Göğüslerinde Yumuşattı Ağzıyla Parlattı Altı Pastan İçeriye Tek Vuruşta Aldı; Sevgili Lale, Sana yazıyorum çünkü benim iç dünyamı, hayallerimi, kurduğum düşlerimi bilen tek kişi sensin. Ben burada en yakınlarıma bile değil, kimseye anlatamam yaşadıklarımı… Çünkü bunu konuşmaya utanıyorum ve senin de bu konuda başkasına bir şey söylemeyeceğine güveniyorum.

Bir psikolog olarak evliliğimde yaşadığım sıkıntılarla ilgili içimi sana dökerken herhangi bir yargılama yapmadan dinledin beni ve bunları sana anlatma konusunda içim çok rahat…

Hatırlarsan, bana en son tavsiyen, çok hayal ettiğim fantezimi eşimle beraber gerçekleştirmem olmuştu. Bir de uyarmıştın beni, yanlış hareket edersem, ters bir durumda çok kötü şeyler olabilirdi.

Sonunda başardık. Uyarılarını dikkate aldım. Ve de başardım. Karımla ikimiz başardık. Aslında, hayatımın, evliliğimizin en muhteşem gecesiydi.

Sana yaşadıklarımızı anlatmak istiyorum. Tabii ki, bu tamamen aramızda kalacak. Emel bunu bir sır olarak tutmak konusunda kararlı. Eğer gerçekten bir sürtük olduğunu başka birisi öğrenirse ölürüm diyor. Dalga geçmiyorum.

Her zaman anlattığım gibi benim eşimle seks hayatımızı canlandırmamız için çılgınca fikirlerim ve fantezilerim vardı. Ve onu ikna etmemin ne kadar sürdüğünü biliyorsun. Sana ilk ne zaman bu delice arzumdan bahsettim? Yaklaşık iki yıl önce.

Normal yaşamımda, çevremde hiç kimseden böyle bir şey duymamıştım. Bunun bir çok çift tarafından yaşanan bir “şey” olduğu konusunda hiçbir fikrim yoktu. Sadece, eşimi diğer erkeklerle sevişirken görmenin beni cinsel yönden gerçekten uyarmasının kendi tuhaflığım olduğunu düşünürdüm.

Karımla yatakta giderek artan dozda cinsel oyunlar oynadım. Onun başka bir erkekle birlikte olmasını çok istediğimi anlatmak, hatta bu konuda konuşmak bile büyük bir sorundu. Karımı fazla rahatsız etmeden, itici olmadan ikna etmek için çok uğraştım. Karımla her seviştiğimizde, özellikle orgazm olurken o zevk fırtınasının ortasında duygularımı açıyordum yavaş yavaş…

Normal yaşamda başka bir erkeğin sözünü bile ettirmeyen karım, orgazm aşamasında pek ses çıkaramıyordu anlattıklarıma… Hatta tam tersi, tahrik bile oluyordu diyebilirim. Zevk kasılmalarında sımsıkı sarılıp onu paylaşmak istediğimi, yabancı bir erkeğin, hatta pornolardaki bir zencinin muhteşem aletinin kadınlığına girip çıkışını izlemekten zevk alacağımı fısıldıyordum sürekli…

Orgazmı sona erince her şey eski haline dönüyordu. Emel yine bana karşı çıkıyor, yine bu konularda konuşmamı istemiyordu. Benim zavallı on santimlik aletim ona yetiyormuş, başka erkek istemiyormuş, ben sapık bir kocaymışım, pezevenk ruhlu bir erkekmişim…

En sonunda epey uğraştıktan ve başarısız kalan denemelerden sonra, Emel’in grup seks fantezime karşı itirazlarını engellemek için bir çözüm yolu belirdi.

İşi için bazı promosyon malzemelerinin dizayn düzenlemelerini yapması gerekiyordu. Normalde onun için bu işi yapan, işin püf noktalarını bilen kişi yurt dışındaydı ve işi yaptırabileceği başka kimseyi de bulamadı.

Çaresiz durumdaydı. Onun için işi yapmayı önerdim. Sorunu çözüleceği için çok sevindi. Adama yüklü bir para ödemesi gerekiyordu. Ben de

“Merak etme aşkım, ücret konusunda anlaşırız” dedim. Şaşırdı önce,

“Nasıl yani? Herif para almadan yapmaz ki bu işi… Hem de normalin iki katı…”

“Dedim sana, ben hallederim. Para ödemeni istemiyorum. Adamın bana iyilik borcu var. Ama senden ücret olarak istediğim şey… Senin beni aldatman… Hadi artık sevgilim… Hayallerimi, dileğimi yerine getir. Benim yanımda başka bir erkekle seviş…

Önce tersledi beni… Karşı çıktı. Bir iki gün geçti aradan, düşünceli görünüyordu. Sanırım işini ucuz yollu yapacak birini aramaya devam etti bana çaktırmadan, ama bulamadı. Materyali müşteriye göndermek için son teslim tarihi hızla yaklaşıyordu. Telefon açtı işyerinden,

“Tamam kocacım…” dedi. “Sapığın tekisin sen… Benden istediğini kabul ediyorum. Ama hafta sonu boyunca düzenlemenin yapılması gerekiyor. İş mutlaka yetişmeli…”

“Mükemmel,” dedim. “Ve işi bitirdikten sonra Cumartesi gecesi fantezimizi gerçekleştirelim.”

