Götçü Adamın Bugün Ki Menüsünde Göt Veren Sarışın Rus Orospu Var; Almanya’dan selamlar, adım Müge. 30 yaşındayım, 12 senelik evli ve 2 evlat sahibi bir ev hanımıyım. Kocam tabiri caizse evlat olsa sevilmez bir tip. Çok yobaz ve meymenetsiz birisi. Sex konusunda da aynı şekilde yobaz. Ön sevişme bilmez, oral sex bilmez, anal sex bilmez, yatakta klasik misyoner pozisyonundan başka bir şey bilmez, üstüme çıkar, işini 2 dakikada bitirir ve arkasını dönüp horlaya horlaya uyur. Benim tatmin olup olmamamı umursamaz. Çocuklarımız var diye ve ailemin zoru ile devam eden bir evlilik işte.
Ağustos ayında çocukları görümcemlere bırakıp kocamla Türkiye’ye izine gittik. Annem ve babam da 6 ay Türkiye’de ve 6 ay Almanya’da yaşayan insanlar. Babam 57 yaşında, sağlık sorunlarından dolayı erken emekli. Annem ise 45 yaşında. İşte, zamanında annemi Almanya yüzünden kendinden 12 yaş büyük babamla evlendirmişler. Neyse, asıl konuya gelelim. Biz Türkiye’ye geldik ve ilk günden Ankara’da yaşayan annemlere vardık. Hoş beş, muhabbet, yemek falan derken ilerleyen saatlerde kız kardeşim Elif de kocası Önder’le geldi. Onlar da aynı apartmanda annemlerin üstündeki dairede oturuyor. Kız kardeşim benden 2 yaş küçük, kocası Önder de benden 3 yaş büyük. Ama kız kardeşim benden çok şanslı. Eniştemiz Önder çok yakışıklı, efendi ve gerçekten cana yakın biri…
Ertesi gün kocamla ben daha önceden rezervasyon yaptığımız Kızılcahamam kaplıcalarındaki otele gittik. Kaplıcadaki tatil günlerimiz devam ederken kocama memleketi Elazığ’dan telefon geldi. Orada mirastan kalan bazı tapu işlerini halletmesi gerekiyormuş. Yol uzun diye ben gitmek istemedim ve annemlerde kalırım diye düşündüm. Kocam yola çıkınca ben de babamı telefonla aradım ve durumu anlatıp beni kaplıcadan almasını istedim. Babam da, “Kızım benim işlerim var, akşama anca gelirim, sen atla bir taksiyle git eve. Evde kimse yok, annen eski mahalleden kadınlarla güne gidecekti, ama sende anahtar var nasıl olsa!” dedi. Annemlerin evinin anahtarı her aile bireyinde vardır.
Babamın dediği gibi taksiyle eve gittim. Kapıyı anahtarla açıp içeri girdim. Görünürde evde kimse yoktu, ama içerden çok değişik sesler geliyordu. Acaba eve hırsız mi girdi diye çok korktum. Sessizce odalara baktım, ama sonunda seslerin yatak odasından geldiğini anladım.
Kapı yarı açıktı. Kapı aralığından içeri baktığımda gördüğüm manzaraya inanamadım. Enişte bey kız kardeşimi domaltmış, koskocaman yarağıyla götünü adeta parçalarcasına sikiyordu. Duyduğum sesler meğerse karyolanın arada sırada duvara çarpma sesleriymiş. Karı koca arasında olur böyle şeyler diye düşündüm, doğrusu o anda neden annemlerin yatağında sikiştikleri sorusu aklıma hiç gelmedi. Tam dönüp gidecekken, “Önder yeter, götüm uyuştu!” sesiyle şok oldum, bu kız kardeşimin sesi değildi. Kadın domalmış pozisyonda yüzünü yastığa gömdüğü için yüzünü göremiyordum, ama bu annemin sesine benziyordu. Ama babam annemin evde olmayacağını söylemişti. Yok, yok bu annem olamaz diye düşündüm.
