Karısını Zenci Cembam Ba Sikerken Kavat Kocası Hem Çekiyor Hem De İzliyor; Ev arkadaşım Ersin’le birlikte üniversitede bizim fakültede alt sınıflardan iki kız ayarladık. İkimiz de Nagihan’ı sikmek istiyorduk. Nagihan daha alımlıydı, memeleri daha küçüktü ama yüzü çok güzeldi, kendine özgü bir seksapeli vardı. Selma’nın ise memeleri ve götü kocamandı, ama diğer kız kadar güzel değildi.

Biz bu iki kızı eve attık, yemek yedik, içki içtik. Klasik muhabbetten sonra, iyice kafayı bulan kızlarla oynaşmaya başladık. Ersin Nagihan’ı kaptı, ikisi bize aldırmadan salonda yiyişmeye başlayınca, ben de mecburen Selma’yı alıp odama götürdüm ve siktim.

Mecburen dedim ama doğrusu çok iyi sikişiyordu kız… Çok zevk aldım, beni çok mutlu etti. Özellikle sikimi içine alıp kucağımda zıplarken memelerini emmek çok keyifliydi.

Sabah uykulu uykulu duşa girdiğimde Nagihan vardı içeride, çırılçıplaktı. Şampuan köpükleri o güzel, ıslak, çıplak bedeninde aşağılara süzülüyordu. Tam oracıkta sikmelikti, ama sikemedim. Hemen arkamızdan Ersin geldi, bana yol göründü, vermedi, sikemedim fıstık gibi kızı…

Ersin’in handikabı nişanlısı Nehir’di. Ela gözlü, sarışın, harika fizikli, çok seksi bir hatundu Nehir… Liseden beri birbirlerine deli gibi aşıktılar. Bize yakın bir ilçede okuyordu, sık sık gelirdi Ersin’i ziyarete… Nişanlılardı ama gerdeği çoktan yapmışlardı. Ailesinden habersiz gelir, bizde kalır, sabaha kadar nişanlısıyla sikişirdi.

İkimizin evde Nagihan’la Selma’yı sikmemizin üstünden iki hafta geçmişti. Biz bir gecelik ilişki diye yaşadığımız olayı unutmuşken, bizim siktiğimiz orospuların ağzı durmamış. İşin kötüsü, nasıl olduysa, kimden duyduysa, Nehir de mevzuyu öğrenmiş ve olay böylece başladı.

Nehir bize her geldiğinde odalarına çekilip sabaha kadar sikişirlerdi, inlemeleri uyutmazdı beni… Ama bu sefer geldiğinde sabaha kadar tartışıp kavga ettiler. Nehir’in Ersin’e ettiği ağza alınmayacak küfürler, ağır tehditler, intikam yeminleri, Ersin’in affedilmek için kıza köpek gibi yalvarmaları uyutmadı beni…

Nehir aslında kibar, hanım hanımcık bir hatundu. Ama o gece bir erkekten bile beklenmeyecek küfürler ve tehditler savuruyordu Ersin’e… Hayretler içinde onun sikmeli sokmalı, analı bacılı küfürlerini, nişanlısına ettiği göte koymalı duyulmadık hakaretleri dinledim durdum.

Aldatılmayı gururuna yedirememişti kızcağız. Olayın benimle hiç alakası olmadığı halde ben bile tırsmıştım Nehir’in bu halinden… İkimizin toplamından daha bir erkek, hem de öfkeli bir erkek gibiydi. Gerçi iki orospuyu beraber sikmiştik ama neticede ben bekardım, istediğimi sikmekte özgürdüm. Sabah oldu, Nehir,

“İki gün süren var orospu çocuğu, düşün taşın kararını ver!” diyerek, kahvaltı bile yapmadan kapıyı çarpıp evden çıkıp gitti. Ersin’in yüzünden düşen bin parça, öylece oturuyor. Dayanamayıp sordum,

“Ne oluyor lan? Sabaha kadar fırça yiyip durdun oğlum?” Ersin’in hali içler acısıydı, ağlamaklı bir halde,

“Ben bittim kanka, mahvoldum! Nehir nişanı bozacak onu aldattım diye… Nişan bozulursa bir derece de… Fakat abileri bozulma nedenini öğrenirlerse beni yaşatmazlar. Sadece benimle de bitmez bu iş, anneme ve kız kardeşime de kötülük yaparlar. Abileri mafya gibi, çok belalı insanlar!” dedi.