“Tamam. Güzel…” dedi. “Anlaştık. Madem beni yabancı bir erkeğe siktirmek istiyorsun, bunun için deli oluyorsun, kabul… Benim de işime yarar istediğin şey… Adam gibi bir adamla gerçek bir seks yaşarım.”

Off… Normal bir erkeğe söylense kesinlikle şiddet, hatta boşanma nedeni olabilirdi bu cümle… Ama ben normal bir erkek değildim ki… Benim üzerimde yarattığı duygu tek kelimeyle tahrik diyebilirim. Bir anda pipim sertleşiverdi bunu duyunca… Heyecandan ölecek gibi oldum.

“Kiminle olacak peki? Beni kime siktireceksin sapık kocam?”

“Sana birkaç fotoğraf göndereceğim. Hangisini beğenirsen onu sen seçersin. Hepsinin aletleri benimkinin iki katı büyüklüğünde ve harika görünüyor. Kulağa nasıl geliyor söylediklerim? ”

“Korkutucu geliyor.” dedi Emel… “Ürkütücü… Demek hazırlık yaptın bunun için…Nasıl olacak peki? Yuvamıza, yatak odamıza alacak değiliz herhalde elin adamını… Orospunun teki gibi bir otele de gidemem asla…”

“Hayır, ama unuttun galiba, bizim Deniz’in emaneti daire var ya… Orayı kullanabiliriz. ”

Karıma resimleri gönderdim. Aralarından Ferit adında bir adamı seçti. Manken gibi yakışıklıydı, belden yukarısı çıplak bir resminde geniş omuzları, sert karın kasları harika görünüyordu.

Karımın onu seçeceğini biliyordum. Benden önce ne tür erkeklerle tanıştığını, flört ettiğini, seviştiği erkekleri biliyordum, anlatmıştı bana… Hepsi çok yakışıklıydı. En son ben geldim ve koca olarak beni seçti.

Tamam, epey param vardı. İyi kazanıyordum. Muhtemelen küçük sikli bir adamla evlenmesinin nedeni budur. Ya da komiktim, sempatiktim, belki de bu yüzden beni seçti. Bu Ferit gibi yakışıklı adamlar hiç komik değil bence… Karımla ikisini beraber düşündüğümde komiklikten çok erotik çağrışımlar alıyordum.

Her neyse, Emel onu seçti. Ferit’i Deniz’in kullanılmayan dairesine davet ettim. Deniz üniversiteden ortak arkadaşımızdı. Altı ay benim şirkette editör olarak çalıştı. Daha iyi bir iş teklifi alıp yurtdışına giderken dairesinin anahtarlarını kiralamam için bana bırakmıştı. Ama olmadı, yüksek kira yüzünden eşyalı daire bomboş duruyordu.

Karımın istediği düzenlemeleri hızla yaptım. Ve işi bitirip Emel’e dosyaları gönderdim.

İşte, karımın benim sapıkça hayallerimi kabul etmesini bu şekilde sağladım. Ama bence gerçekten çok heyecanlıydı. Bana bir şeylerin ters gidebileceğini, dikkat etmemi söylemiştin. Ama her şey güzel gidiyordu.

Karıma seksi bir şey giymesini, seçtiği adamı etkilemesini söyledim. Şimdiye kadar gördüğüm en seksi, daracık bir mini etekli elbiseyle geldi.

“Bu nereden çıktı? Daha önce giydiğini görmemiştim.” diye sordum.

“Sadece bu iş için internetten aldım.”

Karım da havaya giriyordu. Bunu görebiliyordum!

Karıma sımsıkı sarıldım ve onu öptüm. Bir koca olarak benim sapık, cinsel fantezimi yerine getireceği için ona ne kadar minnettar olduğumu söyledim. Onu öperken elbisenin eteğinin altına elimi soktum ve kadınlığının ıslandığını hissettim. Aman Tanrım!

“Vay anasını…” Nefes nefese kalmıştım. “Sırılsıklamsın karıcığım. Sanırım bu fanteziyle coşan tek kişi ben değilim!”

“Ne? Bunu istemiyor muydun sen de? Senin sapık fantezinde benim tahrik olmam yasak değil herhalde? Senden başka, yabancı bir erkekle sevişmek üzereyim. Başka bir erkek beni etkilediğinden beri ne kadar zaman geçti, biliyor musun? ”

“Sanırım on iki yıl,” dedim, çünkü o kadar süredir evliydik. Benden önce bir sürü erkek arkadaşı olmuştu, çoğunu biliyordum. Sık sık evlenmeden önce karımı beceren eskileriyle karşılaştığımız, selamlaşıp konuştuğumuz olurdu.

Şaşırtıcı bir şekilde, “O kadar uzun değil,” dedi. “Ama yine de bir süre oldu.”

Bunu duyunca kaşlarını çattım. Evlendikten sonra da sikişiyor mu yani bu kadın?

“Şaka yapıyorum aşkım.” diyerek güldü. “Tam 14 yıl geçti. Metin’den beri kimseyle sevişmedim.”

Hatırlamıştım. Metin tam anlamıyla bir erkek modeldi. Benden önce son çıktığı adamdı. Ne büyük bir şakaydı yaptığı… Kendimi onunla karşılaştırmak bok gibi hissettirdi.

Aşk yuvamıza giderken tedirgindi karım, anlayabiliyordum. Parmak uçlarını çiğnemeye, saçının lülesiyle oynamaya başlamıştı.

”Bak, son defa soruyorum kocacığım. Emin misin bu konuda? Geriye dönüşü yok bu işin… Daha sonra bana kızmayacaksın. Başıma kakmayacaksın.”