Önder’in siktiği kadının kim olduğunu anlamak için kapı aralığından gizlice seyretmeye devam ettim. Öyle fena sikiyordu ki, kadını resmen kıskandım. Ama kimdi bu kadın? Kadın, “Önder boşal artık, büzüğümü hissetmiyorum!” diye yalvarmaya başladı. Ama Önder’in yarak gerçekten hayvani bir şeydi. Kadının göte bir makine gibi girip çıkıyordu ve kalınlığı nerdeyse bileğim kadar vardı. Yalan yok, o anda Önder’in yarağına içim gitti. En sonunda Önder, “Amına koduğumun orospusu geliyorum, çabuk ağzına al, bir damlasını ziyan edersen sülaleni sikerim!” dedi. O koca yarağı kadının götünden çıkarıp yatağa uzandı. Kadın ağzına almak için doğrulup dönünce beynimden vurulmuşa döndüm, bu annem idi!
Annem ağzına boşalttığı yarağı öyle bir yalıyordu ki, ne var ne yok döllerin hepsini yaladı yuttu. Sonunda yarağın başına bir öpücük kondurup Önder’in göğsüne yattı. İki sevgili gibi öpüşüp sarılmaları beni resmen delirtti. Hele yarağı eline alıp, “Ben buna kurban olurum, beni bağımlısı yaptın!” demesine iyice kudurdum. Annem bunu nasıl yapardı?
Hem anneme, hem Önder’e o kadar kızmıştım ki, içeri girip ikisinin de yüzüne tükürmek geçti aklımdan. Ama annem babamla 10 senedir yatakta bir şey yapamadıklarını bize anlatmıştı. Onun için sesimi çıkarmadım ve izlemeye devam ettim. Annem Önder’in inik yarağını ara sıra ağzına alıp emiyor, sonra yine öpüşüyorlardı. Yarak yeniden sertleşince, Önder, “Hadi domal da bir kere daha sikeyim götünü!” dedi. Annem, “Önder oğlum, Elif’i sabahlara kadar sikiyorsun, sonra da beni perişan edene kadar sikiyorsun, sen nasıl bu kadar azgınsın anlamıyorum?” diyerek halen Önder’in yarağıyla oynuyordu. Önder de, “Kızın ayda yılda bir götten veriyor, sen her defasında, o yüzden sana doyamıyorum aşkım!” dedi.
Önder ısrarla annemi yeniden domaltmaya çalışırken, annem, “Ne olur bu günlük yetsin, götüm biraz kendine gelsin. Hem Elif’in mesaisi bitmek üzere, almaya gitmeyecek misin?” diyerek giyinmeye başladı. Ben de oradan sessizce ayrıldım ve evden çıktım. Şaşırmıştım, ne yapacağımı bilmiyordum. İki saat kadar sokaklarda dolaşıp geri annemlere geldim. Baktım içerde annem, Elif ve Önder oturmuş çay içiyorlar. Annem sanki taze gelin gibi çay servisi yapıyordu. Önder utanmadan, “Anne sana zahmet oluyor, ben koyayım!” dedi. Annem de gülümseyerek, “Sen sonra koyarsın oğlum!” deyince kafayı yedim. Neyse, ben de oturdum, hep beraber çay kahve derken akşam oldu, babam da geldi. Yatma vakti gelince Elif’le Önder yukarıya kendi dairelerine çıktılar. Ben de annemlerin misafir odasında yattım…
Sabah kahvaltıda hep beraberdik. Annem yine damadına yalakalık yapıp çayını koyuyor ve sürekli ikramlarda bulunuyordu. Cevizdi, baldı, kaymaktı, fındık ezmesiydi falan. Eee tabii iyi siksin diye aygırını besliyordu. Bir ara Önder güya anneme yardım etme bahanesiyle mutfağa gitti. Ben de bardağımı alıp sessizce arkasından gittim. Önder çay koyan annemin boynunu öpüp götünü avuçluyordu. Annem de sanki liseli kızlar gibi cilve yapıyordu. Rezil edeyim şunları, bağırıp çağırayım diye içimden geçti, ama bu bir aile felaketi olur diye sesimi çıkarmadım…
Ertesi gün sabah kocam aradı ve “Gel de arsaların bir kısmını senin üzerine yapalım!” diye beni Elazığ’a çağırdı. Ama ben gitmek istemediğim için, “Nasıl gelirim yalnız başıma, yol bilmem yordam bilmem!” dedim. O sırada Önder hemen atladı ve “Baldız istersen ben götüreyim seni? Benim zaten Kayseri’ye gitmem gerekiyordu. Seni Elazığ’a bırakıp ben Kayseri’ye dönerim!” dedi. Kız kardeşim de, “Abla git Önder’le işte, valla çalışıyor olmasaydım ben de gelirdim sizinle!” deyince, annem de istemeye istemeye onay verdi.
