Dul Vildan Spora Yazıldığı İlk Gün Kendine Yakışanı Yaptı Tokmakçısını Eve Çağırdı; Ablamı istemeye geldiklerinde ailenin damat, benim enişte adayını gördüğümde dibim düştü. Hatta, keşke yaşım biraz daha büyük olsaydı da, eniştem ablamla değil de benimle evlenseydi diye bile düşündüm.
Bir erkek ancak bu kadar yakışıklı ve karizmatik olabilirdi. Eniştemin kendine ait spor salonu varmış. Bu da atletik ve kaslı vücudunun sebebini açıklıyordu. Enişteme aşık olmuştum resmen… Ama dileklerim gerçekleşmedi, ablamla evlendiler.
Evlendiklerinde ben liseye gidiyordum. Okul ablamların arka sokağındaydı ve bizim ev okula çok uzak mesafedeydi. Çoğu zaman sınav dönemlerinde ders çalışma mazeretiyle ablamlarda kalırdım. Tabii asıl amacım enişteme yakın olmaktı.
Yatma vaktine kadar eniştemin yakınında olmaktan mutlu olurdum, ama odalarımıza çekilince moralim bozulurdu. Benim yattığım oda ablamların odasıyla yan yana idi. Yalıtımsız incecik ara duvardan ablamla eniştemin sevişmelerini, çıkan sesleri dinlerdim sürekli… Eniştemin o anda ablamı değil de beni becerdiğini hayal ederek mastürbasyon yapardım.
Liseyi bitirdiğim sene ablam hamile kaldı. Ablam hamile kalmadan önce spor salonunda enişteme yardımcı oluyor, resepsiyonda kayıtlarla falan ilgileniyordu. Ama hamile kalınca spor salonuna eleman almayı düşündüler. Ben hemen atıldım,
“Yabancıya gerek yok ki… Ben yardımcı olurum sana enişte!”
Ailemin de onayıyla eniştemin spor salonunda yardımcı olmaya başladım. Genellikle resepsiyonda duruyordum, kayıtlarla ilgileniyordum, e-maillere, telefonlara bakıyordum, spor salonunda yapılması gereken her işe koşturuyordum.
Bu arada annemler, ablamın hamilelikte yardıma ihtiyacı olur diye benim sürekli ablamlarda kalmamı istediler. Bu istekleri beni ne kadar sevindirdi anlatamam. Artık nerdeyse tüm gün eniştemin yakınındaydım. Geceleri odalarımıza çekilince, yapayalnız yatağıma yattığımda eniştem aklımdan çıkmıyordu.
Tek tesellim vardı, artık geceleri eskisi gibi sikişme sesleri gelmiyordu. Onun yerine sürekli tartışma sesleri duyuyordum. Ablam bebeğe zararı olur diye sabit fikir haline getirmiş, enişteme vermiyordu. Her gece eniştemin yalvarmaları, ablamın onu terslemeleri rutin haline gelmişti.
“Olmaz, yapamam. Çocuk var karnımda… Ya düşerse, bir şey olursa? Sikinin sevdasına bebeğimize zarar vereceksin. Asla olmaz. Doğuma kadar otuz bir çek.” diyordu ablam…
“Yahu, etme eyleme… Doktorlar bile izin veriyor. Bırak yavaş yavaş sikeyim seni aşkım. Zararsız pozisyonlar var. Merak etme, zarar vermem.”
Zavallı eniştem de amdan olmazsa götten sikmek istiyor, ablam onu da kabul etmiyordu.
“Olmaz, hiç ısrar etme. Senin nasıl siktiğini biliyorum ben… Boşalırken gözün bir şey görmüyor. O koca sikinle içimi parçalıyorsun. Git salonda yat, beni rahat bırak.”
Hayran olduğum erkeğin ablamla aşna fişne yapamamasına seviniyordum ama bir yandan da eniştemin durumuna üzülüyordum. Eğer eniştem istese hiç düşünmeden kendimi enişteme siktirecektim. Hele eniştemin karne notunu bizzat sikinin tadını bakan ablamdan öğrenmek beni daha da delirtmişti. Ablamın içini parçalıyormuş herif ha? Vayy…
İşte böyle… Eniştem, o yakışıklı, her yeri sert kas yapmış seks tanrısı gibi eniştem karısını sikemeden günler geçiyordu. Onunla konuşurken gözlerinin içine derin derin bakıp, içimden (Enişte beni sik, hem de neremden istersen oramdan sik!) diye geçiriyor, eniştemin beynimi okumasını istiyordum. Ama eniştem düşüncelerimi anlamıyordu.
Eniştem bana ne kadar sevecen davransa da, ışığın etrafında pervane gibi onun çevresinde dönmemin nedenini anlamıyordu. Benim de cinsel arzularımın olduğunu ya anlamıyordu, ya da belki de anlıyordu ama baldızı olduğum için mesafeli davranıyor, cinsel olarak hiçbir yakınlaşmada bulunmuyordu.