“Hayır, son kararım. Sana söz veriyorum” dedim. “Bu gece size tam bir cinsel özgürlük veriyorum. Bu çocukla ne istersen yap. Eğer içinde bir şeyler hissetmezsen onunla sevişmene bile gerek yok. Sadece ona karşı bir şeyler hissedersen, seni etkilerse seviş…”

“Oh, merak etme, şimdiden heyecanlanıyorum.” dedi. “Bütün bu belaya bulaşıp o yakışıklıyla sevişmeyeceğim öyle mi? Bunun için endişelenme aşkım. Sakın korkma…Bu gece sevişme havasındayım. Karıcığın sikilmeye susamış durumda… Tam bir fahişe olacağım bu gece… O yakışıklı herif bu gece karını dibine kadar sikecek.”

“Aman Tanrım!” dedim neşeyle… “Bu harika bir haber!”

Sanırım bu fikri gerçekten sevdi bu kadın, diye düşündüm eve yaklaştıkça… Bunun için başka bir açıklama yoktu. Yabancı bir erkekle, Ferit’le tanışmak için arkadaşımın dairesine gidecektik. Eşimin gerçek bir erkekle nasıl sevişeceğini ilk elden görecektim. Benim gibi küçük penisli bir pısırıkla değil…

Bu Ferit felaket bir fırlamaydı. Fotoğraflarından, telefon konuşmalarımızdan bunu anlamıştım. Oğlanın ağır abi bir tipi, gözlerinde sert bir bakış vardı. Karımı iyice becermeden, iliklerine kadar doyurmadan işi bırakmayacaktı, bundan emindim.

Deniz’in evinin yoluna girerken, kapının yanında duran erkeği gördük. Bizden önce oraya gelmişti.

“Merhaba, ben Ferit,” dedi, biz ona yaklaşırken elini uzattı. “Sen de Emel olmalısın.”

“Tanıştığımıza memnun oldum,” dedi Emel.

“Ben de… Çok güzelsin,” dedi. “Fotoğrafından bile daha iyi!”

“Ah eski fotoğrafım…” dedi karım gözlerinin içine kadar gülümseyerek. Ferit’i baştan aşağıya beğeni dolu bakışlarla süzdü şöyle bir, “Sen de fena değilsin.”

Sonra bu karanlık tipli, fakat hoş, yakışıklı yabancıyla el sıkıştı. Belli etmemeye çalışmasına rağmen karımın heyecanlandığını anlıyordum, hareketleri tutuk, beceriksizdi. Ferit ise onun tam tersi… Profesyonel jigolo herif ne de olsa…

“İçeri gelin çocuklar,” dedim kapıyı açtım ve Deniz’in evine adım attık.

“Siz salona geçin” dedim. “Ben bize biraz içki getireyim.”

Ben daha önceden günün erken saatlerinde eve gelmiş ve buzdolabına biraz şarap ve yiyecek bir şeyler koymuştum. Şarap, biraz cips ve peynir falan çıkardım ve hep birlikte salonda oturduk.

“Sizi biraz heyecanlı görüyorum arkadaşlar… Peki bunu ilk defa mı yapıyorsunuz?” diyerek konuyu açtı Ferit.

“Evet” dedim. “Bu bizim için ilk olacak. Biraz gerginiz bu yüzden… ”

“Ben kendi adıma son derece gerginim,” dedi karım da… “Ama çok da heyecanlıyım.”

Ferit bana baktı şöyle bir, elindeki kadehten bir yudum aldı.

“Sanırım bunu isteyen sensin. Herhalde uzun zamandır bunu düşünüp planlıyorsun, değil mi?” dedi bana.

“Çok uzun zaman hem de…” dedim. “Çok zor ikna ettim Emel’i…”

“Karının ne yapmasından hoşlanırsın peki? Bugün için düşündüğün şey ne?”

“Şey… Ne bileyim… Her şey…” dedim.

“Örneğin?” dedi Emel’in elini nazikçe tutarak… “Karşımızda otururken başka bir adamın eşini elinden tutmasını izlemek ister misin?” Dudaklarına götürdüğü karımın eline öpücükler kondurdu. Heyecandan ölmek üzereydim. Yutkundum,

“Lanet olsun… Evet,” dedim.

İlk fiziksel teması kurulmuştu. Artık bu noktadan geri dönüşümüzün olmadığı hissine kapıldım. Emel elini kucağına indirip bana baktı. Heyecan, korku, tedirginlik, biraz da uyarılmışlık vardı bakışlarında… Karım da tahrik olmuştu.

Sanki çok geç olmadan bu oyunu durdurmamız gerekip gerekmediğini soruyor gibiydi. Ona gülümsedim. Sorun yok canım, rahatla… Benim rahat tavırlarımı gören Emel de gülümsedi. Ferit sorun olmadığını görünce devam etti çalışmasına…

“Ve o başka adamın, bir yabancının eşinin uzun güzel saçlarını okşamasını… Ona ne kadar güzel olduğunu söylemesini izlemek ister misin?”

Cevap vermemi bile beklemedi. Saçlarını okşamaya başladı karımın, başını biraz uzaklaştırarak yüzünde hayran bir ifadeyle baktı Emel’e…

“Karın gerçek bir sanat eseri…” dedi. “Bana ait olsaydı, müzedeki değerli bir eser, bir Mona Lisa tablosu gibi yükseğe asardım. O tabloyu hiç gördün mü? ”

“Evet, birkaç yıl önce oraya gittik,” diye istekli karım… Sesi biraz boğuk geliyordu, sanki boğazında bir uyarılma hissediyor gibiydi… Eşiği aşmış ve tabuyu kırmaya başlamıştık. İkimizin de içimizde yükselen o garip güç bizi ele geçiriyordu.

