Yengeyi Başkasına Siktirip Amını Viskiyle Yıkadı Pompalarken Lavuğun Dalgayı Sömürüyor; Kocamla severek evlenmiştik, ama bir süredir bana karşı ilgisizdi.

“Cinsel isteğim azaldı!” diyordu. Sevişmelerimiz seyrelmişti. Her türlü fantezi iç çamaşırını giyip onu tahrik etmeye çalışsam da umursamıyordu. Yatağa sırt üstü yatıyordu, ben de ata biner gibi sikinin üstüne çıkıyordum ve o pozisyonunda sikişiyorduk.

“Başka pozisyona geçelim!” dediğimde söyleniyordu. Ben sürekli üstte olduğum pozisyonda neredeyse zoraki bir sikişten sonra ben zar zor orgazm olsam da, kocam artık içimde değil otuz bir çekerek boşalabiliyordu.

İlk başta bu hali hoşuma gitse de kocamda bir terslik olduğunu anladım. İnternetten yaptığım araştırmalarda bunun erkeklerde yoğun mastürbasyondan kaynaklı olduğunu öğrendim.

Kocamın dışarıda olduğu bir gün Laptopunu karıştırdım. Gizli klasöründeki tarayıcıyı kurcaladığımda Doeda.one sitesine rastladım. Hep uzun boylu pornocu kadınların videolarını listelemişti.

Sosyal medya hesabında da farklı kadınları takip etmesi ve kur yaparcasına yorumlar yazması, kadınların hikayelerine kalp falan yollaması sabrımı taşırmıştı.

Bu konuda birkaç defa tartıştık. Kocamın küstah ve umursamaz tavırları beni çıldırtmıştı. Artık beni beğenmiyordu galiba, ama ben kendimi halen güzel ve çekici buluyordum.

Eskiden işe giderken, üşendiğimden dolaptan ne bulsam onu giyiyordum. İnadına daha fazla süslenmeye, daha çekici kıyafetler giyip gitmeye başladım. Çalıştığım yerde yönetici pozisyonundaydım ve çalışanlar erkek ağırlıklıydı. Özellikle makyaj yapıp iddialı kıyafetler giydiğimde arkamdan baktıklarını, hatta arkamdan,

“Of hatuna bak!” falan dediklerini duyuyordum.

Erkek çalışanlar ağırlıklı olarak maganda tipler olsa da, aralarında 30 yaşında olan bir tanesine karşı ilgi duymuyor değildim. İsmi Yusuf idi, yakışıklıydı, kibardı, kadınlarla konuşmasını biliyordu. Yaklaşık 1.90 boyu vardı ve yapılıydı.

Köyünden bir kızla asker dönüşü evlenmişti Yusuf… Ama kızı sevmiyordu. Ailesinin zoruyla evlendirildiğini söylüyordu.

Yusuf’la önce birlikte öğlen yemeği yemek ve şirkette çay kahve içmekle başlayan yakınlaşma birkaç ay sonra dışarıda görüşme ile sonuçlanmıştı. Henüz yatmamıştık, ama dışarıda bana dokunuyor ve sarılıyordu.

Bir kez içerken pantolonunun içinde sertleşmiş sikine doğru beni çekmişti. Tanrım, Yusuf’un siki kocamandı! Benim hımbıl, şişko ve ortalama sikli kocamdan sonra rüya gibiydi.

Benim abaza kocam otuz bir çekip ve ona yüz vermeyen genç kızlara yazadursun, ben iş yerindeki Yusuf adındaki bu yakışıklı ve aygır gibi bir genci adeta ayartmıştım.
Yine bir yaz akşamında kocama,

“Yarın akşam bir iş yemeği var!” diyerek yalan söyledim ve Yusuf’a dışarı çıkma teklifinde bulundum.

Bir otele gidip sevişmek ve sikişmek vardı aklımda. Yusuf ise karısının köye gittiğini, eğer sorun olmayacaksa beni evinde ağırlamak istediğini söyledi.