“Ee, ne duruyorsun o zaman? Arkasından git kızın, yalvar, gönlünü al, barışın!”

“Durum bildiğin gibi değil. Barışmak için bir sürü şartlar koştu!”

“Yerine getir öyleyse kızın şartlarını kanka, ne dediyse yap!”

“Nasıl yerine getireyim abicim, olmayacak şeyler istedi!”

“Anlayamadım. Ne gibi şartlar?” Yüzüme baktı. Anlatmayacaktı önce, ben zorlayınca biraz da içini boşaltmak için ne var ne yok döküldü,

“O da beni aldatacakmış. Hem de benim bulacağım biriyle ve benim gözümün önünde… Ben yanlarında izlerken, Nehir benim ona bulduğum erkekle sikişecekmiş. Dahası da var, ama o şartını kimseye anlatamam. İsteklerinin hepsini yerine getirirsem ancak o zaman beni affedecekmiş!” dedi. Ben tabii şoklardayım. Ersin kara kara düşünüp,

“Nehir bana iki gün süre verdi. Ben iki günde kimi bulacağım? Hem ben elin adamına gidip ‘Nişanlımı siker misin?’ diye nasıl söylerim?” dedi.

Ersin konuştukça ben bir yandan şaşkın şaşkın onu dinliyordum, bir yandan da ağzımın suyu akıyordu. Bulacağı erkek dünyanın en şanslı adamı olacaktı. Aslında ben dünden razıydım Nehir’i sikmeye… Kızı daha ilk gördüğümde resmen dibim düşmüştü.

Geceleri onlar sikişirken ben de seslerini özellikle dinler, Nehir’i benim siktiğimi hayal ederek otuz bir çekerdim. Ama arkadaşıydım, bunu Ersin’e öneremezdim. Onun yerine,

“Harbiden işin zor!” diyebildim. Ersin biraz sessiz kaldıktan sonra, başını kaldırıp bana baktı,

“Sen yapar mısın bunu kardeşim?” diye sordu. Benim içimin yağları eridi bir anda… Offf, Nehir’i evire çevire sikmekle dolu otuz bir hayallerim gerçek mi olacak yoksa? Ama şaşırmış gibi rol yaparak,

“Anlamadım? Benden Nehir’i sikmemi mi istiyorsun? Yapamam, başka birini bul kanka… Arkadaşın nişanlısını sikmek bizim kitabımızda yazmaz!” diye yalandan racon kestim. Nehir’i sikmek mi? Lafı bile kanımı kaynatmaya yetmişti aslında…

“İki gün içinde gidip kimi bulayım da nişanlımı siktireyim ulan? Hem sen olayın iç yüzünü biliyorsun zaten… Elin yabancısı sikecek ha? Sonradan başımıza ne belalar gelir kim bilir… Tanımadığım öküzün biri gelip nişanlımı sikeceğine sen sik bari… Hadi be kanka…” diye bana dil dökmeye, yalvarmaya başladı. Sonunda ben de onun zorlamasıyla kabul etmişim, aslında istemiyormuşum ayağına yatarak kabul ettim.

Cuma akşamı Nehir eve geldi, elinde bir de sporcu çantası vardı. Kızın yüzü asıktı, hiç gülmüyordu. Kapıyı açtığımda bana selam bile vermedi. Ersin’e duyduğu öfke ve intikam kararlılığı gözlerinden okunuyordu. Salona geçince hiç lafı dolandırmadan bana,

“Bu puşt gelirken söyledi. Demek beni sen sikeceksin?” Dobra olması ve öfkesi karşısında yine şaşırdım, ne söyleyeceğimi bilemedim.

“Ee… Şey… Evet, öyle…” diye kekeledim.

“Tamam, kabul… Ersin piçinin dediği doğru aslında… Tanımadığımız hanzonun biri sikeceğine beni sen sik… Ama bütün kontrol bende olacak, tamam mı? Ben ne dersem onu yapacaksın. Ben nasıl istersem öyle sikeceksin.” dedi.

“Tamam!” dedim içten içe eteklerim zil çalarak… Sonra Ersin’e döndü,

“Ulan yavşak göt veren! Nerde siktin o kaltağı? Göster bakayım bana…” dedi.

