Üvey Evladına Am Nasıl Yalanır Nasıl Sikilir Diye Öğretirken Zevklenmeyi İhmal Etmeyen Anne; Adım Gül… 32 yaşında, evli, kendi evladı olmayan, ama sevişmeyi çok seven, libidosu yüksek, azgın bir kadınım.

İlk kocamla evlendiğimde, kocam evlat hastasıydı, en az üç evlat isterim diye tutturdu. Tüm uğraşlar ve doktora gidip gelmeler, testler sonucunda benim evladımın olmayacağını öğrenince benden ayrıldı, yani boşandık. Genç yaşımda dul kalmış ve dünyam yıkılmıştı.

Boşandıktan sonra yedi ay geçmişti ki, babam birinin benimle evlenmek istediğini, kendisinin benden 23 yaş büyük olduğunu, ve bir oğlu olduğunu, karısının vefat ettiğini söyledi.

Zaten yedi aydır sevişmiyordum. Alışmış kudurmuştan beterdir derler… Koca olsun da çamurdan olsun diyerek evlenmeyi kabul ettim. Yani ikinci evliliğim bir nevi görücü usulü ile oldu.

Biraz benden yaşlıydı ama kendisine çabuk ısındım. En azından bana kaba davranmıyordu. Sekste de çabuk uyum sağladık, ilk zamanlar her gün sevişiyorduk ve anal seks hariç, yatakta sınır tanımıyorduk…

Zamanla kocamın performansı düşmeye başladı. Bunda kredi ile satın aldığımız yazlığın borcunun da etkisi vardı. Kredi borcu yüzünden kocam sürekli iki, bazen de üç vardiya çalışıyordu ve sevişmelerimiz artık neredeyse ayda bire düştü.

Çalıştığı işyeri kocamı bazen de eğitim amaçlı başka şehirlere gönderiyor, o zaman da ayda bir bile sevişemiyorduk. Halbuki benim de tam kadınlığımın zevkine vardığım, sürekli sevişmek istediğim, bir erkek tarafından tatmin edilmeye aşırı ihtiyacım olduğu bir yaştaydım.

Kocamı çok seviyordum ve ondan boşanmak istemiyordum, ama sevişmeden de yapamıyordum. Bu yüzden yavaş yavaş kafam şeytanlığa çalışmaya başladı. Açlık sofuluğu bozarmış, ben de niyeti bozmuştum artık…

Madem kocam yapamıyordu, ben de gizlice kendimi doyuracak birilerini aramaya karar verdim. Böylece gözlerim fıldır fıldır etraftaki erkekleri kesmeye başladım. Fakat maalesef…

Küçük bir Anadolu kasabasında oturuyorduk. Herkes birbirini tanıyordu ve en büyük eğlenceleri dedikoduydu. Yani değil biriyle oynaşmak, kuyruğunu kıpırdatsan, anında bütün kasabanın haberi olur, öylesine lanet bir yer…

Böyle bir açmaza, çıkmaz sokağa girmiş kalmıştım kısacası… Bunalıyordum. Genç, güzel, körpe bir kadındım. Kime el etsem, kime göz süzsem koşa koşa gelirdi ama yapamıyordum. Elim kolum bağlıydı.

Benimle aynı apartmanda oturan bir komşum var, ismi Hatice… Hatice aynı zamanda benim dert ortağım, kendisi ile her şeyi konuşur dertleşiriz. Bir gün konuşurken laf lafı açtı, seks konusu açılıverdi.

Hatice kendi cinselliğini biraz anlatınca, ben de dayanamadım ve artık kocamın performansının düştüğünü ve benimle eskisi gibi sevişemediğini, benim ise canımın çok seks istediğini, artık bunalmaya başladığımı anlattım arkadaşıma… Bir güzel içimi döktüm.

“Üzülme kız… Ben de aynı senin gibiydim. Aynı sorunu ben de yaşadım. Ama sorunu çözdüm. Artık rahatım…“ dedi Hatice…

“Nasıl yani?” dedim. “Bana da söylesene şu sırrını, nasıl rahatladın?” diye üsteledim.

“Kızım sikişmek isteyen bir kadın, akıllı davranırsa kendisini siktirecek birisini mutlaka bulur. Sadece biraz etrafına bakınması yeter”

“Sen de attın yani arkadaşım. Burası gibi göt kadar küçücük yerde kimi bulacaksın? Millet dedikodu yapmaya yer arıyor zaten!” Hatice güldü,

“Etrafına iyi bakın, fazla uzağa gitmene gerek yok!” dedi.

