Hem Üniversiteli Hem Bakire Olunca Ayakta İki Posta Atmak Büyük Marifet; Benim adım Şule, 19 yaşındayım. Aslında kendimi çok güzel bulmuyorum ama arkadaşlarım benim çok çekici olduğumu ve bunun için kıskandıklarını söylüyorlardı. Ben ela gözlü, sarışın saçlı, 53 kilo ve 1.66 boyunda bir bayanım. Şimdi size anlatacağım olay ben daha Üniversite 2’ye giderken gerçekleşti. Ben ailemle İstanbul’da oturuyordum. Babamın işlerinden dolayı İzmir’e taşınmıştık. Maddi durumumuz iyi sayılırdı. Babam beni koleje yazdırdı.
Nihayet okullar açılmıştı. Daha kimseyi tanımıyordum. Ama aralarında öyle yakışıklı bir çocuk vardı ki, ondan çok etkilenmiştim. İlk ders yeni arkadaşlarımla tanışma faslıyla geçti. Beğendiğim çocuğun isminin Burak olduğunu öğrendim. Koyu mavi gözleri vardı. Gömleğini dışarı çıkarmıştı. Kravatını da aşağılarda bağlamıştı ve ilk iki düğmesi açıktı. Beni bu haliyle çok etkilemişti. İkinci derste hoca yerlerimizi ayarlıyordu. Hepimizi ayağa kaldırdı. Tahtanın önünde sıra olduk, beni Burak’la oturtması için hep ona yakın olmaya çalışıyordum. Onu başkasına kaptırmaya niyetim yoktu. Sıra Burak’a gelmişti. Hocanın dikkatini çekebilmek için biraz öne geldim. Tebeşirle elimde oynamaya falan başladım.
Hoca herkese şöyle bir baktıktan sonra Burak’a, “Hülya’yla cam kenarında en arkaya otur!” dedi. Orospu Hülya!! Off beynimden aşağı doğru kaynar sular dökülmeye başladı. Kız benden daha güzeldi. İyice sinir olmuştum. Ama beni onun önüne Ceren’le oturttu. Olsun yine de ona yakındım. Zaman geçtikçe onunla iletişim kurmaya çalışıyordum. Derslerde dakikada bir silgisini falan istiyordum. Çözemediğim soruları ona çözdürüyordum. En sevdiği rengi, diziyi falan soruyordum. Benim ona olan ilgimi anlamıştı, ama hiç bana yanaşmıyordu. Ben her gün okula rimel kalem parlatıcı falan sürüp geliyordum. Sırf onu o orospu Hülya’ya kaptırmamak için. Ama yüzüme baktığı yoktu. Hülya’yla daha samimiydi. Çok kötü oluyordum.
Yılbaşı çekilişi yapılacaktı. Herkes ismini yazdı attı poşete. Teker teker kura çekilmeye başlandı. Kimse kime çıktığını söylemiyordu. Burak’a çıkmasını çok istiyordum. Elimi attım poşete kağıdı aldım geçtim yerime, baktım Selim yazıyor. Tipsiz şişko gerizekalı piç Selim. Offff şimdi nerede bulacaktım Burak’ın kağıdını. Hülya geldi oturdu. “Kime çıktı?” dedim. “Burak!” dedi. Kağıtları değiştirmek için resmen yalvardım o orospuya. Ama vermemekte ısrar etti kahpe. Tabii o da hoşlanıyordu Burak’tan…
Zil çaldı. Ben tuttum bunun kolundan arka bahçeye götürdüm. Bu söylenmeye başladı. “Ne yapıyosun ya, canımı acıtıyorsun!” dedikçe iyice sinirimi bozuyordu. “Bir şey diyeceğim korkma!” dedim. Sessiz bir yere çimenlere oturttum. Hava soğuk olduğu için arka bahçe bomboştu. “Ver şu kağıdı orospu!” dedim. “Hayır!” dedi. “Ver!” dedim, yine “Hayır!” dedi. Nasıl oldu anlamadım Hülya’nın suratına bir tane tokat oturttum. Aslında bu tokadı bir kağıt parçası için değil, içimde ona birikmiş onca kızgınlığın acısını çıkartmak için atmıştım. O da bana indirdi. Ben de bir sersem oldum. Kontrolsüzce elime ne geçtiyse daldım orospuya. Ee o da boş durmuyordu. Kafa tekme derken başımızda hocaları bulduk… Yılbaşı çekilişinde bizim olmayacağımızı söylediler. Olsun Burak’ı o da elde edemeyecekti.
