Yazlığa Çağırdığı Kudurmuş Fuck Buddy İle Deliler Gibi Sikişen Azgın Brunette Girl; Merhaba, Özlem ben. Sıkıldıkça okuyup mastürbasyon yaptığım Doeda.one sitesine ben de bu ay yaşadığım ilginç bir hikayemi anlatmak istedim. Önce biraz kendimden bahsedeyim. 27 yaşındayım ve 1,69 boyunda, 50 kiloyum. Düzenli spor yaptığım için fit bir vücudum ve biçimli bir popom var. Memelerim de biçimli ve vücuduma göre orantılıdır.
Nişanlım işi dolayısıyla 2 aydır yurtdışındaydı ve Ağustos ayında tekrar Türkiye’ye dönecekti. Biz de arkadaşlarımla birlikte Antalya’da bir yazlık kiralayıp, hep birlikte 14 gün tatil yapacaktık, nişanlım da yurtdışından direkt Antalya’ya gelecekti. Nişanlımla 2 ay boyunca görüntülü konuşup, karşılıklı mastürbasyon yapmıştık ve tatil planı belli olduğundan beri Antalya’da nasıl sevişeceğimizi konuşmuştuk. 2 ay sevişmemek benim için çok uzun bir zamandı, resmen kudurmuştum, amım götüm yarak diye yanıyordu. Nişanlanmadan önce bile tanımadığım erkeklerle tek gecelik ilişkiler yaşar boş kalmazdım. Ama nişanlanınca ikimiz de yemin etmiştik, birbirimizi asla aldatmayacağız diye…
Nihayet Ağustos olmuş ve beklediğim tatil gelmişti. Arkadaşlarım ve nişanlım Antalya’ya önceden gitmişler, ben de İstanbul’daki işlerimi halledip ertesi gün gidecektim. Ama nişanlıma sürpriz yapmak için 2 gün sonra geleceğimi söylemiştim. Sabah büyük bir heyecanla yazlığa varıp bahçeden eve girdim, o kadar mutluydum ki, bavulumu bile arabadan çıkarmamıştım. Sessizce mutfağa girince şok oldum. Nişanlım olacak o hayvan en yakın arkadaşım Gülçin’i tezgaha dayamış, yarı çıplak halde sikişiyorlardı. “Orospu çocuğu!” diye bağırıp hışımla yazlıktan çıkıp, arabaya atlayıp bastım gaza. Tabi öküz herif peşimden gelmeye çalıştı, ama dinlemeden ağlayarak uzaklaştım…
Bütün gün sahilde arabanın içinde ağladım. Akşama doğru Antalya’ya tatile gelen başka bir kız arkadaşımı arayıp durumu anlattım. O da hemen yanıma geldi, birlikte bir meyhaneye oturduk, içip dertleştik. Ben alkolün etkisiyle, “Nişanlım olacak o hayvanı 2 ay bekledim, o beni bir gün bekleyemedi, ama görür gününü, bu gece önüme çıkan ilk erkeğe siktireceğim kendimi!” dedim. Kız arkadaşım da kızıp, “Kızım saçmalama, bu halde kimseyle muhatap olmuyorsun, kendine gel, doğru otele!” diye beni kaldırdı. Meyhaneden çıktık. Kız arkadaşım beni bir otele kadar bırakmayı teklif etse de, ben kabul etmeyip iyi olduğumu, zaten bütün gece başını şişirdiğimi söyledim. Ama kendimi halen iyi hissetmiyordum.
Arkadaşım arabasına binip uzaklaştıktan sonra, ben arabama binmeyip, marketten bir şişe şarap alıp plaja yürüyüşe çıktım. Yürüyerek şarabı içerken, ilerdeki şezlonglarda oturmuş sohbet eden 2 genç erkek dikkatimi çekti. Karanlıktan ve mesafeden dolayı yüzlerini seçemiyordum. O anda, meyhanede içerken arkadaşıma söylediğim lafı hatırladım. Bir an bu fikir çok mantıklı geldi ve müthiş bir heyecanla yanlarına gittim. “Selam, oturabilir miyim?” diye izin isteyip, yanlarındaki boş şezlonga oturdum. Tanıştık ve sohbet etmeye başladık. İsimleri Arif ve Mustafa imiş. İkisi de 20-23 yaşlarında ve esmerlerdi. Antalya’ya mevsimlik gelip, bu plajda çalışıyorlarmış. Biri benim boyumdan 3-4 cm kısa, diğeri de benle aynı boydaydı. Ortada bir deste İskambil kağıdı vardı, pişti oynamışlar, hava karınca da kağıtlar zor seçiliyor diye oynamayı bırakmışlar.