Hazırlıkları yaptıktan sonra yola koyulduk. Önder’in Transporter aracıyla gidiyorduk. Ankara Elazığ arası nerden baksan 750 km vardı. Kayseri’yi geçtikten sonra, Önder, “Baldız bir mola verelim, hem bir şeyler yeriz, hem lavaboya gideriz!” diye bir dinlenme tesisine çekti. Önder bana karşı çok nazik ve efendi davranıyordu. Ama ben ona halen kızgındım, hem bacımı hem anamı idare ettiği için.
Yemeklerimizi yedik, çay içtik tekrar yola koyulduk. Yolda oradan buardan sohbet ederken konu evliliğe geldi ve benim evliliğimin nasıl gittiğini sordu. Ben de, “Anlatılacak öyle ahım şahım bir şey yok, enişte sen anlat, sende ne var ne yok?” diye sordum. Eniştem de kız kardeşimle çok mutlu olduğunu ve her şeyin gayet iyi gittiğini söyledi. Aile olarak da bizleri çok sevdiğini anlattı. Bir ara yol kenarındaki bahçelerde meyve ağaçlarını görünce, “Baldız şuradan biraz meyve toplayalım, yolda yeriz!” diye sağa çekti aracı.
İndik, ağaçlardan biraz elma topladık. Arabanın yanında ayakta birer elma yerken, Önder, “Baldız sizin ailenin genlerinde var galiba, kız kardeşin de, sen de, hatta annen de çok güzelsiniz, halen genç kız gibisiniz!” diye iltifata başladı. En sonunda ben dayanamayıp, “Önder, bacımı siktin, annemi siktin, sıra bana mı geldi?” dedim sertçe. Önder, “Baldız sen ne diyorsun?” diye kem küm edince, “Annemi siktiğini gördüm, hiç utanmıyor musun sen?” diye kızmaya başladım.
Önder, “Bak baldız, ben anneni zorlamadım, aksine o beni baştan çıkardı. Ne kadar dirensem de neticede ben de bir erkeğim, sonunda dayanamadım!” dedi. Ben halen kızıyordum, o ise aksine sakin sakin anlatıyordu. “Baldız, bana teşekkür edeceğine kızıyorsun. Ben olmasaydım mahallede annenin üzerinden geçmeyen herif kalmayacaktı. Annenin adı orospuya çıksa daha mı iyi olurdu?” deyince ben daha da sinirlenip buna bir tokat attım.
Anında o da bana bir tokat atıp, “Kendine gel baldız! Sen de anan gibi yaraksızlıktan kudurmuşsun, kocan seni sikemiyor galiba!” diyerek Transporterin sürgülü kapısını açtı ve beni kolumdan tutup içine zorla soktu. Koltukların üstüne beni yatırıp üstüme çıktı. Camlar siyah filmle kaplı olduğu için bir gören olur korkusu da yoktu. Ben kurtulmaya çalışırken Önder elini eteğimin altına sokup külodumun içine daldırdı. Bir yandan amımı parmaklıyor, bir yandan da, “Anan gibi yanıyorsun orospu!” diyerek boynumu boğazımı öpüyordu. Ben neresi denk gelirse yumrukladıkça o istifini bozmadan işine devam ediyordu…
Sonunda külodumu yırtarak çıkardı ve bacak arama kafasını sokup amımı yalamaya başladı. O andan itibaren benim debelenmem ve karşı koymam bitti, kendimi bıraktım. Vücudum zangır zangır titriyor, resmen işer gibi ağzının dolusu akıyordum. Önder resmen diliyle beni sikiyordu ve böyle bir şeyi ilk defa yaşıyordum. Sonunda kemerini çözüp pantolon ve boxerini çıkardı, yarağını ağzıma dayadı. İlk başlarda ağzımı açmasam da zorla ağzıma soktu. Bir yandan da sürekli küfür ediyordu, “Amına koduğumun kaltağı, seni yarak manyağı yapacağım. Ananı bacını nasıl bunun müptelası yaptıysam seni de yapacağım!” diye. Am siker gibi ağzımı sikiyordu…