Bu yaşta birinin evine gitmek fikri beni korkutsa da otelde bir fahişe gibi sevişmekten daha mantıklıydı evinde buluşmak… Biraz tırsarak da olsa kabul ettim. Dikkat çekmemek için Yusuf servisle evine gidecekti, ben de yalandan mesaiye kalıp sonra taksiye atlayarak Yusuf’un evine gidecektim.

Evine varıp kapsını çaldım. Kapı açılınca hızlıca içeri girdim. Evleri temiz ve mütevazıydı. Şarap pizza takıldıktan sonra müzik açtı. Bana iyice yanaşmıştı. Beni kendine doğru çekti ve dudaklarıma yapıştı.

Off… Ne güzel öpüşüyordu. Dilimi bile emiyordu. Kocamın bana unutturduğu zevkler ve heyecanlar… Sonra boynuma öpücükler kondurmaya ve kulağımı emmeye başladı. Ben de geniş göğsünü, pantolonun üzerinden penisini okşuyordum.

Gömleğimi çıkarttım. O da soyunmaya başlamıştı. Telefonundan iç gıcıklayıcı bir müzik açarak beni iyice tahrik ediyordu. Birkaç dakika içinde çırılçıplak kaldık.

Önce önünde diz çöküp sikini ağzıma aldım. Sonra beni kanepeye yatırdı, bacaklarımı ayırdı. Ardından amımı seri dil hareketleriyle yalamaya başladı. Çok zevk alıyordum çok… Seri şekilde kasılarak orgazm oldum. Adeta bulutlarda uçuyordum.

Yeteri kadar yaladıktan sonra içime girmesi için yalvarmalarıma dayanamadı. Boyuna uygun sikine bir prezervatif çıkarıp taktı ve önce beni kucağına aldı. Yavaşça başlayıp sonra hızlanarak adeta hoplatıyordu kucağında…

Sonra pozisyon değiştirdi, beni kanepede domalttı. İşte buydu, yıllardır bu pozisyonda sikilmiyordum ve ben kesinlikle bu pozisyonu seviyordum. Yusuf’un siki beni adeta uçuşa geçirmişti. İkinci defa orgazm olurken artık inliyordum ve çığlıklar atıyordum.

O da hızlanmıştı ki, birden boşalmaya başladı. Döllerin prezervatifin içine aktığını hissettim. Boşalması bitince yavaşça çekildi. Nefes nefese kalmıştı.

Piçlik olsun diye bu güzel orgazmın üstüne kocamı aradım. Kocam ilgisizdi her zamanki gibi… Muhtemelen evde tek başına bira içip salondaki büyük ekran televizyonda Doeda.one sitesinden porno seyrediyordu.

Kocama yemeğin uzadığını ve uzakta olduğum için dönemeyeceğimi, kızlardan birinde kalıp kalamayacağımı sordum. Kocam da kabul etti. Telefonu kapadığımda Yusuf kıkır kıkır gülüyordu.

Birlikte duşa girdik. Yıkanıp, orada da biraz oynaşmaya devam ettikten sonra kurulandık. Ama ben giyinmesine izin vermedim. İkimiz de çırılçıplak yatağa girdik ve birbirimize sarılarak uyuduk.

Sabah ondan erken uyanmıştım, ama yatakta kaldım. Kaslı vücudunu ve dün gece beni uçuran heybetli sikini hayranlıkla inceliyordum. O da yarım saat sonra uyandı. Gerinerek,

“Günaydın canım!” dedi, ben de ona bir günaydın öpücüğü verdim. Beni kendine doğru çekti ve sırtım onun göğsüne gelecek şekilde üstüne yatırdı. Bir yanda elleri göğüslerimle oynarken sabah zımba gibi olmuş siki göt deliğime sürtüyordu.

Sol elini ıslanmaya başlayan amıma götürdü ve parmaklarını yavaş yavaş sokmaya başladı. Kendimi ona bırakmış, hafif uyku sersemliği ile inliyordum. Birkaç dakika sonra sırılsıklam oldum.

Kollarından adeta kurtulup doğruldum, iki bacağının arasına girdim. Sikini ağzıma aldım. Sonra aşağıya inip taşaklarını öpmeye ve yalamaya başladım. Çekmeceden bir prezervatif aldı, sikine taktı.