“Sen nasıl çözdün, madem senin de böyle sorunun oldu, yardımcı ol da ben de çözeyim!”

Hatice durdu, düşündü. Yüzüme baktı dikkatle… Sonra da kimselere söylememem için yemin ettirdi.

“Dediğim gibi uzaklara gitmeye gerek yok. Ben kaynımla sevişiyorum! En yakınımda o var. Sen de… ”

“Ben de ne? Benim kaynım yok ki Hatice…”

“Ah benim saf arkadaşım. Düşün bakalım. En yakınında kim var?“ Aptal aptal yüzüne baktım,

“Orçun var kızım…” dedi. “Sen de Orçun’a siktir kendini, rahatla…”

“Orçun? Üvey oğlum Orçun mu?” dedim şaşırarak.

“Evet, o… Üvey oğlun Orçun’u kastediyorum!” dedi.

“Yaa nasıl olur Hatice? O oğlan ne anlar am sikmekten? Daha 18 yaşında. Hem Orçun’a nasıl söylerim “Gel beni sik’ diye? Diyemem ki!”

“Kızım, benim kaynım da 18 yaşında… Beni sikmeyi bırak, dumanımı attırıyor valla! Bu yaştaki gençlerin tam da am merakının kabardığı zaman… Az biraz göğüs dekoltesi veya bacak görsünler, sikleri hemen kalkıyor.“

“Diyorsun…”

Gözümün önüne üvey oğlum geldi. Yakışıklı, bir iki sene içinde aniden serpilip gelişivermiş, genç irisi kaslarıyla göze batacak kadar nefis bir delikanlı… Hiç o gözle bakmamıştım oğlana ama, şeytan işte… Alıcı gözüyle bakınca, acaba, neden olmasın diyor insan…

“Üstelik performansları da iyi oluyor! Gencecik zıpkın gibi oğlanlar… Sen dediğimi ciddiye al bak… Hem her zaman elinin altında olur ve seni her gün siker, hem de kimsenin haberi olmaz!” dedi.

“Yok canım… Ben hadi desem de o yapmaz ki… Annesinden sonra bana hiç anne demiyor ama… Yine de…”

“Sen biraz göt, biraz göğüs göster, biraz bacaklarını arala bakalım… O zaman anlarsın senin için neler düşündüğünü! Bakalım hangimiz haklıymış.” dedi. Ben,

“Valla hiç sanmıyorum Hatice…” deyip konuyu kapattım o gün…

Bu konuşmamızın üzerinden bir hafta geçmişti. Bir türlü Hatice’nin söyledikleri aklımdan çıkmıyor, Orçun’a her bakışımda yüzüm kızarıyordu. Yine de dediklerini uygulamaktan kendimi alamıyordum.

Etek boylarımı kısalttım evin içinde, göğüs dekoltemi daha bir açtım, kavun irisi diri memelerimin güzelliğini ortaya seren şeyler giymeye başladım. Tabi sadece açmakla kalmadım, açtığım yerlerimi biraz da süslemeye koyuldum. Südyenimin dantellerini, bacaklarıma giydiğim seksi çorapları oğlanın gözüne gözüne sokuyordum.

Eğilip kalkarken hareketlerime dikkat edemiyordum. Çamaşır yıkarken, otururken eteklerim sıyrılıyor, bacaklarım meydana çıkıyordu. Südyen kullanmıyordum pek…İstekle kabaran meme uçlarım, memelerimin yuvarlaklığı giysilerimden belli oluyordu.

Akşamları birlikte televizyon izlerken bacak bacak üstüne atıyordum, diz hizası eteğim baldırlarıma kadar açılıyordu istemeden… Ve Orçun’un da gözleri açılıyordu manzara karşısında…

Banyoda bilerek şeffaf siyah külotlarımı ortada bırakıyordum, kirli sepetinde minicik, seksi sütyenlerimi… Ve daha sonra tekrar girdiğimde banyodaki kirli çamaşırlarımı yerlerinden oynamış, biçimlerini değişmiş buluyordum. Sanırım Hatice haklıydı.

Artık o da kendini sakınmayı bırakmıştı. Eşofmanın, pantolonun önündeki kabarıklığı bana göstermekten utanmıyor, çekinmiyordu hiç… Spordan geldiğinde o terli atleti göğüs kaslarına yapışmış, ıslak ıslak öyle iştah çekici görünüyordu ki… Elimi atıp o kasları okşamamak, kaslı bacaklarını gösteren şortunu aşağıya indirmemek, elimi daldırıp sertliğini kavramamak için kendimi zor tutuyordum.

