Zencilerin Eline Düşen Türk Hatunun Acı Dolu İnlemeleri Tecavüz Edilmesine Mani Olamadı; Başımdan geçen olayı yazmakta tereddüt etsem de, bir gece yarısı yazmaya karar verdim. İsmim Filiz. Yaşım 39, boyum 1.70. Mavi gözlü, sarışın, dolgun göğüsleri olan, çok çekici bir bayanım. Üniversite mezunuyum. İyi bir kariyere sahibiyim ve işimde çok başarılıyım. Özel bir şirkette satış müdürü olarak çalışmaktayım. 15 yılık evliliğim var ve kocamla evlat yapmayı hiç düşünmedik. Tabii ki bunda kocamla olan seks hayatımız da etkili.
İşim gereği bazen yurt dışı seyahatlerim oluyor. Yine böyle bir seyahatte bu sefer işim Fransa’da idi. Paris’te benim için rezervasyon yapılan otele yerleştim, duşumu alıp, akşamki görüşme için hazırlıklarımı yaptım ve Fransız şirketin ofisine gittim. İş görüşmesi gece yarılarına kadar sürdü ve çok yoruldum. Alıcı firma anlaşma yapmak için benden 4 gün istedi, bu süre zarfında diğer şirketlerin fiyat tekliflerini inceleyip karar vereceklerdi. Ben de ofisten ayrılıp, dinlenmek için otelime geçtim. Odama çıkmadan barda bir şeyler içip, yorgunluk atmak istedim.
Barın yanındaki masadaki broşürler dikkatimi çekti. Ayağa kalkıp bir tanesini aldım. Kapağında ‘Eros’ yazan broşürün içini açınca, bunun kadınlara özel jigolo şirketi olduğunu anladım. İçkimi yudumlarken bir yandan da broşüre göz gezdiriyordum. Ama dikkatimi çeken şey, broşürdeki yarı çıplak erkeklerin hepsinin de Zenci olmasıydı. Hepsi de kaslı, iri yarı, genç Zencilerdi. Odama çıkıp tekrar bakma isteği doğdu içimde. Odama çıkıp soyundum, yatağıma uzanıp, broşürdeki erkeklerden birinin beni siktiğini hayal ederek amımı parmaklamaya, mastürbasyon yapmaya başladım…
Bir Zenci tarafından sikilmenin hayali bile beni bu kadar azdırıyorsa, acaba gerçeği nasıl olur diye düşünüyordum. Kocamı aldatmak istemiyordum, ama içimdeki şeytan öyle demiyordu ve uzun zamandır sekse çok açtım. Tüm cesaretimi toplayıp broşürdeki numarayı adadığımda, telefona Fransız bir bayan çıktı. Bu arada ben İngilizceyi, Almancayı ana dilim gibi konuşurum, ama Fransızcam yok denecek kadar yetersizdi. Neyse, kadınla çat pat Fransızca konuşup, yarın için bir erkek göndermesini ve o erkeğin bana 3 gün eşlik edeceğini söyledim. Bunu yaptığıma inanamıyordum ve çok heyecanlanmıştım. O heyecanla tekrar elim amıma gitti, bir kez daha mastürbasyon yapıp uyudum.
Ertesi gün uyanınca duşa girdim ve tüm temizliğimi yapıp, kahvaltıya indim. Kahvaltıdan sonra odama çıkıp beklemeye başladım. Yarım saat sonra kapı çaldı ve odaya üç tane Zenci genç girdi. Kendilerini Eros’tan gönderdiklerini, 3 gün boyunca benimle olacaklarını söylediler. Ben hem İngilizce hem Almanca olarak, “Bir yanlışlık oldu galiba, ben 3 kişi istemedim, ben 3 günlüğüne sadece bir kişi istedim!” dediysem de onlarla anlaşmak çok zordu. Sonunda pes ederek, “İyi, tamam!” deyip kabul ettim. Birer kadeh şarap içerken tanıştık ve adlarının, Dredd, Sly ve Rob olduğunu öğrendim.
İçkilerimiz bitince benim elimden tutup yatak odasına götürdüler. Üçü birden üstümdeki kıyafetleri soydular, karşılarında sütyen ve külotla kalmıştım. Üçü kendi aralarında gülüşüp, Fransızca bir şeyler söylüyorlardı. Adı Dredd olan beni elimden tutup kendine doğru çekti ve dudaklarıma yapıştı. Öyle istekli ve arzulu öpüyordu ki, uzun zamandır böyle etkilenmemiştim. Bir iki dakika sonra yanımıza Sly da geldi ve beni arkadan kavradı. İnanın çok mutluydum. Dakikalarca ayakta üçümüz seviştik ve üzerimdeki sütyenle külodu da çıkardılar. Onların üzerlerinde sadece boxerleri kalmıştı.