Ben kendimi enişteme nasıl siktiririm diye düşünürken, eniştem ilgisini spor salonuna gelen kadınlara yöneltti. Zaten kayıtlı üyelerin çoğunluğu kadınlardan oluşuyordu ve çoğu erkek manyağı kadınlardı.
Orospu değillerse de, biraz yollu kadınlardı. Çoğunun gözleri fıldır fıldır etraftaki kas meraklısı gençlerde, özellikle eniştemdeydi. Ortamını bulsalar hemen verecek tipte kadınlardı.
Salona gelen kadınların hepsi egzersiz yaparken sporcu bustiyeri ve sporcu taytı veya şortu giyiyordu. Ama bazı kadınların giydiklerinden meme uçları, amının dudakları, götünün her kıvrımı ve hatta Squad yaparken göt deliğinin çukuru dahi belli oluyordu.
Özellikle de beyaz veya açık renk giydiklerinde daha çok görünüyordu bu detaylar. Bunlar sadece benim değil, elbette eniştemin de dikkatini çekiyordu. İşte eniştem o tipte giyinen kadınlarla daha çok ilgileniyordu. Egzersizlerinde yardımcı olurken onların kollarına, omuzlarına, bacaklarına, sırt ve göbeklerine dokunuyordu.
Bu durum şıllıkların çok hoşuna gidiyor, eniştemin daha çok ilgilenmesi için egzersizlerde sürekli onun yardımını istiyorlardı.
Bir gece son müşteriler de gitmiş, salonu kapatmak üzereydik. Eniştem,
“Sen git eve İlknur, ben güvenlik kameralarının kayıtlarını yedekleyeceğim, işim bitince kapatır gelirim!” dedi,
“Sorun değil seni beklerim enişte!” deyince,
“Beklemene gerek yok, uzun sürer!” deyip beni gönderdi. Toparlanıp salondan çıktım.
Ama durumu garipsemiştim. İşe ilk başladığımda kamera kayıtları otomatik yedekleniyor demişti ve o güne kadar, bir iki olay hariç hiç kamera programıyla uğraştığını görmemiştim.
Şüphelenmiştim bu durumdan, eve gitmek yerine karşıdaki kafeye oturdum ve spor salonunun girişini gözetlemeye başladım. Çok geçmeden üye kadınlardan biri telefonla konuşarak salonun giriş kapısına geldi.
Ardından da eniştem içeriden çıktı, sanki gizli bir iş yaparcasına etrafa bakınarak kapıyı kadına açtı. Eniştem kadını içeri aldıktan sonra ışıkları söndürdü. Sadece alt katın ışığı yanıyordu. Artık emin olmuştum. Kesin alt katta o kadını sikecekti.
Kafede beş on dakika oturduktan sonra kalkıp karşıya geçtim. İşe başlamaları için bu kadar zaman yeterliydi. Bende de salonun anahtarı vardı, sessizce içeri girdim.
Alt kattan sesler geliyordu. Merdivenlere kadar gidip onları dikizlemeyi düşündüm önce… Ama resepsiyondaki bilgisayarın ekranında alt katın güvenlik kameralarından birinin kayıt yaptığını ve ekranda ikilinin sevişme görüntüsünü görünce mıhlanmış gibi orada kaldım.
Koca ekranda spor salonunda bulunan diğer güvenlik kamera görüntü karelerinin hepsi kapalıydı. Anlaşılan eniştem sadece kendi bulundukları alanın kamerasını açık bırakmıştı ve sevişmelerini kaydediyordu.
Ekrandaki tek açık kamera görüntüsünü tıklayıp büyüttüm. Eniştem kameranın açısını ve zumunu tam da seviştikleri yere özellikle ayarlamış olmalıydı ki, her şey net bir şekilde görünüyordu…
İkisi de çıplaktı ve eniştem kadını egzersiz bankına sırtüstü yatırmış, bacaklarını ayırmış amını yalıyordu. Doğrusu eniştem gibi siktiği orospu da fena sayılmazdı. Porno izler gibi izliyordum ikisini… Kadının inlemeleri hem alt kattan geliyordu, hem ekrandan… Sesi kapattım kıstım iyice…
Sonra kadın doğruldu ve eniştemin sikini yalamaya başladı. Epey büyük bir erkekliği vardı eniştemin, kadının ellerinin arasında çok güzel görünüyordu. Eniştem sikini epey yalattıktan sonra saçlarından tutup ayağa kaldırdı kadını… Çenesinden tutup kadının ıslak dudaklarını vahşi hareketlerle öptü.
Kadın da aynı şekilde karşılık veriyordu enişteme… İki çıplak beden birbirine dolanmıştı öpüşürken… Çok kışkırtıcı bir manzaraydı doğrusu… Kasıklarımın yandığını, ıslanmaya başladığımı hissettim. Elimle bastırıp sakinleştirmeye çalıştım yanan amcığımı…
Kadını yiyip bitiren eniştem, yine sertçe tutup çevirdi, bankın üstünde domalttı. Arkasına geçip kadının bol bol yalayıp ıslattığı sikini kalçalarının arasından dayadı ve sikmeye başladı.