Ersin süt dökmüş kedi gibi salondaki kanepeyi gösterdi. Ben Selma’yı odama götürüp sikerken Ersin de güzel Nagihan’ı o kanepenin üstünde becermişti sabaha kadar…

Nehir bir sandalye alıp kanepenin önüne koydu, Ersin’i çekip oturttu. Kısa kollu tişörtünün eteğini önden sıyırıp kafasından ensesine aşırdı… Sonra çantayı açtı, içindeki sürprizler ortalığa saçılmaya başladı. Kalın bir ip çıkardı, Ersin’in önce arkadan ellerini bağladı, sonra da sandalyeye bağladı. Sonra pantolonunu çıkardı, üstünde sadece baksır külotuyla bıraktı.

“Hareket etmeden izleyeceksin götüne koyduğumun piçi!” deyip ayaklarını da iple bağladı.

Sonra da doğrulup kalktı. Elimden tutup bana yapıştı. Ersin’in karşısında benimle ayakta öpüşmeye başladı. Öpüşürken birden durup, Ersin’e,

“Gözlerini benden ayırma piç! Sakın başka tarafa baktığını görmeyeyim. Yoksa başına gelecekleri biliyorsun.” deyip tekrar benimle ateşlice öpüşmeye devam etti.

Biraz öpüşüyor, arada striptiz yapar gibi üzerinden bir parça giysi çıkarıyordu. Sutyenini çıkardığında memelerini emdirdi bana. Ben memelerini emerken, Ersin’e sürekli,

“Buraya bak lan orospu çocuğu!” diyordu.

Eteğini ve külotunu da çıkarıp çırılçıplak kaldıktan sonra da benim giysilerimi de çıkardı, beni de çırılçıplak bıraktı. Sikim çoktan kalkmıştı tabii… Dudaklarımdan öperek boynuma, göğsüme, aşağılara inerken yavaşça önümde çömeldi, sikimi yaladı biraz…

Sonra meşhur çantadan bir kondom çıkarıp sikime taktı. Her şeyi düşünmüştü kaltak… Kanepeye sırtüstü uzanıp bacaklarını ayırdı ve pervasızca,

“Amım nasıl, güzel mi?” diye sordu. Ben yutkunarak,

“Çok güzel!” diyebildim.

“Yalamak ister misin peki?” dediğinde cevap bile vermedim. Hemen yumuldum amcığına, yalamaya başladım. O anda Ersin’in yanımızda olduğunu bile unutmuştum, şapırdata şapırdata ve müthiş zevk alarak yalıyordum. Nehir de Ersin’e,

“İyi bak lan piç… Senin bana ihanet ettiğin yerde nişanlının amcığını nasıl yiyorlar, iyi bak!” dedi, durmadan “Ohhhh, yala erkeğim! Durma, yala, devam et…” diye zevkle inliyordu.

Ben önce Nehir’in Ersin’i kızdırmak için yalandan abartarak inlediğini düşünmüştüm. Ama başımı amına bastırarak kasılıp titreme başlayınca gerçek olduğunu anladım. Gerçekten zevk alıyordu ve biraz sonra saçlarımdan tutup kendine çekerek, kasılarak orgazm oldu. Ağzımı burnumu bastırarak gömdüğü amının sularını ağzıma akıttı…

Orgazm titremeleri bitince beni üstüne çekti. Amının zevk suları bulaşmış dudaklarımı yalayıp öptü. Öpüşmeye devam ederken elini sikime atıp, sikimi amının girişine yerleştirdi. Bana sadece yüklenmek kalmıştı. Yüklenip hepsini soktuğumda,

“Ohhhh!” diye inledi. Ben sikmeye başladığımda, “Ohhhh, keşke kızlığımı bu göt verene değil de sana verseymişim, sik erkeğim, bu gavat bu amın kıymetini bilmedi, ohhhh!” dedi. Ersin,

“Nehir…” diyecek oldu,

“Sus lan göt veren, konuşma, izle sadece!” diye bağırdı. O an Nehir’in gözlerindeki öfkeyi görmek beni bile ürkütmüştü. Ersin’e olan öfkesi bir türlü geçmiyordu,

“Bu onursuz, şerefsiz gavatı bilmiyorsun sen… Bu amcık ağızlı her haltı yer, sonra pişmanlıktan anasını bacısını bile siktirir!” diyordu. Ersin yine,

“Nehir…” diye ağlamaklı bir ses çıkarınca, Nehir,

“Sus lan piç!”” diyerek beni üstünden itip ayağa kalktı. Ersin’in karşısına dikilip, dişlerini gıcırdatarak sağlı sollu iki tane tokat patlattı suratına,

“Memlekette olsaydık ananı da, bacını da siktirirdim. Var mı lan itirazın?” deyince, Ersin sadece hayır anlamında başını salladı.