İkisinin önünde diz çöküp, önce Sly’ın boxerini indirdim. Yarağını görünce, “Olamaz böyle şey!” dedim, ağzım açık kaldı. Hep duyardım (Zencilerinki büyük olur diye), ama bu kadar büyük olacağını hiç beklemiyordum. Hayatımda bu kadar büyük yarak görmemiştim. İçimi bir korku sardı ve öylece dona kalmışım. Dredd’in saçımı okşamasıyla irkildim. Sanırım onlar da anlamış olacaklar ki, saçımı okşuyorlardı. Dredd, elimden tutup kendi boxerini çıkarmam için yardımcı oluyordu. Dredd’in yarağı aynı Sly’inki gibi büyük ve çok kalındı. İkisini de elime alıp dakikalarca baktım. Önce Dredd’in, sonra da Sly’ın yarağını ağzıma aldım, ama anca kafası ağzıma giriyordu…
Dredd beni yatağa yatırdı, tertemiz ve kaymak gibi pürüzsüz olan amımı yalıyor, Sly ise yarağını ağzıma sokacağım diye uğraşıyordu. Ağzımda Sly’ın yarağı olduğu için sesim bile çıkmıyordu ve nefes nefese kalmıştım. Bu arada amımın yalanmasıyla iki sefer orgazm olmuştum bile. Dredd yerini Rob’a devretti. Rob elindeki losyonla önce kendi yarağını, sonra da benim amımı yağladı. Sonra da yavaş yavaş yarağını amıma sokmaya çalıştı, ama canım çok acıyor, çığlık atamıyordum, sürekli kendimi sağa sola atıyordum. Rob belimden öyle sıkı tuttu ki, kımıldamak mümkün değildi. Birkaç kez yavaşça gidip geldikten sonra öyle bir yüklendi ki, avazım çıktığı kadar bağırmışım. Ama Rob hiç duracak gibi değildi, o koca yarağını nerdeyse sonuna kadar sokup sikmeye başladı. Birkaç dakika sonra altında zevkten inim inim inliyordum…
O gece üçü sırayla beni ikişer posta siktiler. Kaç sefer orgazm oldum bilmiyorum, ama çok zevk aldım. Dördümüz yatakta yorgunluktan sızmış kalmışız. Sabah uyandığımda uyuyorlardı. Kalkıp duşa gittim, halen amımda onların dölleri vardı. Güzelce temizlenirken, Dredd duşa geldi ve benimle tekrar sevişmeye başladı. Her tarafımı ustalıkla öpüp yalıyordu. Sonra beni kucağına alıp odaya götürdü. Sly ve Rob da uyanmış, sanki bizi bekliyorlardı. Dredd sırt üstü beni yatırdı ve amımı yalamaya başladı. Bu öylesine bir mutluluktu ki, tarifi imkansızdı. Sly ve Rob’un yaraklarını elime aldım, bir taraftan amımın yalanmasıyla zevkten inliyor, diğer taraftan da onların yaraklarını okşuyordum…
Dredd sonra beni yatakta kucağına alıp zıplatmaya başladı. Onların bu arzulu sevişmelerine karşı koymak imkansızdı. Rob ayağa kalkıp yarağını ağzıma verirken, Sly da elime verdi. Bir müddet sonra Dredd amımdan çıkıp, Sly ile yer değiştirdiler. Sly bir yandan amıma pompalıyor, bir yandan da göğüslerimi sıkıyordu. Öylesine zevk alıyordum ki, sanki bulutların üzerinde gibi hissediyordum kendimi…
15-20 dakika sonra böğüre böğüre Sly amıma boşalırken, Dredd de ağzıma boşaldı. Ben de Sly’ın üzerine yığıldım kaldım. Rob beni kucakladığı gibi banyoya götürdü, dizlerim titriyor, ayakta duracak dermanım yoktu. Rob beni güzelce temizledikten sonra dudaklarımı, göğüslerimi, amımı öpüp yalamaya başladı. Beş altı dakika kadar yaladıktan sonra kazık gibi olmuş sikini ağzıma soktu. Öyle bir iştahla yalıyordum ki, tarifi imkansız. Beni ayağa kaldırıp arkadan amıma girdi ve sikmeye başladı…
Duşun altında öyle sesler çıkartıyordum ki, neredeyse bütün otel benim sesimle yankılanıyordu. Bir eliyle belimden tutmuş, bir eliyle göğüslerimi sıkıyordu. Bir ara iki eliyle belimden sıkı sıkı tutmuş, sanki benim kaçmamdan korkarcasına bana sarılıyordu. Bir müddet sonra ikimiz de aynı anda geldik ve olduğumuz yere yığılıp kaldık. Benim takatim kalmamıştı, yorgun ve bitik bir haldeydim. Ama Rob durmak bilmiyordu, sürekli beni öpüp okşuyordu…
Temizlenip Rob ile banyodan çıktığımızda, öbür ikisi kalkık yaraklarını sıvazlıyorlardı. Beni bir kez daha sikmek istediklerini söylediklerinde, kararlı bir şekilde, “Yok, yeter, hiç halim kalmadı!” dedim. Ücretlerini ve bolca bahşişlerini verip, zorla gönderdim.
Bu yaşadıklarımdan pişman mıyım? Hayır, değilim. Aksine hayatımın en heyecanlı ve doyurucu sikişini yaşamıştım!