibi siki nasıl da güzel giriyor amcığına bir görsen…”
“Mmm… Ohhh… Görmesem bile verdiği zevk harika kocacım… İçimi dolduruyor küçük Cenk…”
“Bence sen ona küçük Cenk deme aşkım, alınacak şimdi… Arkadaşının yarağı kol gibi kalın baksana… Zor aldın içine…” dedim gülümsemeye çalışarak…
Karım tekrar önüne dönüp ilgisini üstüne oturduğu alete verdi. Cenk’in omuzlarına tutunup sikinin üstünde yavaş yavaş oturup kalkmaya başladı. Cenk’in ellerini tutup göğüslerine götürünce, Cenk de o harika yuvarlakları okşamaya başladı.
Karım daha da hızlandı. Amcığı fena halde sulanmıştı, oturup kalkarken içinden süzülen sıvılar erkeğin kıllı kasıklarını ıslatıyor, ıslandıkça daha rahat girip çıkıyordu amına…
“Ohh… Harikaa… Bebeğimm… Çok zevk veriyorsun. Ahh… Kılların klitorisimi gıdıklıyor. Kocacımm… Çok güzel sikiyor beni Cenk… Ohhh…”
Cenk biraz sonra fazla dayanamayıp telaşla,
“Boşalacağım Yağmur! Deli ettin beni… Amcığın çok zevk veriyor. Geliyorum…” deyince karım hemen üzerinden kalkıp kucağına eğildi.
“Ah, çok erken Cenk… Çok erken…” diye homurdanırken içinden çıkmış, suyunda ıslanmış erkeklik organını aceleyle ağzına aldı ve fışkırmaya başlayan döllerini yuttu. Erkek sakinleşinceye kadar sikini ağzından çıkarmadı, iliklerine kadar emdi oğlanı… Ben onlara bakarak sikimi sıvazlamaya devam ediyordum. Birkaç saniyelik sessizliğin ardından,
“Nasıl Cenk, beğendin mi karımı?” diyerek gülümsedim. Cenk koltuğa serilip kalmıştı, nefes nefeseydi. Bana baktı, sadece,
“Süper!” diyebildi. Karımı yanıma çağırdım ve sikimi ağzına verdim. Karım sikimi yalarken Cenk de bizi izliyordu.
“Orda öyle oturup izleyecek misin Cenk? Gel sen de Yağmur’un amcığını yala!” dedim.
Cenk artık o özgüvensizliğini, çekingen hallerini spermleriyle birlikte karımın amına akıtmış gibiydi. Kalkıp üstündeki bir iki parça giysiyi çıkardı, çırılçıplak yanımıza geldi. Domalmış halde bana sakso çeken karımın arkasına geçip amını yalamaya başladı.
Cenk bir süre karımın amını yaladıktan sonra doğruldu, yeniden kalkmış, taş gibi olmuş sikini sıvazlayarak,
“Şeyy… Abi… İzin verirsen Yağmur’u bir kez daha sikebilir miyim?” diye sordu.
“Tabii ki sikebilirsin canım, bana sormana gerek yok ki… Hem bugün buraya aslında yemek için değil, Yağmur’u sikmen için çağırdık seni!” dedim. Sonra da ilave ettim,
“Zaten karım yeterince doymamıştır senin sikine… Biraz erken geldin sen… Hadi bakalım, bir posta daha sik karımı… İkinci postada iyice doyur yarağına…”
Cenk büyük bir heyecanla hala önümde domalmış sikimi yalayıp duran karımın amına girdi, belinden tutup gidip gelmeye, haşin tavırlarla sikmeye başladı.
Karım bir yandan bana sakso çekiyor, bir yandan da arkadaşına sikiliyor ve aldığı zevkten deliriyordu. Cenk amına her soktuğunda karımın o bembeyaz göt yanaklarının puding gibi dalgalanması müthiş azdırıcı bir manzaraydı.
Cenk sikini amına gömdükçe sikimi ağzından çıkarıp minik feryatlarla inliyor, ardından tekrar yalamaya emmeye devam ediyordu. Her zaman pornolarda izlediğimiz ve tahrik olduğumuz olayı gerçekten birebir yaşıyorduk.
Önümde domalmış vaziyette sakso yapan karım arkadan sikilirken ben de saçlarından iki elimle asılıp kendime çekiyor, sikimi gırtlağına kadar sokarken
“Yala sikimi aşkım, yala bebeğim, yarrağımı boğazına kadar al canım…” diyordum. Bir yandan da “Daha sert Cenk… Hadi aslanım… Daha sert sik karımı! Ohhh… Sik orospuyu… Karımın amına koy, namusumu sik…” diyerek hem karıma, hem de karımı siken ortağıma gaz veriyordum.