Evet, yanlış bir şey yapıyordum. Günaha doğru sürükleniyorduk ikimiz de…Biliyordum bunu… Ama ne benim elimdeydi bunu engellemek, ne de baştan çıkartmaya çalıştığım üvey oğlumun…

İkimiz aynı evin içinde ateşle barut misali dolanıp duruyorduk. Ormanda birbirini kollayan, sekse susamış, iki vahşi hayvan gibi birbirimizi izliyorduk.

Bir hafta sonunda Hatice ile bir arkadaşımızın düğününe davetliydik. Kocam yine işi yüzünden şehir dışındaydı. Biz de Orçun’a bizi götürmesini söyledik.

Hatice, Orçun ve ben, üçümüz beraber düğün salonuna gittik. Klasik ve çok sıkıcı bir düğündü. Vakit biraz ilerleyince slow dans parçaları çalmaya başladılar. Orçun bize meşrubat almaya gidince, Hatice bana,

“Tamam mı? Dediklerimi yaptın mı? Oğlunu denedin mi? Onunla sevişmeye hazır mısın?” diye sordu.

“Evet canım!” dedim. “Sanırım o da, ben de hazırız buna… Gözleri fıldır fıldır benim üstümde hep… Evde otururken biraz bacaklarımı ayırsam, frikik versem, karşımda bitiyor hemen… Güya bana çaktırmadan röntgenliyor beni… Kirli sepeti, yatak odamdaki çamaşır çekmeceleri hep karıştırılmış vaziyette… Siki kalkmış vaziyette dolaşıyor evin içinde… Önü hep kabarık… O da istiyor, ben de… Ama nasıl yaparım, nasıl benimle sevişmesini isterim, hala cesaretim yok buna…”

“Tamam arkadaş, seninki olmuş iyice… Bak şimdi, olayı bana bırak sen… Orçun gelince söyle, benimle dansa kalksın. Sonra da sana devrederim. Dans ederken Orçun’un siki nasıl kalkıyor iyi izle… Bana hak vereceksin!” dedi. “Şu parlatıcıyı biraz daha sür dudaklarına, biraz daha seksi görün sen… Oğlanı baştan çıkaralım iyice…”

İkimiz de çantalarımızı çıkarıp makyajımızı tazeledik, etrafa çaktırmadan eteğimi biraz daha kısalttım. Bir kaç dakika sonra Orçun meşrubatlarla gelince,

“Orçun, Hatice ablan sıkılmış, hadi onu dansa kaldır!” dedim. Orçun da

“Tamam!” deyip Hatice’yi kaldırdı ve dans etmeye başladılar.

Gerçekten de bizim orospunun da iyice yanaşıp çanak tutup oğlana sarılıp sırnaşmasıyla dans ederken siki kalkmıştı. Oturduğum yerden pantolonun önündeki kabarıklığı görebiliyordum. Ve arkadaşımın beline sımsıkı sarılmış, o kabarmış sikini iyice Hatice’ye dayamıştı, sanki ayakta sikecekmiş gibiydi…

Az sonra geldiler, Hatice Orçun’a,

“Hadi annenle de dans edin, o da sıkıldı!” dedi ve Orçun beni dansa kaldırdı.

İnanamıyordum. Hatice haklıydı. Üvey oğlumun az önce Hatice’nin üzerinde kaldırdığı siki bana da kalkıyordu ve beni de sikecekmiş gibi önündeki kabarıklığı vücuduma değdiriyordu.

Ben biraz daha sokuldum, o biraz daha beni kendine çekip bastırdı. Kasıklarımda küçük erkeğimin sertliğini hissetmek beni mahvetti. Dudaklarım titriyor, yüzümün kızardığını hissediyordum.

Müzik bitince yerimize döndük, daha oturmadan Orçun tuvalete gitti. Orçun yanımızdan ayrılınca, Hatice bana pis pis sırıtarak,

“Bir de Orçun ne bilir diyordun kızım… Şimdi de doğruca otuz bir çekmeye gitmediyse ne olayım!” dedi. Kabullenemiyordum ama Hatice haklıydı,

“Tamam da nasıl olacak? Nasıl yapacağım bilmiyorum. Ya beni terslerse? İlk adımı nasıl atarım ben?” dedim. Hatice de,

“Eve döndüğümüzde sen beni kahve içmeye davet et, gerisini bana bırak, ben hallederim. Yalnız şimdiden söyleyeyim, biraz ileri gidebilirim, haberin olsun!” dedi. Heyecanla,

“Tamam!” dedim. Takı töreninden sonra eve döndük. Hatice’yi kahve içmeye davet ettim, o da hem kocasına bende olacağını haber verip, hem de üzerini değiştirip, rahat bir şeyler, askılı tişört ve kısa bir etek giyip geldi. Orospu içine külot südyen giymemişti…

Hatice benim de üzerimi değiştirmemi ve kendisi gibi içime südyen külot giymeden rahat bir şeyler giyinmemi söyleyince, Hatice’yi içeriye buyur edip, üzerimi değiştirip geldim. Orçun zaten eve girer girmez eşofmanını giymiş, salonda TV seyrediyordu. Hatice de tam karşısına geçmiş oturmuştu.