Nehir bu sefer kucağıma oturdu ve sikimi amına aldı, öpüşerek sikişmeye devam ettik. Dudaklarımı ısıra ısıra emerken ben de onun gonca gibi memelerini yoğuruyordum. Üstümde inleyerek, hırsla zıplarken bana da hayatımın en keyif aldığım sikişmesini yaşatıyordu. Biraz sonra durdu,

“Dur, böyle olmuyor. Bu orospu çocuğu nasıl zevk aldığımı göremiyor. Yüzümü ona döneyim de senin yarağını yerken görsün beni…” dedi.

Kalkıp bu kez kucağıma ters oturdu. Aynı şekilde, sikimi yine amına alıp Ersin’in gözünün içine bakarak üstümde zıplamaya başladı. Bu pozisyonda am dudaklarının sikimi nasıl sardığını, inip kalktıkça pembe mühür gibi minik göt deliğinin nasıl açılıp kalktığını görebiliyordum.

İki elimle kalçalarını tutup üstümde zıplayan çılgın kısrağı biraz yönlendirmeye, tempo vermeye çalıştım. Fakat zapt etmek ne mümkün… Kendi kafasına göre, kendi zevkine göre takılıyor, hızını ayarlıyordu.

Ben de kontrol etmekten vazgeçtim. Parmaklarımı ağzımda ıslatıp ıslatıp açılıp kapanan büzüğünü okşamaya koyuldum.

Sikimden zevk alırken aynı anda götünün deliğini okşamam, ıslak parmağımı sokmaya çalışmam daha çok zevk verdi ona, inlemeleri minik feryatlar haline dönüştü. Bir süre sonra durup başını yana çevirdi,

“Götümü beğendin mi? Sikmek ister misin?” diye sordu.

Beğenmeyi bırak, normal şartlarda Nehir’in götünü sikebilmek için kendi götümü bile feda edebilirdim. Biliyordum, onu aldatan nişanlısından intikam almak için bir alet gibi kullanıyordu beni, sikimi… Çok açıktı bu… Ama aldıracak durumda değildim, sadece,

“Hı hı! İsterim.” dedim.

“Bu gördüğün gavat nişanlım götüme koyamadı. Çok sikmek istedi, vermedim. Ama bugün sen sikeceksin! Nişanlım eli kolu bağlı bizi seyrederken götümün kızlığını sen bozacaksın.” dedi. Ersin’den

“Yapma Nehir, yeter artık…” diye zayıf bir itiraz gelince kucağımdan kalkıp,

“Senin fikrini soran olmadı göt veren!” diyerek bir tokat yapıştırdı. Sonra ellerini Ersin’in dizlerine koydu, onun önünde bana doğru domaldı ve kalçalarını iki yana sallayarak bana,

“Hadi aldırma sen ona… İşini yap sen… İşte sana mis gibi daracık göt… Koy götüme, sik götümü, nişanlımın sikemediği götümün kızlığını boz!” dedi.

Ayağa kalktım, götünün yanaklarını ayırıp göt deliğine tükürük bıraktım. Sikimin başını deliğine dayayıp bastırmaya başladım. Götü hiç sikilmediği için girmekte zorlanıyordum. Ben zorlarken Nehir de götünü sikime bastırıyordu.

Derken Nehir’in, “Ağhhhhh!” diye acı feryadıyla birlikte götünü yara yara girmeye başladım. Nehir hem acıyla bağırıyor, hem de hırsla götünü sikime bastırıyordu. Köküne kadar soktuğumda biraz zevkini çıkarayım diye içinde beklerken, Nehir,

“Hadi, ne duruyorsun, siksene!” dedi. Ben de götüne pompalamaya başladım…
Ben Nehir’in götünü büyük bir zevkle sikerken ara sıra Ersin’e bakıyordum. Oğlanın yüzünde garip bir ifade vardı. Az sonra Nehir,

“Şuna bak hele sen… Göt verenin siki kalktı! Evleneceği karıyı kucağında sikiyorlar, bu onursuz piçin siki kalkıyor!” diyerek Ersin’in külotunu çekiştirip sıyırdı.