Gerçi ikisinin de benim gaz vermeme ihtiyaçları yoktu ya… Karım benim sikimden daha kalın bir yarakla tanışmanın hazzı ve mutluluğuyla arkadaşımıza siktiriyordu kendini… Cenk de belki aylardır görmediği bir seks ziyafetine konmuş, porno yıldızı gibi karımı, kocasının sikini yalarken arkadan becerip duruyordu.
Manzaraya fazla dayanamadım ve sonunda böğürerek karımın ağzına boşaldım.
Karım ve arkadaşı hala sikişmeye devam ediyordu. Karım Cenk’e,
“Pozisyon değiştirelim ne olur Cenk, dizlerim mahvoldu!” deyince, Cenk karımı kaldırıp kanepeye yatırdı, misyoner pozisyonuna geçtiler.
Cenk bu pozisyonda sikmeye başlayınca karım da bacaklarını Cenk’in beline sarmış, kendine çekiyordu. Karım altta ezilerek sikilirken çıkan sesler çok tahrik ediciydi. Cenk de beklenmedik bir performansla yılların acısını çıkarır gibi pompalıyordu karımın amına… Karım artık benim varlığımı unutmuş, Cenk’e,
“Sik aşkım, daha sert sik! Ohhh… Sok yarrağını… Amıma koy benim…” diye en galiz sözcüklerle erkeği çıldırtıyor, zevkten inliyordu. Bir süre bu pozisyonda siktikten sonra, Cenk nefes nefese,
“Geliyorum! Dayanamıyorum artık…” dedi. Karım zaten korunuyordu, Cenk’e sarılıp kendine yapıştırdı ve
“İçime boşal aşkım!” dedi. Cenk adeta böğürürcesine karımın amına boşaldı.
Cenk üzerinden kalktığında karımın amından oluk oluk döller akıyordu. Vakit geç olmuştu. Üçümüz de iyice yorulduğumuzdan istemeyerek geceyi bitirdik. Ama gerçekten müthiş bir gece yaşamıştık.
Pazartesi akşam işten eve döndüğümde, portmantonun önünde karımın ve Cenk’in ayakkabılarını gördüm. Yavaşça ses çıkarmadan yatak odasına ilerleyip kapıyı araladım. Karım Cenk’e sakso çekiyordu. İkisi de çırılçıplaktı.
Bana haber vermeden böyle bir şey yapmaları beni biraz kızdırsa da acayip azdırmıştı. Ben odaya girince, karım varlığımı fark etti. Cenk’in sikini ağzından çıkarıp gülümseyerek bana baktı ve,
“Gel aşkım, sen de katıl bize!” dedi. Karımın bu isterik halleri beni şaşırtıyordu. Ama onları öyle görünce sikim anında kalkmıştı.
“Demek beni beklemediniz ha?” diyerek soyunmaya başladım. Karım güldü,
“İş çıkışı konuştuk. O gece doymadığımıza karar verdik ikimiz de… Eve gelince de ateş bacayı sardı. Kusura bakma aşkım, seni bekleyemedik, hemen başladık.”
O cümlesini bitirene kadar ben üstümde ne varsa çıkarıp atmış, onlar gibi çırılçıplak kalmıştım. Karıma,
“Seni bir tost yapalım da günün yorgunluğunu at minik orospum!”” diyerek yatağa uzandım ve karımı üzerime aldım. Alttan amına girdim.
Karımı götten de çok sikerdim. Cenk ise hayatında ilk kez göt sikecek olmanın heyecanıyla karımın arkasına geçip götüne yaklaştı. Onu arkasında hisseden karım önce dönüp arkasına yanaşan malafata baktı, sonra da bana,
“Tolga, yapmayın aşkım…” dedi, korkmuş gibiydi. “Siki çok kalın Cenk’in… Canımı yakacak, ne olur arkama girmesin. Sen götümü sik, o amıma koysun.”
“Bence alışman lazım bebeğim. Eninde sonunda seni götünden sikmek isteyecek. Şimdiden alış bence… Hadi cesaret karıcım…”
“O zaman dur biraz Cenk… Önce sikini getir de güzelce yalayıp ıslatayım, canım fazla yanmasın.” dedi karım…
Talimatı yerine getiren Cenk aramıza girdi, sikini karımın ağzına verdi. Yattığım yerde alttan belimi oynatarak yavaş yavaş siktiğim karımın başka bir erkeğin sikini yalamasını izledim zevkle… Bol tükürükleyip yaladı bir süre erkeğin sikini, sonra
“Tamam, iyice ıslandı. Hadi sen de deliğimi yala şimdi, sonra da sikini sok içine…” diyerek başını omuzuma gömdü. İyice eğilmiş, kalçalarını dışarıya çıkarmıştı bunu yaparken… Sikim hala amcığındaydı.