Orospu bacaklarını aralamış, kıllı amı görünüyordu. Tabii Orçun’un bakışları direkt Hatice’nin bacakları arasına odaklanmış, televizyon izlemeyi bırakıp yan gözle Hatice’nin verdiği frikikleri röntgenlemeye başlamıştı.

Orçun’un sikinin kalktığı eşofmanından belli oluyordu. Yine de rahat değildi pek, benim varlığımdan biraz rahatsız olmuş gibiydi. Onun rahatsızlığını gören Hatice bana,

“Hani kahvem ayol?” dedi.

“Unuttum valla, hemen yapıyorum canım!” diyerek mutfağa gittim. Ben kahve yaparken Hatice yanıma geldi ve

“Kahveyi getirdikten sonra yorgun olduğunu söyleyerek odana git, uyuyormuş gibi yap!” dedi ve salona gitti. Ben kahveyi yapıp götürdüm, Hatice’ye verdim ve

“Çok yoruldum bugün yaa… Kusura bakmazsan arkadaşım, biraz uzanacağım!” dedim. Ben salondan ayrılırken Hatice,

“Ben de yakışıklı kavalyemin yanına oturup içeyim kahvemi!” diyerek yerinden kalktı ve Orçun’un yanına, samimi bir şekilde oturdu…

Ben odama gider gibi yapıp koridordan gizlice izlemeye ve neler konuştuklarını dinlemeye karar verdim. Orospu Hatice üvey oğlumla neler konuşacak, işi nasıl bağlayacak diye merak ediyordum. Arkaları bana dönük oturdukları için beni göremiyorlardı. Hatice hemen konuya girdi, önce Orçun’a sarılarak,

“Yakışıklı kavalyem benim…” diyerek yanağından öptü. Sonra elini Orçun’un önüne attı, oğlan oturduğu yerde kıvranarak kaçınmaya çalıştı,

“Ne yapıyorsun Hatice abla?” dedi. Hatice ablası aldırmadan eşofmanının üzerinden sikini elleyerek,

“Ne yapıyorsun muş… Bugün dans ederken senin bu yaramaz benim amımın suyunu akıttı! Cezasını vereceğim onun… Üstelik sadece benim de değil, annenin amı da sırılsıklam olmuş!” dedi.

O ana kadar dut yemiş bülbül gibi sessizce oturan Orçun çok şaşırmıştı, biraz da suçluluk duygusuyla, titrek bir sesle,

“Annem mi?” diyebildi. Hatice oğlanın üstüne üstüne gitmeye başladı bunun üzerine,

“Evet annen! Annen kadın değil mi? Onun da amı yok mu?” dedi. Orçun bu duyduklarıyla resmen şoka girmiş gibi kekelemeye başladı,

“Tamam da… O benim annem!” dedi. Hatice,

“Annen değil o aptal… Üvey annen!” diye vurguladı.

Bu arada elini Orçun’un eşofmanından içeri sokmuş oynuyordu oğlanın sikiyle… Orçun kıvranıyor ve hafif hafif inliyordu. Hatice Orçun’un eşofmanını külotuyla birlikte sıyırıp, sikini eline aldı,

“Bak senin yaramaza… Nasıl da heyecanlandı annenin amını duyunca!” diyerek sikini yalamaya emmeye başladı.

Orospu işi iyi biliyordu, Orçun tam boşalmak üzereyken emmeyi yalamayı bırakıyor, biraz konuşuyor, siki ineceği zaman yeniden yalayarak emerek kaldırıyordu, fakat boşaltmıyordu.

“Bana şimdi yalansız cevap ver. Üvey ananı hayal ederek hiç banyoda, yatakta otuz bir çekmedin mi? Hiç annenin çekmecelerini, külotlarını südyenlerini karıştırmadın mı? Annen banyo yaparken hiç mi anneni çıplak görme arzusu geçmedi aklından?” diye arka arkaya sorular sordu.