Tabu… Asla yapılmaması gereken şeyi yapmak. Normalde bir kadın, kocasının önünde yabancı bir erkeğin saçlarını okşamasına, ona arzuyla dokunmasına asla izin vermemeli elbette…

Ama bunu yapmak çok iyi hissettiriyorsa o kocayı…? Zevk alıyor, heyecana boğuyorsa…? Aldığı zevkle boğuluyormuş gibi oluyorsa… Ohhh… Lanet olsun.

“Sen karın için yeteri kadar güçlü bir erkek değilsin galiba Soner?” diye sordu bana, karımın saçlarını okşamaya devam ederken… Omuzlarını okşayarak aşağı inmeye başladı.

Mini etekli elbisesinin kolsuz bir üstü vardı. Ferit’in parmakları şimdi beyaz, yumuşak ve çıplak omuzlarında tüy gibi dolaşıyordu. Şehvet dolu, istekli bakışlarla karımın gözlerinin içine bakarken onun çıplak etini okşuyordu.

“Hayır, ben…” dedim önce… Sonra karımın okşanmaktan hoşlandığını, ürperdiğini gördüm. Etli dudakları aralanmış, burun delikleri açılmış, tüyleri kabarmış. Biraz tedirgin, çokça tahrik olmuş durumda…

“Siktir et, doğrusunu söylemek istiyorum. Doğru tahmin ettin. Karım için kesinlikle yeterli değilim, Ferit… Karımı yeterince doyuramıyorum, mutlu değil karım… Bu yüzden seni aradık. Gerçekten acil bir durumdu bence… Yani, karımın onu memnun edebilecek bir erkeğe acil ihtiyacı var. Kendisi bunu inkar etse de gerçek bu…”

“Doğru adamı aradın arkadaşım…” dedi Ferit kendine büyük bir güvenle. “Onu memnun edeceğimden emin ol. Ve sanırım o da beni memnun edebilir. Biz birbirimizi mutlu ederken sanırım sen de yanımızda bizi izleyeceksin.”

“Evet,” diye mırıldandım büyük bir teslimiyetle… Ferit gülümseyerek, bir çeşit futbol antrenörü gibi,

“Seni duyamıyorum arkadaşım?” dedi. Bu adam gerçekten alfa bir erkekti. Benim arzu ettiğimden, hayalini kurduğumdan daha fazla alfa mı? Henüz bundan emin değildim.

“Ne istiyorsun Soner?” dedi. “Ne istediğini söyle bana, duymak istiyorum.”

“Karımla seks yapmanı istiyorum,” diye açıkladım.

“Güzel…” dedi koç. “Ve sen, Emel, benden ne istiyorsun?”

“Kocamı seviyorum ben… O ne istiyorsa bu olayda, onu ne mutlu edecekse, ben de onu istiyorum.” diye mırıldandı karım.

“Seni duyamıyorum,” dedi ona da… “Ne yapmamı istiyorsun Emel?”

“Ne yapmak istersen…” dedi sesi erkeğin seviyesine yükseldi. “Madem ki kocam beni sana teslim etti. Ben seninim, Ferit… Ne istersen yap bana…”

Bu teslimiyetin Ferit’in çılgınlığını arttırdığını görebiliyordum. Emel’in ağzına yumuluverdi birden ve tutkuyla öpmeye başladı. Emel’in inlediğini duyabiliyordum. Dillerinin ağızlarından fırladığını ve yılanlar gibi iç içe geçtiğini görebiliyordum. Elleri kolları birbirlerini sararak sıkmaya, araştırmaya, aramaya başladı.

Sonra Emel durdu ve beni kontrol etmek için bana baktı. Nasıldı acaba? Yaptığı şey, yabancı bir erkekle öpüşmesi benim için çok mu fazlaydı?

Ona gülümsedim.

“İyi misin tatlım?” dedi. “Devam edelim mi?”

“Her zamankinden daha iyiyim canım…” dedim. Ve pantolonumu çıkardım ayağımdan ve ona ereksiyonumu gösterdim. On santimlik ereksiyonumu…

O kadar zordu ki küçük bir penise sahip olmak… Ne kadar isterdim bir on santim daha uzun olmasını… Hayatımda hiç bu kadar rezil olmamıştım. Şu yaşamakta olduğumuz fantezi oyunumuzda gerçeği görmüştüm.

Benim güzel karım gerçek bir erkeğe layıktı. Bir kabadayı… Bir futbol koçu… Bir boğa…

“Ah benim zavallım…” dedi Ferit sikimi süzüyordu oturduğu yerden, karım kollarında… “Senin alet gerçekten pek uzun değilmiş, öyle değil mi? Emelciğim, sana gerçek bir erkeğin neye benzediğini göstereceğim. Hazır mısın?“

“Elbette” dedi. “Gerçi kocamdan önce bir kaç tane gördüm ama… Seninkini merak ediyorum, görmeye hazırım.”

“Sen hazır mısın Soner? ”

“Hazırım” dedim cesaretle… Neyle karşılaşacağımı tahmin edebiliyordum. Bu işi meslek edindiğine göre meslek aleti de hatırı sayılır bir şey olmalıydı.