Beni yatağa sırt üstü yatırdı ve bacak omuza pozisyonu aldık. Önce yavaşça sikmeye başlayıp sonra bir anda hızlanarak beni yine uçuruyordu. O sırada telefonum çalmaya başladı. Kesin geri zekalı kocam arıyordu.

Elimle sus işareti yaptım Yusuf’a dönerek. Başucumuzdaki sehpaya uzanıp telefonu aldım. Yusuf’a devam etmesini söyledim. Yusuf beni yavaş yavaş sikerken telefonu açtım. Ne zaman geleceğimi soran kocama,

“Öğleni bulur!” dedim. Kocam gereksiz sorularına devam ederken piçlik olsun diye Yusuf bir anda hızlandı. İnlememek için kendimi zor tutuyordum.

Neyse rezil olmadan, ama her ne kadar bilmese de, kocamı aşağılayarak telefonu kapattım.

Yusuf gülüyordu. Telefon konuşması esnasında sikilmek beni tahrik etmişti. Çığlık çığlığa orgazm olurken Yusuf da bana yetişti ve bir kez daha boşaldı. El ele tutuş banyoya gittik, ikimiz de duş aldık. Köpüklerin içinde birbirimizi yıkadık. Arındık.

Saat on bire geliyordu. Hızlıca kahve sigara ile orospu kahvaltısı yaptık. Kocama piçlik yapmadan duramıyordum. Çıkmadan önce,

“Aşkım nasılım?” diye kocama selfie attım.

“Arkadaşında kalmak sana iyi gelmiş!” diyerek üç tane kalp yolladı. Yusuf ile salak kocama gülüyorduk.

Eve döndüm. Kocam,

“Seni özledim!” diyerek sarıldı bana. Yalan olduğunu o kadar iyi biliyordum ki! Yine de ben de ona,

“Ben de seni özledim canım!” diye karşılık verdim.

Artık kocamdan iyice umudu kesmiştim. Hiç bir beklentim kalmamıştı ondan…Günden güne birbirimize ilgimiz azalıyordu. Sevişmelerimiz seyreliyor, mutluluğu başka yerlerde arıyorduk.

Bu arada Yusuf’la kah günlük kiralık evlerde, kah arkadaşının evinde birkaç kez daha birlikte olmuştuk. İş yerinde mesafeli dursak da, hatta çakılmasın diye arada yalandan tartışsak da yasak aşkımız büyüyordu.

Kocam da beni artık daha az önemsediğinden ve benim ona karşı böyle bir şey yapacağımı tahmin etmediği için hiçbir şeyi fark edemiyordu. Yusuf’la saatler boyu sevişerek, defalarca orgazm olarak eve geliyordum.

Benim afyon yemiş gibi mutlu evin içinde dolaşmalarımı, neşeyle şarkı mırıldanmalarımı sorgulamıyordu hiç…

Böyle böyle Aralık ayına kadar geldik. Hafta içi bir akşam şirketin yılbaşı yemeği olacaktı. Siyah beyaz takım elbiseyi çeken Yusuf adeta jilet gibiydi. Ben de siyah etek altına çizme, üstüne de şık bir bordo bluz ile genç kızlara taş çıkartıyordum.

Sabah evden çıkarken kocamın gözlerine baktım. Çok güzel ve seksi giyinmiştim. Karşılaştığım erkekler, işyerindekiler beni seksi buluyorlardı en azından, biliyordum.

Kocam eğer benim şık ve seksi giysilerime, bana bir kuru iltifat etseydi, veya gözünde o ışığı görseydim o gün Yusuf’la mesafeli dururdum belki…

Ama yok, benim abaza kocam gece uykusuz kalıp çektiği otuz birlerin etkisiyle olsa gerek şapşal gibiydi.

“Kıyafetim nasıl?” soruma, yavşak gibi,

“İyi işte!” demekle yetindi. Ben de içimden (Bu geceyi ne yapıp ne edip Yusuf’un kucağında orgazm denizinde bitireceğim!) dedim.

Yılbaşı yemeğinde ben yöneticilerin oturduğu masada, Yusuf da çalışanların masasına oturdu. Şarkıcı coşup oyun havası türünde parçalar okumaya başlayınca, millet de oynamaya sahneye daldı.