Orçun heykel gibi donup kalmıştı, saf saf,

“İyi de Hatice abla, sen bunları nerden biliyorsun?” deyince, duyduklarımla bu sefer ben şok olmuştum. Demek ki üvey oğlum bütün bunları yapıyordu… Hatice,

“Sadece tahmin ettim ve gayet normal karşılıyorum! Şimdi söyle bakayım, seni ağzımla boşaltmamı istiyor musun?” dedi. Orçun da hiç tereddüt etmeden,

“Evet, istiyorum Hatice abla!” dedi. Hatice de,

“Tamam… Seni istediğin gibi boşaltırım. Fakat bir şartla…“

“Neymiş o şartın abla?“

“Benim yerimde annenin olduğunu düşünmeni istiyorum! Senin sikini okşayan, yalayan o… Tamam mı?” diye sordu. Orçun hevesle anında yanıtladı onu,

“Tamam abla! Zaten hep yaptığım şey… Aklımda hep o var.” deyince, Hatice hemen Orçun’un sikine yumuldu ve emmeye başladı.

Daha iki dakika geçmeden zavallı oğlan hırlayarak, kasıla kasıla Hatice’nin ağzına boşaldı. Hatice Orçun’un döllerini yalayıp yuttuktan sonra, göğüslerini tişörtünden dışarı çıkardı, Orçun’un elini tutarak göğüslerinin üzerine koydu. Orçun Hatice’nin göğüslerini okşarken, Hatice konuşmaya devam etti,

“Bak Orçun, lafı dolandırmayacağım! Uzun lafın kısası… Baban anneni ne zamandır sikemiyor. Eee, annen de bir kadın… Her kadın gibi amı yarak istiyor, sikilmek istiyor. Öyle değil mi?“

“Öyledir abla, ne bileyim…”

“Öyle… Peki kim sikecek anneni Orçun? Yabancı biri mi? Hayır… Annenin adı orospuya çıkar bu kasabada… Taşlarlar… Senin de arkandan teneke çalarlar orospu evladı diye…

“Yaparlar…“

“Burada senin gibi, aslan gibi bir genç dururken, annenin gidip başkalarına siktirmesini sen de istemezsin! Hem iti köpeği var, hem dediğim gibi dedikodu çıkar!“

“Doğru abla… Ölürüm o zaman… Anneme laf gelmesini asla istemem.“

“Hiç birimiz istemeyiz canım. Eğer hem anneni sikme hayallerini gerçekleştirmek, hem de anneni mutlu etmek istersen, şimdi birlikte annenin yanına gidebiliriz!” dedi. Orçun heyecanlanmıştı,

“Tamam gidelim, ama annem nasıl karşılar bunu? Korkuyorum!” diye sorunca, ben hemen sessizce odama gittim ve uyuyor gibi uzandım yatağa… Az sonra onlar da odama geldiler. Ben yüzükoyun yatıyordum. Hatice saçlarımı okşayarak,

“Gül, uyan canım, biz geldik!” dedi ve yatağın kenarına oturdular.

Ben de ne yapacağımı bilmediğimden, “Hmmmmm…” diyerek biraz kıpırdadım. Hatice yavaşça eteğimi yukarı çekti. Orçun’un elini tutarak önce baldırlarıma koydu, baldırlarımı okşatarak oradan da popomun üstüne getirdi. Orçun popomu önce hafif hafif okşamaya, sonra da yoğurmaya başladı.

Ben de hafif hafif inleyerek bacaklarımı biraz aralayınca, Orçun’un eli amımda dolaşmaya başladı. Popomu hafif yükseltip amımı arkaya çıkarınca, Hatice,

“Bak görüyor musun, annenin amı nasıl yanıyor, nasıl yarak istiyor!” dedi. Orçun amımın dudaklarını ayırarak kurcalamaya başlamıştı. Benim inlemelerim artınca, Hatice,

“Dön kız orospu!” diyerek beni sırtüstü çevirdi…

Gözlerimi açtığımda, Orçun’un kıpkırmızı olmuş yüzü ile eşofmanının önünü yırtacak gibi duran kalkık siki dikkatimi çekti. Göz göze geldik. Utanarak kekelemeye başladı oğlan,

“Şeyy… Anne… Ben… Hatice abla dedi ki…”

“Ne dedi Orçun?” diye fısıldadım. Heyecandan ben de ölmek üzereydim. Kasıklarımın yandığını, kan hücum ettiğini, kadınlığımın dudaklarının alev alev yandığını hissediyordum.

“Şeyy… Sen de istiyormuşsun. Öyle dedi. Ben de…”

Benim de yüzüm kızarmıştı. Nefes alamıyordum sanki… Derin bir soluk alınca Orçun’un gözleri havaya kalkan iri memelerime takıldı bir an… Uçları arzuyla kabarmış, elbisemin kumaşını yırtacak gibi meydana çıkmışlardı.