Şarabımdan teklif ettim, ama kabul etmediler, çekirdek kola yapıyorlardı. Gayet normal sohbet ederken, laf çok çalıştıklarından, yorulduklarından açıldı. Ben de, “Hadi biraz eğlenelim o zaman, kafamız dağılsın!” dedim ve İskambil destesini elime alıp kağıtları karıştırdım. “Sırayla herkes bir kağıt çekecek, en küçük kağıdı çeken üzerinden bir parça kıyafet çıkaracak!” dedim. Bana tuhaf tuhaf baktılar. “Hadi ama, yoksa cesaret edemiyor musunuz?” dedim. Arif gaza geldi ve ilk kağıdı çekti. En küçük kağıdı çekmişti, ben de tişörtünü çıkarttırdım. Sonra Arif de Mustafa’ya çıkarttırdı. Gülüşüyorduk, ama halen benden çekiniyorlardı ve benden böyle bir şey beklemiyorlardı. Yine de yüz ifadelerinden anlıyordum, benim için (Acaba soyunur mu?) diye düşünüyorlardı…
Öbür turda ben en küçük kağıdı çekince, Arif çekinerek, “Adalet olsun, hadi sen de çıkar!” dedi. Ben de, “Ama benim elbisem var, çıkarırsam tek seferde çırılçıplak kalırım. Bu seferlik elbisenin tek askısını indireyim!” deyip indirdim. İkisi de oyuna devam ettiğim için çok mutlu oldular. Ben bir sefer daha kaybedince onların bir şey demesini beklemeden diğer askıyı da indirdim. Mini elbisemin düşmesini sadece memelerim engelliyordu. İkisi de gözlerini göğüs çatalımdan alamıyorlardı…
Sonraki turda, önce Mustafa kaybedip şortunu çıkardı. Daha sonra da Arif. İkisi de boxerların içinde çadırı kurmuş, hiç de saklamıyorlardı. Yalan yok ikisi de kocaman görünüyordu. Bu sefer şansıma ben kaybedince, Mustafa, “Hadi artık sırası geldi!” diye gevrek gevrek güldü. Ben de oturduğum şezlong dan kalkıp, Mustafa’nın önünde sırtımı dönüp diz çöktüm ve “Madem oyunun kuralı, mecburen uyacağız, elbisemin fermuarımı indir o zaman!” dedim. Mustafa’nın eli titriyordu, yavaşça elbisemin arkasındaki fermuarı indirdi. Ben de ayağa kalkıp döndüm, elbiseyi tutmayı bıraktım ve karşılarında sadece külotumla kaldım. İkisi de donakalmış bana bakıyorlardı.
Onları o halde görünce bir an düşündüm, ikisi de aslında tipsizlerdi ve her gün benim gibi bir sürü kadını bikiniyle görüyorlardı, ama pek şansları yoktu, belki de gördükleri kadınları düşünerek gece 31 çekiyorlardı. Şimdi ise ben karşılarında öylece duruyordum, kim bilir ne kadar mutlu ve heyecanlılardı. Sonra bir de nişanlım olacak şerefsizle en yakın arkadaşım Gülçin’in sikiştiklerini düşündüm. Sessizliği bozarak, “Hadi, oyuna devam!” diye el çırptım, ama ikisi de gözlerini benden alamıyordu.
İki el daha oynadık ve ikisi de kaybetti, memelerime bakmaktan konuşamıyorlardı bile. Bu durum gururumu okşadı ve bu gece bunların seks kraliçesi olacağım diye düşündüm. “Kaybettiğinize göre çıkarın bakalım şu boxerları!” dememle çıkarıp üstüme atıldılar. Bir an şok oldum, “Yahu durun ben halledeceğim, yavaş, lütfen bana bırakın…” diye yalvarırken, beni çoktan kumların üzerine yatırmışlardı bile. Her yerimi öpüyor, yalıyorlardı. Laflarım iki de bir Mustafa’nın dudaklarıma yapışmasıyla kesiliyor, ben karşılık vermemeye çalışıyor ve konuşmaya devam etmeye çalışsam da beceremiyordum….