Kalabalığın içinde ben de çaktırmadan Yusuf’un yanında bittim. Kafam da iyi olunca cesaret topladım ve Yusuf’un kulağını emip,

“Azdım bu gece, lütfen becer beni!” dedim adeta ucuz bir kadın gibi. O da bir yol bulacağını söyledi.

İlerleyen saatlerde bana bir mesaj atıp adres yolladı, gecenin dağılmasına yakın bu eve geçip onu beklememi söyledi.

Ben de gece on bir civarında herkese veda edip taksiye atladım ve o adrese gittim. Deniz kıyısında eski evlerin olduğu bir sokaktı. Adrese yaklaştığımda beni aradı ve orada bir dükkanı tarif etti. Oradan anahtarı alacakmışım.

Dediği gibi tarif ettiği dükkandan anahtarı aldım. Tekel’den de beş şişe bira alıp eve uzadım. Halen kafam çakırkeyifti. Kapıyı anahtarla açtım. Biraları buzdolabına yerleştirdim. Salonun ışığını açtım. Beklemeye başladım.

Derken kapı çaldı. Yusuf geldi diye beklerken bir anda karşımda finans bölümünden Filiz’i gördüm. Filiz de benimle yaşıttı ve evliydi. Güzel bir kadındı o da, bal rengi saçlı, mavi gözlüydü.

Filiz’in de iş yerinden Aslan isminde bir gençle takıldığını biliyordum. İkimiz de ne olduğunu anladık elbette… Ama utancımızdan birbirimize o konuda tek kelime söyleyemedik. Onun elinde de bir şişe votka vardı.

İçeriden iki bardak aldı ve içmeye başladık. İçince de çakır keyifliğimiz sarhoşluğa doğru gitti. Cesaret topladık ve itiraflar havalarda uçuşmaya başladı.

Aslında ikimizin hikayesi çok benzerdi. İkimiz de 40 yaşındaydık. İkimiz de kocalarımızdan ilgi görmediğimiz için onları boynuzlamak istemiştik. Ama doyumsuzluğumuzdan dolayı 20 yaşında üniversiteli muamelesi görmüştük. İkimiz de utanıyorduk.

On dakika sonra Yusuf yanında Filiz’in sikicisi Aslan ile geldi. Yusuf konuşmama fırsat vermeden dudaklarıma yapışıp popomu okşamaya başladı. Filiz de Aslan ile yiyişmeye başladılar.

Sonra da salondaki iki kanepeye oturduk çiftler olarak… Aslan içeriden iki kadeh daha getirdi. Yusuf ise telefonundan müzik açtı. Kafayı buldukça rahatlamış ve müziğin de etkisiyle eğlenmeye başlamıştık. Gülüyor, şakalaşıyor ve muhabbet ediyorduk.

Slow bir şarkı gelince bir anda salonun ortasında çılgınca dans etmeye başladık. O sırada kendinden geçen Filiz resmen Aslan’ın üstüne atladı ve kanepeye oturttu.

Yusuf ile göz göze geldik ve içeri gitmeye karar verdik. Göz ucumla soyunmaya başlayan Filiz’e baktım. Göğüsleri biraz ufak olsa da taş gibiydi. Aslan ise adı üzerinde zaten…
Yusuf beni odaya resmen itti, hızlıca soyunduk. Önce sikini ağzıma aldım, sonra da uzatmadan yatağa adeta domaldım. Yusuf amımı biraz yaladıktan sonra,

“Ne olur, çok azdım ben… Fazla uzatma, becer beni!” sözleri ağzımdan çıktı.

Yusuf tahrik olmuştu. Prezervatif taktı ve amıma girmesiyle makine gibi becermeye başladı. Biz odada sikişirken salondan da Filiz’in inlemeleri odaya kadar geliyor ve beni azdırıyordu. Çığlıklarımız birbirine karışıyor, iki kadın da orgazmdan orgazma koşuyorduk.

Bir süre sonra pozisyon değiştirdik, bacak omuza geçtik. Bir süre de bu pozisyonda devam ettikten sonra Yusuf boşalmıştı.