Cenk eğilip minik deliğini yalamaya başlayınca zevkle inledi karım… Kuruyan dudaklarıyla benim dudaklara yapıştı, ağzımın içinde şehvetle inledi.
“Ohhh… Harikaa…” Etli dudaklarını somurdum ben de,
“Seni azgın orospu seni… Götünü yalaması hoşuna mı gitti? Çok mu zevkli? Söyle bana… Amcığında yarak varken götünün yalanması güzel mi?” Amcığının zevkle kasılmalarını sikimde hissedebiliyordum, bir kaç kez vajinasında sıkıp sıkıp bıraktı,
“Offf… Bilemezsin kocacımm… Çılgın gibi zevk alıyorum şu anda… Ohhh…” Cenk’e seslendi biraz sonra, “Hadi canım, bırak yalamayı artık, sok şu yarağını götüme…”
Cenk karımın götünü yalamayı, dillemeyi bırakıp doğruldu. Kalçalarından tutup ıslak ve kaygan sikini dayadı karımın götüne, yavaşça, zorlayarak girdi. Arkadan kalın yarak girince vajinası iyice daralmıştı karımın, benim yarağı mengene gibi sıkıştırıyordu. Dudaklarını ısırıyor, ellerimden tutup benden güç almaya çalışıyordu.
“Ahh… Yavaş canım… Sikin çok kalın… Beni zorluyorsun. Yavaş bebeğim. Ohhh…”
“Dayan karıcım… Sonu güzel olacak… Çok zevk alacağız…” diye ben de cesaret veriyordum karıma…
Cenk önce yavaş yavaş sikti. O arkadan, ben önden kımıldanmaya başladık. Az sonra ritmi yakalamıştık ve artık sert bir tempoda karımı amlı götü sikiyorduk. Karım aldığı zevkten deliye dönmüştü. Sadece karım değil, Cenk’le ben de zevkten çıldırmıştık.
Karımın amcığında Cenk’in sikinin hareketlerini hissedebiliyordum. Sanki karımın göt deliğinde gidip gelirken kaygan vajinasının içinde Cenk benim de sikimi okşuyordu kalın sikiyle… Karım ikimizin arasında bir kaç kez orgazm patlamaları yaşadı iki yarak içinde pompalanırken… Biz erkekler aldırmadık, sikmeye devam ettik.
Ne kadar sürdü bilmiyorum ama, epey uzun bir süre sonra ben baskıya daha fazla dayanamadım, karımın amına boşaldım.
Cenk henüz boşalmamıştı. Piç, ben eve gelmeden önce karıma boşalmış olmalıydı, yoksa bu kadar dayanması mümkün değildi. Pozisyon değiştirmek için üzerimden kalktılar. Cenk bu sefer karımı ayakta kucağına alıp amına girdi ve kucakta sikmeye başladı. Sikişirken deliler gibi öpüşüyorlardı.
Karımın gözümün önünde bir başkası tarafından sikilmesi beni müthiş azdırıyordu. Çok geçmeden Cenk de karımın amına boşaldı ve yatağa yanıma uzandılar.
Bir süre dinlendikten sonra üçümüz birlikte banyoya girdik. Cenk karımı bir posta da duşta sikmeye başladı. Onları sikişirken bırakıp çıktım. Yatak odasında yorgun argın, zevk sarhoşluğuyla yatarken banyoda sikişen iki azgının inlemelerini, karımın feryatlarını dinliyordum.
Neden sonra suyun sesi kesildi. İşlerini bitiren ikili el ele tutuşmuş, çırılçıplak yatak odasına geldiler. Karım saçlarını kurularken bana durumu anlattı,
“Aşkım, bir türlü doyuramıyorum ben bunu… İki kere daha sikti beni banyoda…” diyerek kahkaha atıyordu. Cenk de kurulanıp giyinmeye başlamıştı, benim gönlümü almaya çalıştı,
“Ne yapayım arkadaş, çok özlemişim. Böyle güzel, seksi kadını bulunca bırakamıyorum bir türlü… Elimden gelse sikimi içinden hiç çıkarmayacağım.” Güldüm,
“Haklısın Cenk, seni suçlayamam. Kaç senedir sikiyorum, ben de hala doyamadım bu seksi kadına… Ne ben doydum, ne onu doyurabildim. Sayende ikimiz beraber doyururuz belki, ne dersin?”