Arif külodumun üzerinden amımı okşamaya başladı. Sonra yanlarından tutup, Amerika’dan aldığım dantelli kırmızı külodumu yırtmaya başladı, “Arif dur yırtma lütfen!” diyene kadar yırtarak götümden aldı. Bu iki azgın erkeğin seks kraliçesi olmayı düşünürken bir anda seks köleleri olmuştum. Ama bu durum da hoşuma gitmedi desem yalan olurdu. Mustafa memelerimi, boynumu öperken, Arif bacaklarımın arasına geçip yavaşça yarağını amıma sokmaya başladı. Mustafa yüzünden Arif’i görmüyordum, sadece amıma giren yarağını hissediyordum. Zaten boxerlarını çıkarıp o kadar hızlı üstüme atılmışlardı ki, yaraklarını da görememiştim…
İçimdeki yarağa alıştıktan sonra elimi Mustafa’nın yarağına atıp yüzüme doğru yönlendirerek yalamaya başladım. İştahla yalıyor, arada da taşaklarını emiyordum. Mustafa üstümden kalkıp da yarağını ağzıma verince Arif’i artık göz ucuyla görebiliyordum. Mustafa’nın yarağını yalamam Arif’i de iyice azdırmış, “Yala orospu, amını dağıtacağım, kaşar seni!” diye küfrediyordu. Sikme temposu da iyice sertleşmiş, ‘Şak, şak, şak!’ sesleri dalga seslerini bastırıyordu. Bu sırada da memelerim durmaksızın zıplıyordu. Mustafa ise sadece kesik kesik inleyerek bana bakıyordu ki, bir anda ağzıma boşalmaya başladı. Hemen yarağını ağzımdan çıkardım, ama bu sefer de yüzüme boşalıyordu. Ellerimi siper etmeye çalışsam da, yüzüm, saçlarım ve ellerim döl olmuştu. Bu sahne Arif’i iyice gaza getirmiş olacak ki, böğürerek içime boşalmaya başladı. Yarağı boşalmanın şiddetiyle amımın duvarlarına baskı yapıyordu…
Arif amımdan çıkınca ikimiz birden Mustafa’ya kızmaya başladık. Kumun üzerinde yatarken Arif’ten çantamı istedim. Çantamdan mendil aldım ve yüzümü, ellerimi sildim. Bu sırada uzaktan bir kızla erkek sesi geldi. Ben bir an korkup toparlanmaya yeltendim, ama Mustafa baldırımdan tutup, “Bir şey olmaz, bu gece jandarma da gelse bu amı sikmeden gitmem!” dedi. Huzursuz olsam da ikisi de yarakları hiç inmeden başımda bekliyorlardı. Sesler kesilince ben de rahatladım ve kaldığımız yerden devam ettik. Mustafa zaten içi döl dolan amıma rahatça girip sikmeye başladı. Ama o Arif gibi sert ve aceleci davranmıyordu, yavaş ve nazikti…
Bu sırada ben Arif’in yarağını elime almaya yeltenirken, Arif yarağını ağzıma verdi. Sonra kafamdan destek alarak ağzımın içinde git gel yapmaya başladı. Ben sakso çekmiyordum, o benim ağzımı sikiyordu adeta. Yarağı Mustafa’nınkiyle aynı boy gibiydi, ama daha kalındı. Bu yüzden Mustafa amımı zorlamadan, acıtmadan rahatça sikerken, Arif arada yarağıyla boğuyordu beni. Bazen gaza gelip köküne kadar boğazıma sokuyor, öğürtülerimi umursamadan devam ediyor, artık cidden nefessiz kalınca çıkarıyordu. Ben nefes nefese kendime gelmeye çalışırken bir daha sokup git gele başlıyordu. İyi ki de fazla dayanamadı ve ağzımdan çıkarıp kumun üstündeki saçlarıma boşaldı. Saçlarım hem döl hem kumla sıvanmış, vıcık vıcık olmuştu…
Mustafa ise hiç istifini bozmadan pompalamaya devam ediyor ve arada omuzlarına aldığı bacaklarımı öpüyor, okşuyordu. Birkaç sefer de ayak parmaklarımı yaladı. Arif ayıydı, ama Mustafa da tam fetişistti. Sonra Mustafa da içime boşalınca, ikisi de şezlonglara geçip dinlenmeye başladılar. Ben de kumda dümdüz yatmış gökyüzüne bakarak dinleniyordum…