Siki halen sertti, içimden çıktı, banyoya gitti, sikini temizleyip yanıma geldi. Dudaklarıma yapıştı ve göğüslerimi emmeye başladı. Ben de hala sert duran sikini okşamaya başladım.

Bir anda o altta, ben üstte 69 pozisyonuna geçtik. Yusuf’un taşaklarını okşuyor, sikini adeta vakumluyordum. O sırada salondaki sesler kesilmişti. Az sonra Filiz bizim odanın kapısını tıkladı, ama biz devam ediyorduk. Filiz de onu sallamayıp sevişmeye devam ettiğimizi anladı hemen, odaya daldı ve

“Hadi çocuklar… Ayrı ayrı olmuyor. Hadi siz de salona gelin!” dedi.

Bu sırada Yusuf’la sevişmeyi bırakıp yatağa oturduk. Filiz çırılçıplaktı, uzun boyu, upuzun saçları ve orantılı vücuduyla yaşına rağmen halen çok etkileyiciydi. Ben bu görüntüden tahrik olsam da utanıyordum. Hayatımda böyle bir şey yaşamamıştım, ama Yusuf gaza geldi,

“Hadi salona gidiyoruz!” dedi yataktan kalkarak ve salona yöneldi. Ben de mecburen peşinden… Filiz de arkamızdan geldi ve Aslan’a

“Getirdim işte bizimkileri!” dedi gülerek. Aslan beni tepeden tırnağa süzüp,

“Of taş gibiymişsin!” dedi.

Birer shot votka daha içtik. Dört çıplak birlikte votka içmek çok tahrik ediciydi. Biz bir kanepede, onlar bir kanepede sevişmeye, sonra da sikişmeye devam ettik. Çığlıklar, titremeler, inlemeler, orgazmlar, boşalmalar.

Adeta porno film setinde gibiydik. Fakat ateşle barut yan yana durmuyordu. Hele dört kişi bir arada olunca… Yusuf koltukta oturmuş beni kucağında adeta hoplatırken bir anda Filiz yanıma geldi kafamı çevirdi ve dudaklarımdan öpmeye başladı.

Yirmi yıldan fazladır sevişen birisi olarak hayatımın en garip gecesini yaşıyordum. Kocamdan başka, yabancı bir erkekle sikişiyordum, aynı anda da bir kadın dudaklarımı öpüyordu. Şimdi de memelerimi emiyordu Filiz…

Bizi izleyen Aslan da yanımıza geldi ve dudağıma öpücük kondurdu. Filiz de Yusuf’un dudaklarına yumuldu. Aslan beni Yusuf’un kucağından aldı ve yandaki kanepeye çekti.

Filiz Yusuf’un boşta kalan sikine saldırıp sakso çekmeye başladı. Olay birden Swinger sekse dönüşmüştü. Eşleri değiştirivermiştik yaşadığımız seksin akışı içerisinde…

Normalde anlatılırken bile utanacağım şeyleri sarhoşluktan cesaret alıp yapıyordum.
Aslan beni arkadan sardı ve kulağımı emmeye, eliyle de amımı yoklamaya başladı. Sardığı eli de memelerimi okşuyordu. Aslan,

“İstiyor musun?” dedi. Orgazm girdabına kapılmış gibiydim, başımı sallayarak

“Bana sorma…” dedim zevkle inleyerek… “Ne yapacaksan yap… Bu gece her şeye hazırım…”

Beni kanepeye yatırdı kalın sikini soktuğu gibi becermeye başladı. Prezervatif takmasını söyledim, ama dinlemiyordu. Fakat kafam o kadar iyi olmuştu ki, umursamıyordum. Çatır çatır sikiyordu beni…
Öteki tarafa kafamı çevirince, Yusuf salonun ortasındaki halıya yatmış, Filiz’i üstüne almış hoplatıyordu. Aslan beni de halıya doğru çekti ve biz de hemen yanlarına aynı pozisyonu aldık.

Yusuf Filiz’i becerirken bir anda memelerime el attı. Filiz ise beni dudaklarımdan öptü. Resmen porno yıldızları gibi grup sekse dahil olmuştuk. Zevk inlemelerimiz birbirine karışıyordu.