Ersin galiba Nehir meydana çıkan kalkmış sikine sakso çekecek veya eliyle sıvazlayıp boşaltacak beklentisiyle umutlanmıştı. Oturduğu yerde eli kolu bağlı kıvranarak,

“Ohh aşkımm…” diye mırıldandı ama Nehir,

“Ne zannettin ulan orospu çocuğu? Sana sakso mu yapacağım zannettin? Beni aldatırken düşünecektin bunu ibne kılıklı… Nah dokunurum sikine!” diyerek bütün umutlarını kırdı.

Ben bu arada Nehir’in götünü sikmeye devam ediyorum. Nehir alttan elini amına atıp okşayarak benden de hızlanmamı istedi. Orgazm olmak üzereydi galiba… Hızlandım iyice… Nehir’in orgazm titremeleri başlayınca ben de dayanamadım daha fazla… Son bir hamleyle sikimi götüne kökleyip boşaldım.

Hayatımın en yoğun boşalmasıydı. Aynı anda boşalıyorduk. Ben hareketsiz spermlerimi fışkırtırken Nehir de titreye titreye, kasıla kasıla orgazmın zirvelerinde geziyor, götünün daracık deliğinde kırarcasına sikimi sağıyordu.

Soluk soluğa Nehir’in götünden çıktım sonunda… Kondom neredeyse yarısına kadar benim döllerimle dolmuştu. Ersin ağlamaklı bir suratla, siki kalkmış vaziyette bizi izliyordu çaresizce… Ama Nehir’in sürprizi bitmemişti. Bana,

“Bu piçe neden göt veren dediğimi göreceksin şimdi!” diyerek çantasını açtı. Çantadan siyah bel bağlama kayışlarıyla birlikte koca bir strapon çıkardı. Ersin,

“Lütfen Oktay’ın yanında yapma!” dese de Nehir dinlemedi, straponu beline bağladı. Önündeki aleti sallaya sallaya bana döndü. Siyah kayışlarla bağlı, şapkasıyla, damarlarıyla kocaman bir realistik yarak… Eyvah… Yoksa…?

“Heyy…” diye kekeledim. Arkadaşımın nişanlısını sikeyim derken o koca straponla ben mi sikilecektim yoksa? Ava giderken avlanacak mıydım? Ne yalan söyleyeyim, korkudan üç buçuk atmaya, terlemeye başladım o anda… Çırılçıplak olmasam fırlayıp kaçacağım ama nereye? Yan yan benim odaya bakıp mesafeyi ölçüyorum, kaçıp gitsem, arkadan kapıyı kilitlesem…

Nehir benim yaşadığım büyük korkudan habersiz eğildi. Az önce siktiğim götünden çıkardığım sikimi tuttu, üstünde hala takılı duran kondomu olduğu gibi, döllerimle beraber sıyırdı parmaklarının ucuyla, önündeki alete taktı.

Prezervatifin içindeki döllerimi straponun her tarafına iyice sürüp kondomu çıkardı. Ardından Ersin’e doğru dönünce, benim duyduğum müthiş korkum geçti, rahatladım.

Anlamıştım olayını… Benim spermlerimi sürerek kayganlaştırdığı aletle Ersin’in götünü sikecekti. Off… Çok ağır, şeytanın bile aklına gelmeyecek bir intikamdı.

Ersin’in ayaklarını çözüp, tüm yalvarmalarına rağmen sandalyeden kaldırdı, kanepeye domalttı. Elleri arkasında bağlıydı hala, çözmemişti. Arkasına yanaşıp bir eliyle belini tuttu, diğer eliyle önündeki haşmetli aleti arkadaşımın göt deliğine ayarladı. Kaktırdı, sokmaya çalıştı, benim döllere rağmen girmedi bir türlü… Yukarıdan okkalı bir tükürük bıraktı götünün deliğine, parmaklarıyla yaydı.

Tükürüğün yardımıyla biraz başının ucunu sokunca iki eliyle belinden tuttu Ersin’in, straponu götüne tek seferde kökledi. Ersin’in bu kadar kolay almasına hayret etmiştim. O canavarı bana soksa kesin alamaz, yırtılırdım. Küçük bir ah inlemesi dışında oğlanın sesi bile çıkmamıştı.