Ferit ayağa kalktı ve kotunu çıkardı. İç çamaşırı giymiyordu piç herif… Erkeklik organı ve torbaları muhteşem göründü gözüme… Yaklaşık yirmi yirmi beş santim uzunluğundaydı aleti… Taşakları da ona yakışır büyüklükteydi.

Ve vücudu mükemmeldi, üzerinde bir gram yağ yoktu. Sonra üzerindeki tişörtü çıkardı ve bize dalgalanan göğüs ve karın kaslarını gösterdi. Vücut yarışmasındaki bir adam gibi poz verdi ve bize pazularını gösterdi.

Yabancı bir yakışıklı çırılçıplaktı evimizde… Karımla bana kaslı vücudunu, muhteşem aletini sergiliyordu. Offf… Kalbimin gümbürtüsünü kulaklarımda duyabiliyordum.

“Aman Tanrım,” diye mırıldandı Emel. “Nefis görünüyorsun. İnanılmaz.”

“Ve şimdi seni görmek istiyorum, Emel…” dedi. “Benim için soyunmaya hazır mısın?”

“Sanırım hazırım” dedi karım.

Ferit yanımda durdu, koltuğumun yanına dayanarak karımın soyunmasını bekledi. Emel kanepeden kalktı ve bize baktı. Elbisesinin önündeki düğmelerini yavaşça açtı.

Eşimin göğüsleri de öyle güzeldir ki… Her seviştiğimizde dakikalarca öpmeye, okşamaya, uçlarını emmeye doyamazdım. Sütyen giymiyordu karım… Üç düğmeyi indirdiğinde, elbisenin yakasını iki yana açtı ve güzel göğüslerini bize gösterdi.

“Sen şanslı bir adamsın Soner,” diye sırıttı Ferit. “Vay vay vay…!”

“Sen şanslısın oğlum…” dedim. “Bir kaç dakika sonra bu güzel göğüsleri emiyor olacaksın.”

“Kesinlikle öyle olacak, merak etme…”

Sonra karım elbisenin altını baştan çıkarıcı bir şekilde kalçalarının biraz altına sıyırdı ve kasık tüylerini ortaya çıkardı. Karım da iç çamaşırı giymemişti altına Ferit gibi… Bu iki azgın, seks konusunda aynı şekilde düşünüyorlardı anlaşılan….

“Karının amcığını görebiliyorum” dedi bana.

“Bu dünyadaki en güzel şey bence…” dedim. “Tadına bakıncaya kadar bekle. Karımın amcığı harikadır.“

“Bunu dört gözle bekliyorum zaten ben de… Fahişene söyle de, amcığını tamamen göstersin bana…” Karım hala elbisenin iki ucundan tutmuş, striptizci edasıyla kasıklarını okşarcasına hareketler yapıyor, biz iki erkeği tahrik etmek için ne gerekiyorsa yapıyordu.

“Hadi sevgilim..” dedim karıma… “Ferit amını görmek istiyor senin… Çıkar şu elbiseyi de, ne muhteşem bir parça olduğunu görsün.”

Benim söylememe gerek kalmadan, karım elbisesini aşağıya doğru sıyırdı. Önümüzde çırılçıplak ayakta durdu. Meme uçlarını okşamaya başladı. Sonra bacaklarının arasına bir elini koydu ve klitorisini okşamaya başladı.

“Neler hissediyorsun?” diye sordu Ferit. “Bu iyi mi geliyor sana orospum? Kocanın ve gerçek bir erkeğin önünde çırılçıplaksın… Klitorisini mi okşuyorsun sen?”

“Evet… Ohhh…” diye inledi karım…

O anda bana son bir kez merak ediyormuş gibi baktı. Acaba, şimdi şu anda geri dönmeli miyiz? Yoksa çok mu ilerlemiştik? Çok mu geç kaldık? Bu yaptığımız büyük bir hata olabilir miydi?

Başımı salladım devam etmesi için, rahatlatmak istercesine gülümsedim. Sinyali aldı karım… Geldi ve erkeğinin önünde diz çöktü. Ve boğanın büyük sert sikini başından başlayarak yaladı. Dudaklarının arasına alıp emmeye başladı.

“Ah, şuna bak…” dedi Ferit zevkle… “Karın ne yapıyor böyle Soner?”

“Senin sikini emiyor.” dedim gözlerimi onun sikinden ve karımın kırmızı rujlu dudaklarından ayırmadan, odaklanmış vaziyette…

“Ve de oldukça iyi yalıyor senin orospu…” dedi. “Offf… Ama hepsini boğazına alabilmesinin bir yolu yok, değil mi? Benim ufaklığı bademciklerine değdiremez herhalde…”

Emel açıkça bunu bir meydan okuma olarak aldı ve ağzını kocaman açtı. Yavaş yavaş erkeğin sikini tamamen ağzında kaybetti. Karımla gurur duydum. Ağzını kapatmış, boğazına kadar sokmuştu koca yarrağı… Ferit neredeyse boşalacak gibi bütün vücudu kasıldı. Zevkle soludu.

“Ahh…” diye bağırdı sonunda… “Çok güzell… Karın gerçek bir fahişe Soner… Senden önce çok fazla koca yarak emmiştir senin karın… Çok fazla pratik yapmış olmalı. ”

“Hayır, sadece benim ufaklığı emiyor yıllardır…” dedim.

“Nasıl buldun Soner?” Nefesi kesilmişti. “Karının diz çöküp başka bir adamın sikini emmesini izlemek nasıl?”