Cenk gidince karımla baş başa kaldık. Her ne kadar olanlardan zevk alsam da, bir daha benden habersiz yapmamaları için Yağmur’u uyardım. Karım,
“Tamam aşkım! Haklısın. Dedim ya, ateşle barut gibiydik. Evde ikimiz yalnız kalınca dayanamadık, sabredemedik. Bir daha asla sensiz olmaz.” diyerek özür diledi.
Yaşadığımız bu farklı heyecan seks hayatımıza çok renk kattı. O kadar ki, sonunda Cenk evini kapattı ve bize taşındı, bizimle beraber yaşamaya başladı. Karım iki kocalı artık ve biz iki erkek durumdan çok mutluyuz. Cenk ile beraber karımı becermeye, üçlü grup yapmaya devam ediyoruz.
Zamanla yeni şeyler öğreniyoruz bu arada… Yatakta iki erkek çırılçıplak olunca, ister istemez birbirimize temas ettikçe yeni zevkler, heyecanlar keşfediyoruz.
Yatakta karıma zevk verdiğimiz gibi iki erkeğin de birbirine zevk verebileceğini öğrendik mesela… Biseksüel olmanın zevkini… Daha önceleri düşünmek bile istemediğim, başkalarında kınadığım olayın, bir erkekle sevişmenin ne kadar zevkli olabileceğini…
Artık düşünebiliyorum, düşünmekten öte o zevkleri yaşıyoruz üçümüz birlikte… Karımla öpüşüp sevişirken Cenk sikimi yalıyor. Ardından orospu karım da katılıyor ona… İkisi beraber sikimi taşaklarımı yalaya yalaya boşaltıyorlar beni…
Ben karımın bacaklarını ayırmış, amında gidip gelirken Cenk arkama geçip taşaklarımı yalıyor, götümün deliğini dilliyor. Hem önden, hem arkadan aldığım müthiş zevkten mahvediyorlar beni…
Nasıl zevk aldığımı gören karım da vajinasında iyice şişip kabaran yarağımdan aldığı zevkle ortağıma sesleniyor,
“Sik onu Cenk…” diyor. “Kocamı sik… O kalın sikini sok kocamın götüne… Götten sikilmek neymiş görsün. Ohh… Hadi, üçümüz birlikte…”
Ve artık sikilmeye iyice alışan büzüğüm zevkle açılıp kapanmaya başlıyor. Taş gibi olmuş, kapıyı zorlayan heybetli misafirini içine alıyor, çekiyor adeta… Yine de biraz acıyla, çokça zevk duygusuyla içime girmesine izin veriyorum erkeğin sikinin… Ben karımın amcığına girip çıkarken aynı anda Cenk’in erkekliği de arkamda gidip geliyor.
Yağmur ve ben etek traşı yapmasına izin vermiyoruz Cenk’in… İyice uzayan kasıklarındaki kıvırcık kıllarla sikiyor ikimizi de… Karımı pompalarken o kıvırcık kılların karımın ıslak amcığına bir yapışması var, zevk suyunda ıslanan kıllarıyla karımın kabarmış klitorisini bir okşaması var ki, görmelere seza…
Ve o kıvırcık kıllar beni sikerken bana da zevk veriyor, yumuşacık bir post gibi götümü kalçalarımı okşuyor, kıllı taşakları benimkine vurdukça delirtiyor beni…
Bir posta beni sikip boşaldıktan sonra aynı şeyleri ben de Cenk’e yapıyorum. O karımı sikerken ben onu sikiyorum. Bazen de karım yanımızda bizi izleyip mastürbasyon yaparken biz erkek erkeğe sevişiyoruz.
Cenk’in kıllı erkek vücuduyla benim tüysüz bedenim birbirine karışıyor, birbirimizi okşayıp seviyor, 69 yapıyoruz. Yağmur da katılıyor bize dayanamayıp… İki erkek ve bir kadının yaşayabileceği o kadar çok çeşitli seks pozisyonu var ki, inanılmaz…
Anlatılamaz, yaşanmadan dile getirilemeyecek bir zevk fırtınası kısacası…
Fakat Yağmur mızıkçılık yapıyor. Biz erkek erkeğe sevişirken o da yanımızda bir kadın istiyor. Lezbiyen ilişki denemek istiyor.
Üçümüz oturup konuştuk, Cenk’e bizimle aynı kafada bir kadın bulup evlendirmeyi düşünüyoruz. Böylece dört kişi olacağız mutlu yuvamızda, yatağımızda…