Sonra tekrar beni altına aldı. Boynumu boğazımı öperek o koca yarağını vıcık vıcık sulanmış amıma kökleyince gözüm karardı resmen. Sanki içimi yarıp girmişti. Bu nasıl bir yaraktı böyle, ölüyorum sandım. Kanırta kanırta amıma öyle bir girip çıkıyordu ki, altıma işer gibi akıyordum. Beni 10 dakika siktikten sonra domaltıp arkama geçti. Bir süre de domaltarak sikti amımı. Sonra sikini amımdan çıkarıp göt deliğimi yalamaya başladı. Fakat yalamıyor sanki diliyle götümü sikiyordu. Niyetini anlamıştım, götümü de sikecekti. Kocamla götten hiç yapmadığımız için hem korkuyordum, hem heyecan yapıyordum. Sonra yarağının başına tükürüp o hiç sikilmemiş daracık götüme dayadı. Yüklendi, fakat ne kadar zorlasa da girmiyordu…
Çekilip bir süre daha yaladı götümü ve götümün deliğine bolca tükürük bıraktı. O koca yarağı yine dayadı ve bu sefer yavaş yavaş girmeye başladı. Başı girdiğinde ben ölüyorum sandım. Resmen götüm yırtılıyor sandım. Sonunda saçlarımın altından ensemi ısıra ısıra götüme köküne kadar soktu. Birkaç dakika içimde bekledikten sonra götüm alıştı ve sikmeye başladı. Koca yarağını götüme makine gibi durmaksızın köklerken bir eliyle de amımı ve klitorisimi okşayarak beni peş peşe orgazm ediyordu…
Ne kadar sikti götümü bilmiyorum, ama sonunda içime itfaiye hortumundan akar gibi döllerini fışkırttı. Yarağı halen içimde kazık gibiyken, “Nasıl, hoşuna gitti mi orospu?” diye sordu. Ama ne kadar hoşuma gitmiş olsa da, “Götümü dağıttın orospu çocuğu!” dedim. Önder gülerek, “Anan da ilk seferinde öyle diyordu, ama şimdi büzüğü uyuşana kadar yemeden duramıyor!” deyip götüme yeniden pompalamaya başladı. İnanamıyordum, içimden çıkarmadan ikinciye sikiyordu. Yaklaşık 15 dakika daha götümü siktikten sonra birden çıkarıp, “Aç ağzını amına koduğumun kaltağı, yut hepsini!” diye bağırdı. Korkak bir çocuk gibi dönüp ağzımı açtım ve hepsini yuttum…
Arabada pet şişelerle su varmış, elma bahçesine girip temizlendik ve tekrar yola koyulduk. Fakat daha 2 dakika gitmeden birden yavaşlayıp kenara çekti. Ben ne oldu diye merak ederken, kız kardeşimi, annemi ve kocamı arayıp şanzımanın arıza yaptığını, çekici çağıracağını, servise gitmemiz gerektiğini, merak etmemelerini söyleyip kapadı telefonu. Ben tabii şanzımandan falan anlamadığım için, “Çok mu büyük bir arıza?” diye sordum. Önder pis pis sırıtarak, “Arabanın şanzımanında bir şey yok, saat gibi çalışıyor, senin göte doyamadığım için uydurdum!” dedi ve dönüş yapıp Kayseri’de bir otele sürdü arabayı. Önder’e, “Sen az orospu çocuğu değilsin!” dedim, ama bunu yapması çok hoşuma gitmişti.
Otelden bir oda tutup çıktık odaya. Önce birlikte bir duş alıp yatağa geçtik. Bu sefer hiç acele etmeden öpüşerek, emişerek, yalaşarak bir saate yakın ön sevişme yaptık. Sonra da tadını çıkara çıkara amlı götlü sikiştik. Bazen tam sikişin ortasında telefon çalıyordu, yarağı götümdeyken ya ben kocamla konuşuyordum, yada Önder kız kardeşimle veya annemle konuşuyordu. Arayanlara, şanzımanın bir parçasının değişmesi gerektiğini, onu da anca yarın değiştirebileceklerini, o yüzden bu gece zorunlu olarak Kayseri’de kalmamız gerektiğini anlattık. Ve sabaha kadar sikişip, öğleye kadar da uyuduk.
Sikişmediğimiz anlarda da ben göğsüne yatıp sürekli yarağıyla oynadım, ya da ağzıma alıp emdim. Yarağını bir saniye bile bırakasım gelmiyordu. Şimdi annemi çok iyi anlıyordum 🙂