Gülümsedim, elimi uzatıp yatakta yanı başımda oturan üvey oğlumun kucağına götürdüm. Eşofmanının üzerinden kalkmış, taş gibi olmuş aletini okşadım, parmaklarımla kavrayıp sıktım. İnledi, iki büklüm oldu sikini avuçlamamla,

“Ohhh… Anne…”

“Anne yok Orçun. Kadınım ben… Evet canım. Hatice doğru söylemiş. Ben de istiyorum. Senin istediğinden daha çok istiyorum hem de… Az önce okşadın beni, nasıl istediğimi sen de gördün. Yanıyorum Orçun… Çok istiyorum.”

Olayların tam istediğimiz gibi geliştiğini gören Hatice, önce kendi üzerindeki tişört ve eteği çıkarıp çırılçıplak kaldıktan sonra, bana,

“Eee..? Madem hepimiz istiyoruz bunu… Hadi ne duruyorsun, soyunsana!” diyerek soyunmamı istedi ve kendisi de Orçun’u soymaya başladı.

Birkaç saniye içerisinde üçümüz de çırılçıplaktık. Hatice bir eliyle Orçun’un kalkık sikini kavradı, biraz okşadıktan sonra öteki eliyle de benim elimi tutup Orçun’un sikine götürdü.

Çok tuhaf bir durumdu, üvey de olsa oğlumun sikini ellemek ve okşamak çok değişik bir heyecan ve zevk veriyordu bana, biraz utanma, biraz suçluluk duygusuyla karışık… Orçun garibim ise anca hayallerini kurabildiği bu sahnelerin gerçekleştiğini gördükçe iyice aptallaşmıştı.

Aramızdaki en sakin ve ne yaptığını bilen tek kişi Hatice idi. Hatice sanki bir yönetmen gibi ikimizi de idare ediyor, biz de o ne derse hiç itiraz etmeden yapıyorduk… Bana döndü,

“Hadi bakayım, sırtüstü uzan şimdi, Orçun sen de annenin üzerine ters uzan!” dedi ve bizi 69 pozisyonuna soktu. Orçun üzerimde, siki dudaklarıma değiyordu, sikini elimle kavrayıp yalamaya başladım.

Hatice Orçun’a hafif kızar gibi,

“Eee sen ne duruyorsun, yalasana ananın amını!” deyince, Orçun da amımı yalamaya başladı.

Amımı çok acemice, fakat büyük bir iştahla yalıyordu. Bilmeden klitorisimi emmeye başlayınca ben dayanamadım, titremeye ve boşalmaya başladım. Oğlan bir an şaşırdı, ve amımı yalamayı bırakarak, boşalan amımı merakla izlemeye başladı.

Tahminime göre ilk kez orgazm olup boşalan bir kadın görüyordu, o da benim amımdı, yani üvey annesinin amı… Titremelerim ve boşalmam birkaç dakika sürdü. Hatice Orçun’a,

“Hadi bebeğim… İyi bir sikici olmak istiyorsan annenin amından akan suları da yala!” diyerek oğlanın kafasını amıma bastırdı. “Seviştiğin kadını mutlu etmelisin, zevkten kıvrandırmalısın aşkım…”

Orçun kararsız bir şekilde amımdan akan suları yalamaya başlayınca, ben de onun sikini daha seri bir şekilde emmeye başladım. Çok geçmeden Orçun da sarsılarak ve inleyerek ağzıma boşaldı… Hatice,

“Hadi koçum doğru banyoya! Sikin yapış yapış olmasın, yıka gel… Daha seninle işimiz bitmedi!” diyerek yolladı.

Ben de kalktım, ağzımı yıkamak için arkasından gittim. Küvetin içine girmiş, duş başlığından su tutuyordu kasıklarına… Duşa kabinin buzlu camından öyle güzel, öyle şirin bir görüntü veriyordu ki… Duşa kabinin kapısını aralayıp daldım ben de…

Yanına girdiğimi gören Orçun dona kalmış, bana bakıyordu. İkimiz de çırılçıplak… Birbirimizin en kuytu yerlerini görebiliyorduk. Elindeki duş başlığından sular bana da geliyordu, ikimiz de ıslak, çıplak, günahkar…

Ona sokuldum, elinden duş başlığını alıp yukarıya yerine taktım. Ilık sular tepemizden aşağıya dökülüyor, yağmurun altındaymışız gibi birbirimize bakıyorduk. Nefes nefese, heyecanla… Az önce boşalmasına rağmen hatırı sayılır büyüklükteki siki beni görünce birden sertleşivermiş, havaya dikilmişti.