Nehir küfürler savurarak düşman götü siker gibi, büyük bir hırsla sikiyordu Ersin’in götünü… Oğlan sürekli inlemeye başlamıştı. Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Şok olmuştum. Kocaman takma yarak götüne girip çıktıkça zevk alıyordu piç… Götünün sikilmesi ona zevk veriyordu. Kız bir ara sikmeyi bırakıp,

“Söyle lan göt veren… Bir daha beni aldatacak mısın?” diye sordu. Ersin,

“Yemin ederim, bir daha seni asla aldatmayacağım!” diye inledi. Ama ardından “Lütfen aşkım… Hadi durma, devam et!” deyip götünü strapona doğru bastırınca ben gerçekten anladım kızın nişanlısına neden “göt veren” deyip durduğunu…

“Hadi iyisin yine! Şimdilik affediyorum. Ama bir daha dişi sineğe bile baktığını duyarsam abilerime havale ederim işi… Seni önce sike sike folluk yaparlar, sonra da gebertip leşini bir köşeye atarlar!” diyerek sikmeye devam etti.

Az sonra Ersin böğürür gibi sesler çıkarınca Nehir tekrar durdu. O anda fark ettim, Ersin boşalmıştı. Elleri bağlıydı, kendisi dokunmamıştı bile sikine… Nişanlısının da ona zevk vermek gibi bir derdi yoktu. Buna rağmen götünde gidip gelen realistik takma yarağın verdiği zevk doyuma ulaştırmıştı arkadaşımı… Dölleri sikinin ucundan kanepenin üstüne damlıyordu.

Ben şaşkın şaşkın bakarken toparlandılar. Nehir önce Ersin’in ellerini çözdü, sonra da belindeki straponunun kayışlarını… Aleti çıkarıp kenara fırlattı, birbirlerine sarılıp öpüşmeye başladılar. Onları izlerken yine sikim kalktı.

Ben doğal olarak, yaşanan bunca şeyden sonra artık hep üçlü sikişiriz diye düşünmeye başlamıştım. Hem bu vahşi ve isterik kadını becerecektim, hem de strapon yemeye alıştırdığı sapık ev arkadaşıma gerçek yarak tattıracak, bundan sonra onu da sikebilecektim. Artık dışarılarda sikecek am, göt aramama gerek kalmamıştı.

Heyecanla, sevinçle, coşkuyla öpüşüp barışan ikilinin yanına gidip Nehir’in götünü avuçladım. Ama Nehir elimi tuttu, sertçe bileğimden kıvırıp kalçasından uzaklaştırırken,

“Bir daha bana dokunursan kırarım o elini… Bacaklarını da abilerim kırar.!” diye tıslayınca şaşırıp kaldım. Bileğim acıyordu. Gerçekten vahşi kısrağın tekiydi bu deli kız… Öfkeyle devam etti konuşmasına,

“Bu akşam yaşananları unutacaksın, tamam mı…? Orospu değilim ben… Nişanlıyım. İntikamımı aldım, olay bitti. Bir daha tekrarı olmayacak! Şimdi kaybol bakalım… Git zıbar, kapını da kapat, gözüme görünme!” dedi.

Az önce nişanlısının önünde her yerini siktiğim isterik karı bana ahlak dersi veriyordu çırılçıplak vaziyette… Ne diyebilirdim ki… Şaşırıp kaldım aptal gibi… Bir şey diyemeden boynumu büküp odama gittim. Sessizce oturup başıma gelenleri düşünürken, nişanlılar benim varlığıma aldırmadan tekrar sikişmeye başladılar.

Zevk feryatları benim odaya kadar geliyordu. Amına götüne koyduğumun manyak sapıkları, sanki benimle yaşananlar nedeniyle daha da azmışlar, kudurmuşlardı bu gece… Öyle hararetli bir şekilde sikişiyorlardı ki… O güne kadar hiç böyle sesler duymamıştım onlardan… Kim kimi sikiyorsa artık…

Az önce Nehir’in öfkesini görünce inen, yumuşayan sikim tekrar sertleşti. Yatağıma uzandım. İçerdeki çılgın ikilinin seks yaparken çıkardıkları sesleri dinleyip sikimi okşamaya başladım.

Bolca tükürüklediğim sikimi sımsıkı parmaklarımın arasında kaydırarak sıvazlarken, onun Nehir’in daracık amcığında, bekaretini yeni verdiği minicik ve ateş gibi yanan göt deliğinde kaydığını hayal ediyordum.

Ahh… Bu vahşi ve çılgın kızın nişanlısından aldığı intikam ne kadar garipti böyle…

Leave a Reply

Your email address will not be published.