Zaman çabuk ilerliyordu. Burak zengindi ve villada oturuyordu. Evinde doğum günü partisi verecekti. Ailesinin de yurt dışında işleri olduğu için gelemeyeceklerdi. Burak okuldaki arkadaşlarının hepsini davet etti. Tabii beni de çağırdı. Parti Cuma gecesi saat 10’da başlayacaktı. Benim babam hayatta partiye falan izin vermezdi. Onun için Cerenler de ders çalışacağımı ve telefonumun hep açık olacağını söyledim, kabul etti. Çok güzel zümrüt yeşili mini bir elbisem vardı, kuzenimin düğünü için almıştık. Aldım çantaya attım. Menekşe moru rengi kemerimi ve aynı renk ayakkabılarımı da koydum. Tarak toka falan her şeyim hazırdı. Annemin Leopar desenli küçük çantasını da yanıma aldım. Yola çıktım. Ceren’e de durumu anlattım bir aksilik çıkmasın diye. Burak Ceren’le kavgalıydı. Onun için partiye onu davet etmemişti.
Ben evden uzaklaşınca kapısı açık bir apartmana girdim. Giyindim saçımı makyajımı yaptım. Çantamı eşofmanlarımla birlikte merdiven boşluğuna koydum. Bu saatte kim görüp alacaktı. Her şeyi göze alıp devam ettim yoluma. Saat daha 9’du, korkuyordum. Atladım taksiye geldim Burak’ımın evine. Evden çıkarken babamın cüzdanından 50 TL almıştım, çok alsaydım fark edecekti. Taksi 310 TL tutmuştu. İndim taksiden, iki katlı bir villa karşımdaydı. Evin dışını balonlarla falan süslemişlerdi. Kapıyı çaldım. Kapıyı Burak açtı, “Gel içeri canım!” dedi. Bana çok samimi davranıyordu. Çok hoşuma gitmişti. Son ses müzik açıktı. Herkes dans ediyordu. Telefonumu yanımdan ayırmıyordum. Babam arayınca hemen bahçeye çıkıp konuşuyordum. Orospu Hülya’da oradaydı. Bir o eksikti. Ama ben ondan daha güzeldim.
Herkes hediyesini vermeye başladı. Ben de yılbaşı çekilişinde belki bana çıkar diye ona saat almıştım. Gösterişsiz sade bir saatti. Koluna taktı. Kulağıma saatin ve benim çok güzel olduğumu söyledi. Bu sözü bile beni tahrik etmişti. Müzik durdu. Herkes dağılmaya başladı. Ben de etraftaki ıvır zıvırları toplamaya başladım. Ev boşalmıştı. Yalnızca Burak ve ben kalmıştık. Ona çok güzel bir parti olduğunu söyledim. Gülümsedi. Yanağına bir öpücük kondurdum ve gitmem gerektiğini söyledim. Tam döndüm kapıya doğru gidecekken kolumdan tuttu ve “Gitme!” dedi. “Ne oldu?” dedim. Benden çok hoşlandığını ama utangaçlığından dolayı açılamadığını söyledi. Ben de ona olan bütün hislerimi anlattım. Yaklaşık bir saat konuştuk. Ona, “Lavaboya gidip hemen döneceğim.” dedim. Telefonum da yanımdaydı. Suyu açtım babamı aradım. Ceren bu saatte yola çıkmamamı yatıya kalmamda ısrar ettiğini söyledim. Babam biraz kızdı ama tamam dedi.
Merdivenlerden inip salona gittim ama Burak yoktu. “Burak?” diye seslendim. Ses çıkmıyordu. Belki bahçeye çıkmıştır diye düşünerek kapıya yöneldim ama kilitliydi. Korkmuştum. Belimden sıkıca biri sarıldı. Bu Burak’tı. Ensemi öpmeye başladı. Hoşuma gidiyordu ama ona erken olduğunu söyledim. Dinlemiyordu. “Hadi gel odama gidelim!” dedi. “Burak yapma lütfen korkuyorum!” dedim. Ama dinleyen kim? Hızlıca kolumdan tutup yatağa fırlattı. Kapıyı kilitledi. Üstüme çıktı. “Yapma lütfen!” dedim. “Şşşt, çok eğleneceğiz!” deyip eliyle boynumu tuttu ve öpmeye başladı. Yavaş yavaş fermuarımı açtı. Kemerimi çözdü yere attı. Elbisemi çok sert bir şekilde üstümden çıkarttı. Etek kısmı yırtılmıştı. Kaçışım olmadığını anlamıştım. “Burak ben bakireyim, lütfen yavaş ol!” dedim. “Seni çok seviyorum!” dedi dudaklarıma kenetlendi. Ben altta o üstteydi. Karşısında sütyenim ve külodumla kalmıştım. Dillerimiz birleşti.