Benden on yaş küçüktü neredeyse ama boyu benden uzundu. Sokuldum, beline sarıldım, başımı göğsüne yasladım. Erkekliği karnıma batıyordu oğlumun… O da sarıldı bana… Sımsıkı… Başımı kaldırıp gözlerinin içine baktım.

Dudaklarım aralandı. İstekle… Şehvetle… O da ne istediğimi anladı, başını eğip dudaklarıyla dokundu dudaklarıma… Önce yavaşça öpüştük, sonra da sertleşmeye başladık, hırsla, açlıkla birbirimizi somurduk. Elleri bütün vücudumda dolaşıyor, kalçalarımı, memelerimi yoğuruyordu.

“Hadi gelin artık…” diye bağıran Hatice’nin seslenmesiyle kendimize geldik. Dudaklarımız zorlukla birbirinden ayrıldı. Nefes nefeseydik. Göğüslerimiz inip kalkıyordu. Güldük halimize… Küvetten çıkıp havluyla bedenini kuruladım önce, sonra da o beni kuruladı.

Banyodan döndüğümüzde, Hatice yatağa yatmış amını okşuyordu. Eliyle yatağı tıpışlayarak,

“Nerde kaldınız azgınlar? Yatakta yalnız bıraktınız beni… Gel kız orospu, yat yanıma! Orçun sen de ortamıza uzan bakayım!” dedi.

Dediğini yaptık. Orçun iki yanında iki olgun ve seksi kadınla uzanmış, haremdeki padişah gibi hissediyor olmalıydı kendini… Bir eliyle benim göğüslerimi, öteki eliyle de Hatice’nin amını okşamaya başladı. Hatice,

“Beni şimdi bırak, ben daha dün sikiştim, önce annenle ilgilen! Anneni siktikten sonra istersen beni de sikebilirsin!” deyince, Orçun yan döndü ve göğüslerimle birlikte amımı da okşamaya başladı.

Bu arada Hatice de Orçun’un kalçalarını, taşaklarını ve sikini, her yerini okşuyordu. Kısa süre sonra Orçun’un siki iyice sertleşince, Hatice böğründen iterek, üzerime çıkmasını sağladı. Ben de bacaklarımı ayırdığımda, siki kendiliğinden yolu buldu ve ıslak amıma girdi… Orçun amıma pompalamaya başladığında, Hatice de her seferinde aynı tempoyla Orçun’un kalçasından bastırıyor,

“Sik annenin amını! Geçir Orospu annenin amına koçum!” diye gaz veriyordu.

Orçun da yaşının verdiği bitmez tükenmez bir enerjiyle köklüyordu amıma. Üç beş dakika sonra ben çılgınlar gibi inlemeye başladım. Hatice’nin isteğiyle, Orçun bacaklarımı omzuna aldı ve hızla pompalamaya devam etti.

Üvey oğlumun altında iki büklüm sikiliyordum ve çok geçmeden orgazm çığlıkları atmaya başladım. Fakat Orçun son sürat amıma köklemeye devam ediyordu. İkinci orgazmdan sonra dayanamadım ve

“Hatice al şunu üstümden, bittim ben!” diye bağırdım… Hatice de Orçun’a sarılıp dudaklarını kemirdi, mırıl mırıl konuşuyordu bir yandan,

“Tamam yavrum… Tamam bebeğim. Sike sike zevkten bayılttın anneni… Artık annen boşaldı. Hadi artık, şimdi beni sikebilirsin!” diyerek domaldı.

Orçun üstümden kalktı ve Hatice’nin arkasına geçerek, amına geçirdiği gibi pompalamaya başladığında, ben de biraz soluklanma ve seyretme imkanı buldum.

Orçun Hatice’nin amına her bastığında, Hatice’nin koca göğüsleri keşkül gibi ileri geri sallanıyordu. Orçun seri bir şekilde Hatice’nin amını sikerken, bir yandan da Hatice’nin götünü parmaklıyordu. Hatice’nin inlemeleri artmıştı iyice, neredeyse feryat ediyordu zevkten,

“Ohhh… Ölüyorum zevkten… Koca yaraklı piç… Ulan orospu evladı! Daha yaşın kaç, nerden öğrendin bu numaraları… Amımdan götümden zevk veriyorsun. Ohhh…”

Boşalmaya başlamıştı. Kolları bacakları orgazmla seyiriyor, kasılıyor, çığlıklar atıyordu. Bana da laf atmaktan geri kalmıyordu,