Biraz dinlenip kendime gelince ikisine dönüp, “Ne oldu, bitti mi yaniiii?” diye seslendim. Mustafa, “Yetmedi mi orospu?” deyince, “Bir şey daha isteyeceğim sizden!” deyip kalktım ve yanlarına gittim. Bu sefer inen yaraklarına hem 31 çekiyordum ve sırayla öpüyor, dilliyordum. Saksoyla ikisinin de yarağını kaldırınca, “Bu sefer bana bırakın!” dedim. Önce Arif’i yatırdım. Yavaşça yarağının üstüne oturdum. Arif, “Sende de ne numaralar varmış!” diye mırıldanıyordu. Sonra o pozisyonda vücudumu Arif’in vücuduna dayadım, sertleşen meme uçlarım onun sıcak tenine değiyordu. Götümü de olabildiğince dışarı çıkarmaya çalışıyordum. Sonra dudaklarına birkaç öpücük kondurup, Mustafa’ya arkama geçmesini söyledim…
Ben bir yandan Arif’le öpüşüyor ve Arif de yavaş yavaş alttan amıma pompalarken, Mustafa da götümü yalıyordu. Mustafa’ya, “Hadi artık soksana götüme!” diye bağırınca, bir anda hepsini tek seferde soktu. Ben istemsiz bir çığlık atınca Arif eliyle ağzımı kapattı. Şimdi bir yarak amımda, diğeri götümde zevkten uçmaya başlamıştım. Zevk aldığımı gören Arif de elini ağzımdan çekti…
Bir ara kafamı yana çevirince denizden çıkan bir kızla bir erkeğin bize baktığını gördüm. Öylece dona kalmış bizi seyrediyorlardı. Biz onca şey yaparken ne ara geldiler denize girdiler de çıkıyorlar hiç fark etmemiştik. Fısıltıyla, “Bize bakıyorlar!” dedim. Arif, “Ne? Kim? Nerede” diyerek bir an durunca, “Durma ne olur, bırak baksınlar, devam edelim!” diye yalvardım. Arif de gülerek Mustafa’ya, “Baksana bizimkinin derdi buymuş!” dedi. Mustafa da, “Kaşarı iki ekmeğin arasında kaşar tost yapıyoruz!” diye güldü…
Sonunda Mustafa götümün içine boşaldı, ama Arif devam ediyordu. Mustafa götümden çıkınca Arif de hemen durup, “Bir de şu götün tadına biz bakalım!” diye beni üstünden kaldırdı. O ara bizi izleyen gençler de gitmişti. Ben de hemen Arif’in önünde domaldım. Arif götümü yavaş yavaş sikmeye başladı. Ben de Mustafa’ya, “Hadi, sen de amımı sik!” diye seslenince, gelip dudağıma bir öpücük kondurup, “Bitirdin beni, bende hal kalmadı!” dedi. Bu arada da Arif yine hızlanmış, ‘Şak, şak, şak!’ sesler artmıştı…
Bir süre siktikten sonra Arif Mustafa’ya, “Lan boşalacağım artık, şu şekilde bir fotomu çeksene!” diye seslenince, ben, “Hayır, yüzüm görünüyor!” deyip uzaklaşmaya çalıştım. Ama Arif beni iki eliyle belimden kavrayıp kendine çekti. Mustafa da kafama tişörtünü attı ve “Tamam işte yüzün görünmüyor, bir şey olmaz. Bize bu geceden bir hatıra bırak da bakıp bakıp 31 çekelim!” dedi.
Fotoda yüzüm görünmeyince sorun yoktu. Arif götümü sikerken Mustafa birkaç resim çekti. Sonra Arif götümden çıktı ve sadece amımla götümün görüneceği resimler çektiler. O anda aklıma nişanlımın beni aldatışı geldi ve Mustafa’ya benim telefonumla da resim çekmesini istedim. Ama bu sefer Arif beni sikerken yüzüm belli olacak şekilde poz verdim. Foto çekilince Arif götümün içine boşalıp kalktı. Sessizce üstümüzü giyinip, plajın iki farklı yönüne doğru uzaklaştık…
Arabama binip biraz uzaklaştıktan sonra yol kenarına çekip, Arif’in götümü sikerken fotosunu nişanlım olacak şerefsize atıp, arabada uyudum. Ertesi sabah da direkt İstanbul’a döndüm ve bir günlük Antalya maceram da bu şekilde sona erdi!