“Her şey çok güzel… Hatta daha da fazlası,” dedim. Sevgili karım onun ağzına zor sığan koca sikini boğazına kadar sokup emerken ben de büyük bir zevkle benim küçük aletimi sıvazlıyordum.

“Bahse girerim, karının ağzına yüzüne boşalmamı istiyorsun,” dedi.

“Mutlaka, ama henüz değil…” dedim. “Daha çok erken…”

“Ah, seni köpek… Seni azgın pis köpek…” dedi, benim gerçek arzumu, deli gibi istediğim şeyi tahmin ederek. “Bana ne istediğini söyle bakayım… Benim döllerimi içmek istiyorsun sen… Benim spermlerimi karının sikilmiş amından yalamak istiyorsun öyle mi?”

Ferit’in kısaca özetlediği bu ezik, sapıkça arzularımdan utanmış bir şekilde gülümsedim ve başımı evet anlamında salladım.

“Ve karını spermlerimden temizlemek istiyorsun, değil mi?” dedi. “Ben taşaklarımdaki yükü karının amına boşalttıktan sonra.”

“Ohh… Evet… Hem de çok istiyorum.” Emel’e döndü bu kez,

“Ya sen tatlım, yarak yemeye hazır mısın?”

“Tabii, hazırım…” dedi karım. Nefes alabilmek için ağzından çıkarmıştı yakışıklının muazzam sikini… Dudakları ıslak, şehvetli… Görünüşe göre oral seksten aldığı zevk herifin sikini neredeyse beş santim büyütmüştü. Şimdi gerçek bir kol gibi görünüyordu. Ve altındaki toplar olduklarından daha da kocaman olmuştu

Elini tuttu karımın ve onu Deniz’in yatak odasına götürdü. Uysal bir ev kedisi gibi onları arkalarından takip ettim. Odada yatağa uzanıp tekrar sevişmeye başladılar.

Yatağın ucuna oturdum ve karım yabancı bir erkekle sikişirken ben onları izleyerek minik aletimi okşadım. Ferit de karımın dudaklarına yumuldu. Klitorisini eliyle okşarken göğüslerini ısıra ısıra emdi, yaladı.

“Nasıl gidiyor tatlım?” diye sordum karıma sikimi okşarken… Sormam gereksizdi aslında… Zevk alıyordu karım, yatakta çırılçıplak, Ferit’in parmakları ve dilinin altında kıvrım kıvrım kıvranıyordu.

“Güzel…” diye inledi. “Çok iyi…”

Ve sonra Ferit’in ağzı karımın amını buldu. Önce bir, sonra iki ve sonra üç parmak ile onu amına girip çıkarken, bir yandan da Emel’in klitorisini emdi. Amındaki parmakları gerçekten acımasızca hareket ediyor, karımı bağırtıyordu.

Asla karıma bu kadar kaba davranmaya cesaret edemezdim. Ama gerçekten parmaklarıyla karımın amını kazıyor gibiydi herif…. Ah, aslında kadınların istediği şey bu, diye düşündüm. Kahretsin, neden bize bunları söylemiyorlar?

Karımın sertlikten bu kadar zevk alacağını bilseydim mutlaka daha sert, daha haşin davranırdım. Narin bir çiçekmiş gibi davranmazdım yatakta… Gerçi bunu yapabilmek için Ferit’in siki gibi bir alet ve bol miktarda testesteron lazımdı sanırım… Bende olmayan şeyler…

Ferit’in parmakları karımın amına gittikçe daha hızlı ve daha hızlı girip çıkarken, neredeyse görünmeyecek kadar hızlı hareket ediyor gibiydi. Klitorisini emmeye devam ediyordu bunu yaparken… Sonra aniden orta parmağını köküne kadar soktu ve ardından parmaklarını karımın amından çıkardı. Ne yaşanacağını biliyor gibiydi.

“Ahhhhh!”

Karımın kalçaları duyduğu korkunç zevkle havada yükselip yukarıya çıktı. Aynı anda amının dudaklarından bir sıvı fışkırmaya başladı. Bir kadının am suyunu nasıl fışkırtabildiğini hep merak etmiştim. İşte şimdi bunu bire bir yaşıyorduk karımla… Benim hiç yapamadığım, yaşayamadığımız bir olayı yaşıyorduk.

Karımın zevk suları amından fışkırırken yüksek sesle çığlık attı. Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim.

“Ahhhhh!” yine çığlık attı ve başka bir küçük fışkırma… Karımın amından sular seller fışkırıyordu adeta… Sonunda bitti.

Eşim çok memnundu hayatından… Sanırım daha önce hiç böyle bir şey hissetmemişti. Tekrar yanına yattığında, erkeği huşu içinde öptü karım!

Seks Tanrısına benzeyen bu azgın herife neredeyse ibadet ediyordu. Ve minnettarlık… Cinsel doyum ve aşk… Ben karımı boşalttıktan sonra böyle bir tepkiyi hiç almamıştım. Çok güzel bir manzaraydı. Duygulandım. Gözlerimin yaşardığını hissettim.

“Ve şimdi Soner,” dedi Ferit, “Sana ilk kez benim yatağıma gelenlerin takdir ettiği bir şey sunmak istiyorum. Buraya gelmeni ve ben karını becerirken, senin onu öpmeni istiyorum. ”

“Tamam,” dedim.