“Yaşadın kız orospu… Hadi gene iyisin. Bu da kaynım gibi azgın ve dayanıklı çıktı!” diyordu. Hatice de bitmiş ve yatağa kurbağa gibi yapışmıştı,

“Orçun dur, yeter, bittim!” diyerek, hala üstünde gidip gelmeye çalışan oğlumu üstünden zor attı ve sırtüstü döndü. Ben de Hatice de boşalmıştık, fakat Orçun halen kazık gibi sikini sıvazlıyor, mastürbasyon yapıyordu… Hatice Orçun’a,

“Seni boşaltmanın en güzel yolunu biliyorum! Götümü sikmek istediğini de biliyorum! Fakat benim değil annenin götünü sikeceksin!” dedi, bana da,

“Sen dinlendin, bu azgın horozla sen baş edersin Gül… Hadi dön arkanı da oğlunun yarağına karşı domal kız orospu!” dedi. Ben domalınca, götümün yanaklarını ayırdı ve götümün deliğine bolca tükürüp, Orçun’un sikini yaladı, ağzında iyice ıslattı. Sonra da,

“Hadi koçum… Anneciğinin götü sikilmeye hazır. Hadi, Gül annenin götüne geçir. Acımadan sik ananı, sonra da içine boşal!” dedi.

Orçun durur mu? Sikini götüme dayadığı gibi, bir seferde köklemesiyle, öyle bir bağırdım ki… Kolay değil, ilk defa anal seks yapıyordum ve ilk kez sikilen götüm yırtılıyor sandım. Fakat Orçun bağırmalarıma aldırış etmeden, beni belimden yakalamış, götümü am siker gibi sikiyor, taşaklarını amıma çarptıra çarptıra basıyordu.

Acıdan çarşafı tırmalıyor, yastığı kemiriyordum resmen. Orçun götümü sikerken Hatice de elini amıma atmış okşuyor ve Orçun’a,

“Bas aslanım, iyi bas! Sik annenin götünü, parçala orospunun götünü!” diyor, Orçun da gittikçe hızlanıyordu.

Birden götüme son bir köklemeyle bana yapıştı, hareketsiz kaldı ve dizleri titreyerek boşalmaya başladı. Dölleri kesik kesik fışkırıyordu götümün içine… Hatice de amımı ovalamayı hızlandırınca ben de boşaldım…

Orçun müthiş yorulmuştu, halen dizleri titriyordu, kendini yatağa zor attı. Burnundan soluyordu… Eee kolay değildi iki kadınla birden başa çıkmak… Soluklanıp kendine gelirken, sikinden halen birkaç damla döl geliyordu. Hatice Orçun’un sikini biraz ağzına alıp yaladıktan sonra,

“Al kız orospu, yala da temizle oğlunun sikini! Ben duş alıp evime gidiyorum!” diyerek elindeki güzel siki bana devretti.

Hatice evine gittikten sonra biz de küçük erkeğimle kalkıp duşumuzu aldık. Duş jelleriyle, köpükler içinde bırakana kadar ılık suyun altında, küvetin içinde birbirimizi okşadık, yıkadık. Sonra da tekrar yatağa girdik. Babasının bir zamanlar beni öylesine siktiği koca yatakta artık oğlu sikecekti beni…

İkimiz de sekse susamıştık. Otuz bir çekmekten bıkmış sikici üvey oğlum beni sabaha kadar durup dinlenip sikti. Alt alta, üst üste yuvarlanıp durduk yatakta… Sabah gün ağarırken son ve bilmiyorum kaçıncı kez birlikte boşaldık.

Ve o günden sonra, sürekli üvey oğlumla sevişiyoruz. Kocamın evde olmadığı her fırsatı istisnasız değerlendiriyoruz. Bazen Hatice de katılıyor bu sikişmelerimize…

Haticeye sonsuz minnettarım, beni üvey oğluma siktirdiği için… Gerçekten evin içinde, elinin altında sürekli tazecik bir yarak bulunması çok güzel bir şey. İstediğimiz zaman sikişiyoruz. Hem kimse şüphelenmiyor, hem dedikodu olmuyor.

Orospu Hatice şimdi de,

“Kaynımı da alalım aramıza, dörtlü sikişelim! diye tutturdu…

Bakalım… Yavaş yavaş bizim azgın oğlanların ağzını aramaya başladık. Orçun’dan sonra ikinci bir genç damızlık erkek… Bana da, azgın orospu arkadaşıma da iyi gelecek. Yeni zevkler, yeni deneyimler… Neden olmasın?

Leave a Reply

Your email address will not be published.