Canı Yarak İsteyen Bakire Kızlar Benim Durumuma Düşmeyin!, resim №2
Ben de çok istekliydim. 15 dakika boyunca öpüştük. “Seni istiyorum!” dedim. Çok azmıştı. Gömleğinin düğmelerini açmaya çalışıyordum. Üstümden kalktı. Gömleğinin yakasından tuttu ve çekti. Bütün düğmeleri kopmuştu. Hepsi bir tarafa fırladı. Bu kez ben onu kendime çektim ve üstüne çıktım. Sütyenimi fırlatıp attım. Tekrar üstüne yayıldım. Öpüşmeye devam ettik. O altta olmayı sevmiyordu, üstüme çıktı, kemerini çözüp ellerimi yatağın başlığına bağladı. Çok sıkı bağlamıştı, canım acıyordu. Gözlerimi yırttığı gömleğinin parçasıyla bağladı. Boynumdan aşağı öperek inmeye başladı. Göğüslerimin arasından geçti. Göbek deliğimi yalıyordu. “Offff hadi!” dedim. “Bekle bebeğim daha yeni başlıyoruz!” dedi. Göbeğimden aşağı iniyordu. Tam amıma geldi derken bacaklarıma döndü. Amıma yaklaştıkça inlemeye başlıyordum. Bacaklarımı açabildiği kadar açtı. Amımın kenarlarını yalamaya koyuldu. İki gün önce ağda yapmıştım, amım pürüzsüzdü. Üstlere doğru çıktı. “Ee hadi sik artık, orospu çocukluğu yapma bana pezevenk!” diye bağırdım. Dayanamıyordum. Amım iyice sulanmıştı.
Başını vücudumdan uzaklaştırdı. Odadan çıktı. Gözlerim kapalı olduğu için nereye gittiğini göremiyordum. Ayak seslerinden tekrar geldiğini anladım. “Ne yapıyorsun, hadisene!” dedim. Ses yoktu. Bir anda meme uçlarımda bir soğukluk hissettim. Buz koymuştu. “Offf, sik beni!” dedim. Buzu çekti ve parmaklarıyla amımı araladı. Amım alev alev yanıyordu. Buzu amımın dudakları arasına sürtmeye başladı. Çığlıklar atıyordum ve çok zevk alıyordum. Buzu aldı ve amımı yalamaya devam etti. Diliyle klitorisime baskı yapıyordu. İyice deliriyordum. Bir ara dilini içeri soktu. “Ahh!” diye bağırdım. Amımın suları gelmeye başlıyordu. O da dilini çıkarıp tekrar sokuyordu. Zevkten bayılıyordum. Sonunda müthiş bir şekilde boşaldım. Amımdan akan zevk sularımın hepsini yaladı yuttu.
“Sıra bende, hadi çöz!” dedim. “Görelim bakalım ne kadar iyisin!” dedi. Gözlerimi ve ellerimi çözdü. Pantolonunu çıkarmamıştı. Yatağa yüz üstü uzandım. Fermuarını açtım, pantolonunu indirdim. Siki taş gibi olmuştu. 16-17cm kadardı. Zaten çok uzun penislileri hiç sevmem. Doeda.one sitesinden çok porno izlemişimdir ondan biliyorum, zevk değil acı veriyorlardı. Elimle sikini kaldırdım. Ve minik minik öpmeye başladım. Taşaklarına küçük ısırıklar atıp yalıyordum. Öperek yavaş yavaş sikinin tepesine çıktım. Kafasını ağzıma aldım. Dilimle içeride yuvarlıyordum. Bir elimle sikine 31 çekiyor bir elimle de taşaklarını sıkıyordum. Çok hoşuna gidiyordu. Sonra iki elimi de çektim ve ağzımı sikinden uzaklaştırıp tekrar ağzıma sokuyordum. Kasılmaya başladı. Kafamı geri çekti. Boşalmak istemiyordu…