Yatağa tırmandım ve Emel’in diğer tarafında uzandım. Beni Ferit’e gösterdiği hassasiyetle ve sevgiyle öpmeye başladı. Bu arada, o büyük yarak yavaşça içine giriyordu.

“Seni seviyorum aşkım…” dedim. “Seni çok seviyorum. Bana bu güzelliği verdiğin için teşekkürler. ”

“Ben de seni seviyorum kocacığım…” diye mırıldandı bana. “Hoşuna gittiğine sevindim.”

“Sen de bundan hoşlanıyor musun?” diye sordum.

“Çok fazla,” dedi ve sesindeki boğuk karılmayı tekrar duydum.

Bu gerçekten tüm kurallara aykırı, değil mi? Karım yabancı bir yatakta sırtüstü yatıp, kocasından bir kaç santim yanında yatıyordu. Kocası onu çok yakından izlerken, dudaklarını öperken, yabancı bir adam muazzam yarağını karımın amına dayamıştı.

“Ahhh…” diye inleyerek dudaklarını ısırdı karım… Rahatlatmak için dudaklarına öpücükler kondurmaya devam ettim. Ferit kendinden emin bir tavırla öğütler veriyordu karıma…

“Rahatla bebeğim… Sıkma kendini… Kocanın küçük sikine alışmış seninki… Biraz zorlanacaksın ama dayan…”

Karım da onu dinledi, bacaklarını biraz daha araladı. Ferit belini yavaşça indirerek daha önce hiç doldurulmamış gibi amını doldurmaya başladı.

“Ahh…. Harika… Tanrım….” diye inledi karım yabancıya sikilirken…

Ve sonra…

Olayın ortalarında karımın kasılmalarını hissettim. İkinci orgazmını yaşıyordu, sıvı selleri süzülüyordu amından… Ama içinde büyük bir yarak girip çıkarken, az önceki gibi fışkırtma olayı olamazdı. Bu yüzden koca yarak amından geriye çıkarken sadece zevk suları süzülüyordu gerilmiş am dudaklarının kenarlarından…

“Ah… İnanamıyorum. Kahretsin… Tanrım…!“ dedi ve sanırım tekrar boşaldı. Ya da belki de on dakika süren uzun bir orgazmdı, erkek koca sikini daha da derinlerine soktu.

Fakat karımı delirten sadece erkeğin sikinin uzunluğu değildi, daha sonra söyledi. Çevresi de çok kalındı. Doğum yapmak gibiydi, diye düşündü sikilirken…

Vajinasının genişliği için çok büyüktü adamın yarağı… Amcığını deli gibi esnetiyordu ve kendini ikiye bölünmüş gibi hissettiriyordu. Ve o sadece bir kaç dakika önce orgazm olmasına rağmen sanki daha önce hiç boşalmamış gibi tekrar geldi.

“Ohhh… Olamaz… Lanet olsun…!”

Üçüncü bir sel…

Sonra seks tanrısı, sert ve haşin hareketlerle karımı yüzükoyun çevirip belinden tuttu. Muhteşem aletini bu kez arkadan amına soktu karımın ve hızlı hareketlerle sikmeye, daha doğrusu pompalamaya başladı. Bu pozisyon karımın içindeki aleti daha da çok hissetmesine sebep oldu.

“Ah! Ah!” Elleriyle çarşafı tutup sıkıyor, sürekli zevk feryatları çıkıyordu dudaklarından…

Tekrar geldi. Ve yeniden.

Ferit karımı sikmeye başlayalı geçen yaklaşık yirmi dakika içinde karımı neredeyse on kez boşaltmış olduğunu düşünüyorum. Ne güç ama! Gerçekten bir dişiyi doldurmak için bunun gibi bir alet gerekirdi. Ferit denen orospu çocuğu ne kadar şanslı bir erkek…

Ve ben… Ben de şanslıydım. Ferit yatakta yatıyordu ve eşim onu üstüne çıkıp kendini o koca yarağa siktirmeye başladı. Ben hala yanlarında mastürbasyona devam ediyordum, kendimi orgazm sınırlarımın kenarında tutarak…

“Karın çok iyi vakit geçiriyor Soner,” dedi. “Karının amcığını senin için kremalı turta yapmaya hazırlıyorum. Sen karınla biraz iş tutarken ben biraz dinlenmek istiyorum. Neden buraya gelip onu öpmüyorsun? Benim yarak aşağı çarparken kıçını hissetmiyorsun? Kıçının şu anda ne kadar tatlı hissettiğini anla… Mmm.”

Onu becerirken popo yanaklarını sıkıyordu. Antrenör tarafından talimat verildiği gibi yaptım. Ve geldim ve onunla tekrar çıkmaya başladım.

“Deniz’in yatağını gerçekten berbat ettin,” diye şaka yaptım.

“Ben asla… Önce… Şimdiye kadar hiç… Ohhhh… Aşkımm… Ben…”

Konuşamadı. Neler olduğunu görüyordum. Şimdi karım onun üstündeydi ve oturup kalktıkça karımın klitorisi adamın pelvik kemiğine çarpıyordu. O büyük yarak karımın amını tamamen doldurdu ve o karımı tekrar kendinden geçirdi. Tekrar, tekrar boşaldı.

“Ahhhhhh!”