Önce Yusuf boşaldı. Filiz üstünden inip yanına yattı, Yusuf’un elinden sıkı sıkı tutuyordu. Sonra Aslan içimden çıktı, sikini ağzıma verdi.

Bu gece sınırlar aşılmıştı. Normalde yapmayacağım şeyi yapıp yüzüme boşalmasına izin verdim Aslan’ın. Resmen yüzümün her tarafına döl banyosu yaptırmıştı. Ucuz bir orospu gibi hissediyordum kendimi. Yusuf da şakayla karışık,

“Yaa, bana izin vermiyordun, ama bu haksızlık!” dedi. Filiz orospu gibi gülerek,

“Bir dahaki sefere sana da izin verir!” dedi.

Sabaha az kalmıştı. Dördümüz halının üstünde el ele tutuştuk on dakika kadar yattık. Çok garip bir duyguydu. Sırayla banyoya girdik. Suratım yapış yapış olduğu için önce ben, sonra Filiz ve erkekler.

Öğrenci evinde gibiydik. Kim nereyi boş bulduysa oraya kıvrılıp sızdı. Ben ise yatakta çırılçıplak yatarken düşündüm, biz iki yüksek eğitimli ve yönetici pozisyonunda, hemen her şeyi yaşamış olgun kadın niye bu iki tane mahalle gencine teslim olduk diye…

Sabah telefonuma gelen mesajla uyandım. Kocam, “Neredesin, meraktan öldüm?” diye yazmış. Yusuf’la Aslan işe gitmiş. Benim gibi izinli olan Filiz salonda, ben odada çırılçıplak uyuyakalmıştık.

Uyku sersemi telefonumu kurcalarken, gece kocama haber vermeyi unuttuğumu fark ettim. Bu yüzden de ben çatır çatır iki erkekle sikişirken kocam defalarca aramış ve mesaj atmıştı.

Hemen kocamı aradım. Normalde yapmayacağı şekilde bana bağırdı. Bana açıkça,

“Neler çeviriyorsun?” diye sordu. Ben de bir şey çevirmediğimi, Filiz’de kaldığımı söyledim. Bana inanmadığını ve onu aldattığımı söyledi. Blöf mü yapıyordu, yoksa ciddi miydi bilmiyorum.

“Yok aşkım, öyle şey mi olur!” diye yılışık bir cevap verdim. Filiz seslenince bana inandı kocam da…

“Hey, şaka yapıyorum aşkım. Senin asla böyle bir şey yapmayacağını biliyorum.”

“Aşkım seni çok seviyorum!” diyerek kapattım.
Filiz yanıma geldi. Bir saate evi boşaltmamız gerektiğini, yoksa şüphe çekeceğimizi söyledi. Benim de gülerek,

“Ne geceydi be!” diyerek gereksiz samimiyet çabama parmağına dudağına götürüp sus işareti yaparak karşılık verdi. İkimiz de hızlıca giyinip çıktık, evlerimizin yolunu tuttuk.

Yolda halen düşünüyordum, iki eğitimli kadın adeta birer hayat kadını gibi davranmıştık, biz bu duruma nasıl gelebilmiştik. Eve girdiğimde kocam salondaki kanepede sızmıştı. Masada bira şişeleri ve cips paketleri duruyordu.

“Aşkım ben geldimm!” diye bağırarak yanına gittim. Uyandı ve bir daha böyle bir şey yapmamamı söyledi. Dudaktan öptü beni…

Şaka maka, 24 saatte dudağı dudağıma değen üçüncü erkekti. Ben de yalandan karşılık verip öpüştükten sonra banyoya gittim. Yıkanırken garip duygular içindeydim.

Yıkanıp çıktım, bornozuma sarılıyken yatağa uzandım. Yusuf’tan mesaj…

“Gece harikaydı. Unutulmaz bir gece yaşadım sayende…”

“Ben teşekkür ederim!” diye yazarak yanıt verdim.

Tam telefonumu kapatıp komodinin üzerine bırakırken kocam yanıma geldi. Mesajlaştığımı görmedi tabii, saniye farkı ile yakalanmaktan kurtulmuştum.

Leave a Reply

Your email address will not be published.