Beni yataktan kaldırıp kucağına aldı. Banyoya götürdü. Jakuziyi biraz doldurdu. Jakuzinin içine yatırdı beni. Bacaklarımı açtı. Sikini amıma sürtmeye başladı. Hala öpüşmeye devam ediyorduk. “Hazır mısın bebeğim?” dedi. “Hazırım, sik beni!” dedim. “1-2-3” dedi ve hiç acımadan kökledi. Çığlığı bastım. Kızlığım gitmiş, su tamamen kan olmuştu. Jakuziyi temizledik. Amıma bir öpücük attı. Kalktı ve sikini tekrar köklemeye başladı. Acı ve zevki bir anda yaşıyordum. İnanılmaz bir duyguydu. Sonra beni ters çevirdi. Köpek pozisyonuna getirerek sikmeye başladı. Böyle daha çok canımın acıdığını söyledim. “Yan deneyelim!” dedi. Yan döndüm bacağımı kaldırdım. O da arkama yattı bir eliyle bacağımı tuttu. Diğerini de boynumun altından çıkarıp memelerimi sıkmaya başladı. Sikini amıma sokup köklemeye devam etti. Her sokuşunda zevkten bağırıyordum. Uzun bir süre beni bu pozisyonda sikti…
Sonra jakuziden çıktı, “Bir dakika bekle!” dedi ve mutfağa gitti. Ben de bu arada mastürbasyon yapmaya başladım. Elinde yağ sürahisiyle döndü. Niyetini anlamıştım. Yağı boynumdan aşağı dökmeye başladı. Ben de onu yağladım. Sikini amımda sürterken birden göt deliğime dayadı. “İster misin?” dedi. “Hayır çok acır, istemiyorum!” dedim. “Bana güven!” dedi, birkaç ikna edici söz söyledi. “Tamam ama yavaş olacaksın!” dedim. Sikini ve göt deliğimi iyice yağladı. “Bana bak, beni seviyor musun?” dedi. Tam ‘Evet’ diyecekken kökledi. Çok bağırıyordum. Hızlıca gidip geliyordu. “Yeter!” dedim. Durmadı. Deli gibi sikiyordu. Bir süre sonra ben de götümü ona doğru ittirmeye başladım. İyice sıcak basmıştı beni. Terledikçe yağın etkisiyle kızışıyordum. Ama süper zevk alıyordum…
Sikini götümden çıkarttı ve göğüslerimin arasına yapıştırdı. Göğüslerim yanıyordu. İleri geri yaptıkça resmen havale geçiriyordum. Göğüslerimden ağzımın içine aldım. Boğazıma kadar soktum. “Ohhh!” demeye başladı. Ellerimle de destek veriyordum. Boşalacağını anladığımda ağzımı kocaman açtım ve sikine kendi ellerimle 31 çektim. Dayanacak gücü kalmamıştı, birden o muhteşem dölleri boğazıma fışkırdı. Ben ellerimi yavaşlatmaya başladım. Ağzımın içinde birkaç gel git yaptım. Jakuziye uzanıp suyu açtık. Üzerimizdeki yağları temizledikten sonra sıcak suyun içinde bir süre kaldık. Uykumuz geldiğinde kalktık kurulandık, yatağına gidip uyuduk. Bütün gece elim onun sikinin üzerindeydi.
Sabah onu sikinden öperek uyandırdım. Güldü ve dudağımdan öptü. Dün gece yaşadıklarımı asla unutmayacağımı söyledim Burak’ıma. Kıyafetlerimi giydim. Kapının önünde de bir süre öpüştük ve ben yola çıktım. Bekaretimi Burak’a vermiştim. Onu çok seviyordum. Yürüyerek çantamı bıraktığım apartmana girdim. Merdiven boşluğundan çantamı aldım. Eşofmanlarımı giyip eve doğru yol aldım. İçimde tuhaf bir his vardı. Canım da çok acıyordu. Eve geldim. Telefonuma baktım. Burak’tan mesaj gelmişti, “Seni Seviyorum!” diyordu.
Pazartesi günü okula gittim. Burak yoktu. Ceren’e sordum. Burak’ın ailesinin yanına yurt dışına gittiğini öğrendim. Sanırım hep orada kalacaklardı. Bir an ona olan öfkem arttı. Aradım ama numarasını değiştirmişti. Kendime küfürler ederek ağlamaya başladım. Ben onunla evlenme hayalleri kurarken o beni unutup çekip gitmişti…
Şimdi 19 yaşındayım. O günden beri kimseyle bir daha birlikte olmadım. Kızlar, bir gecelik zevk uğruna siz de benim düştüğüm hataya düşmeyin. Hepinize iyi günler.