Bu bir yenilik bizim için… Grup seks olayında başımıza gelen harika şeylerden biri…

Artık bugün, karımın sevişirken birden fazla orgazm olabileceğini biliyorum. Amına oral yapıp bir kez boşalttıktan sonra bırakmıyorum. Devam ediyorum. Elimi, ağzımı kullanıyorum. Sonra yapay penis, vibratör ile devam ediyorum. Böyle çeşitlendirerek defalarca boşaltabiliyorum karımı… Ferit sayesinde gerçek bir seks makinesi oldu karım…

Ve sonunda karım bitkin düştü, yatağa sırtüstü uzandı ve Ferit büyük finişe hazırlandı.

“Buraya gel,” diye talimat verdi bana. “Yakından görmeni istiyorum.”

Koca sikini belinden tutup daha bir hızlı amına soktu. Kalçaları karımın bacaklarının arasında inip kalkıyordu. Hızlandı iyice ve sonra çığlık atarak kasıldı, amının içinde sperm dolu bir hortum vardı sanki…

Boşalması bitince içinden çıkıp yanına uzandı. Bense orada eşimin yanında, başım amının hizasında kaldım. Heyecanla bekliyordum. Yaklaşık on saniye içinde koca sikin genişlettiği, örselenmiş am dudaklarının arasından beyaz sıvı süzülmeye başladı.

“Mmmmmm,” dedim, yutkunarak… “Ah… Evet!”

“Yala Soner…” dedi Ferit.. “Döllerimin hepsini yala. Bu spermler, seni daha fazla güçlü, gerçek bir erkek yapacak. Ama sadece her damlasını alırsan… Tüm dölleri yutmazsan işe yaramaz. ”

Ben o gün erkeğin neredeyse bir yarım bardak kadar spermini yalayıp yuttum. Sadece bir tür ters enjeksiyon gibi eşimin amından dışarı fışkıran döllerini yedim.

“Bana da biraz tattır…” dedi Emel. Ferit güldü,

“Devam et Soner, sorun değil…” dedi.

Yani son tuzlu yudumu ağzımda tuttum ve uzanıp karımı öptüm. O son yudumu eşimin ağzına takas yaptım. Bu karı koca yuttuğumuz iksirin içinde gerçek bir güç vardı, size söyleyeyim. Buna inanıyorum.

“Mmm, güzel…” dedi Emel spermleri yuttuktan sonra… “Sanki seninkinden daha tuzlu aşkım…”

Ferit, kuşku duymayan bir gururla, “Ve daha erkeksi bir erkeğin spermi…” dedi.

“Bunu bilmiyordum” dedim. “Ve bu şimdiye kadar tadına baktığım ilk sperm… Sanırım Ferit’in sözüne inanmam gerekecek.”

Ve sonra hepimiz kahkahayla güldük.

Bizim genç aygırımız biraz dinlendikten sonra yatakta bir kez daha sevişti karımla… Kendisi boşalmadan karımı orgazma ulaştırdı. Temizlenmek için gittiğimiz banyoda bir kez daha… Evimizin banyosunda seksi güzel karım ve seks tanrısı köpüklere bulanmış sikişirlerken harika görünüyorlardı.

Sonuçta, biz ne yaptık? Sadece gerçekten çok kötü bir şey yaptık o gün… Ve grup seks yaptığımız için üstümüze yıldırımlar düşmedi. Biz üçümüz, tabuları yıktık. Aygırın bize armağanı iksir tadını tattım. Ve hikayeyi birilerine anlatmak için bekledim.

Yani arkadaşım, işte olay bu kadar… Giyindik, biraz daha şarap içtik ve sonra Ferit eşimle uzun, on dakikalık tutkulu bir kucaklamayla vedalaştılar. Bunu yaparken birbirlerine bir şeyler fısıldadılar ve göz göze öpüşerek, koklaşarak ayrıldılar. O sırada neyin anlaşmasını yaptıklarını bilmiyorum. Karım da söylemedi bana…

Onlar vedalaşırken ben Deniz’in yatak odasını, mutfağını temizliyordum. Sperm, ter ve karımın zevk sularıyla ıslanıp buruşmuş çarşafları bir torbaya koyarak onları yıkamak için evimize götürdüm. Arkadaşımın evinde bomba patlamış gibi bir karmaşa yaratmıştık.

Karımla ikimiz felekten bir gece çalmıştık.

Ferit ayrıldı ve Emel ve ben evimize gittik.

“Yani…” dedi bana karım… Eve döndüğümüzde ve yatağımızda uyumak üzereyken… “Şimdi mutlu musun?”

“Evet” dedim. “Beni çok mutlu bir koca yaptın. Teşekkürler canım.”

“Her zaman…” dedi Emel de… “Mutlu ve pezevenk bir koca oldun. Sen yeter ki iste…Bunu senin için, senin her istediğin zaman yaparım. Bu kadar lezzetli olacağını, bu kadar zevk alacağımı hiç düşünmemiştim. Keşke seni dinleyip daha önceleri yapsaydık bunu…”

Sonra ikimiz de tatlı bir uykuya daldık.

Artık biliyorsun. Beni dinlediğin için teşekkürler. Sadece birine anlatmak istedim. Bu duygu gerçekten inanılmaz bir şey… İnanılmaz bir his ve artık içimde tutamıyorum.

Demek istediğim, biz eşiği geçtik. Ve karım o muhteşem zevkleri tekrar tekrar yaşamaya istekli…

Bu olay beni karıma yeniden aşık etti doktor… Sanki şimdi bir tanrıçayla yaşıyorum. Her gün… Bu bir mucize… Karım bana istediğimi verdi. Tam olarak istediğim şey…

Başka kimin kocası bunu söyleyebilir ki?

Sevgiler…

Leave a Reply

Your email address will not be published.