Eniştemin bu kaydı sonradan silip silmeyeceğini bilmediğimden, telefonumu çıkardım ve bilgisayar ekranından izlediğim sikişin videosunu çekmeye başladım. Bir elim de pantolonumun önüne gitmiş, kendimi o sikilen kadının yerinde hayal ederek amımı okşuyordum.
Birkaç kez pozisyon değiştirip yarım saat kadar sikiştiler. Eniştem boşalmak bilmiyordu bir türlü… Oysa kadının defalarca bacakları titreyerek boşaldığını gözlerimle görmüştüm. Tam daha ne kadar sürecek derken, sikini kadının ağzına verip boşalmaya başladı. Saçlarından iki eliyle tutup sikini kadının ağzına gömüyor, kadın da döllerini yutuyordu.
Onlar toparlanmaya başladıklarında ben de tıklayıp ekranı eski haline getirdim ve sessizce salondan çıkıp kapıyı tekrar kilitledim, eve gittim. O gece yatağımda telefonumla kaydettiğim görüntüyü defalarca izleyip mastürbasyon yaptım.
Ertesi gün spor salonunda eniştem müşterilere egzersiz yaptırırken, ben de resepsiyonda bilgisayarı inceledim. Dün akşamki kaydı ne yaptığını merak ediyordum.
Tüm kameraların kayıtları bir dosyada, tarihlere göre depolanıyordu. Dosya menüsünden dün akşamın tarihine baktığımda sikişmenin kaydı yoktu. Gece onlar çıktıktan sonra tekrar normal güvenlik kayıtları başlamıştı.
Menüye geri dönünce isimsiz bir dosya dikkatimi çekti. Tıkladığımda aradığımı buldum. Eniştem sadece dün akşamki seansı değil, aynı kameranın geçmiş tarihlerdeki yaptığı normal kayıtların bazı kısımlarını da saklamıştı.
Birkaç tanesine tıkladım, seks yoktu, ama o erkek manyağı dediğim kadınların egzersiz yaparken tahrik edici pozisyonları vardı. Acaba benim yakışıklı, herkül gibi eniştem kadın müşterilerin amını götünü kaydedip mastürbasyon mu yapıyordu?
Eniştem artık nerdeyse her gün spor salonunu kapatacağımızda bir iş bahanesi uydurup beni eve gönderiyordu. Ben de ertesi gün salona geldiğimde eniştemin sakladığı kayıtlara bakıyordum. Artık iyice rutine bağlamıştık işi…
Eniştem iki haftada o yollu kadınların çoğunu sikti. Bir akşam birini sikiyordu, öbür akşam ötekini… Tabii ben kayıtları görünce kıskançlıktan çatlıyordum. Adam hiç yorulmak nedir bilmiyordu. Bütün gün salonda müşterilerle boğuşup duruyor, akşamları da kadınları acımasızca sikiyordu.
O görüntülerin hepsini cep telefonuma kopyalamam imkansızdı doğal olarak… Onun için bilgisayarda kendime ait gizli bir dosya açtım, görüntüleri oraya kopyalıyordum. Sonra rahat rahat izleyebilecektim böylece…
Bir gün yine kapatacağımızda, eniştemden önce davranıp,
“Enişte, bugünden itibaren ben de egzersize başlayacağım, fazla kilolarımı atmak istiyorum. Sen git istersen eve, ben yarım saat falan egzersiz yapıp kapatır gelirim!” dedim. Eniştem saatine bakıp,
“Nerden çıktı şimdi bu saatte egzersiz işi? Gündüz yaparsın egzersizini! Benim biraz işim var, sen git eve, ben muhasebeciden telefon bekliyorum, faturaları falan kontrol edeceğim, sonra kapatır gelirim!” dedi.
“Enişte, gündüz nasıl resepsiyonu boş bırakıp egzersiz yapayım? Sen faturaları kontrol ederken ben aşağıda egzersiz yaparım, sonra da birlikte kapatıp gideriz!”
Belli ki eniştemin bugünkü sikişine çomak sokmuştum.
“İlknur, kot pantolonla ve kazakla egzersiz yapılmaz, yarın yaparsın!” dediğinde poşeti gösterip,
“Biliyorum enişte, onun için egzersiz kıyafeti aldım, aşağıda değiştiririm üzerimi!” dedim. Eniştem merakla,
“Bakayım, neler aldın?” diyerek poşetin içine baktı. Poşetteki beyaz büstiyeri ve şort taytı görünce heyecanlanmıştı,
“İyi, alt kattaki 3 numaralı bankta çalış, yeni başlayanlar için en uygun yer orası!” dedi. Söylediği bank, o kadınları siktiği ve sikiş görüntülerini kaydettiği banktı. Ben,
“Tamam enişte!” dedim, eniştem,
“Ben de şu muhasebeciyi arayayım.” dedi.
Adım gibi biliyordum, muhasebeciyi falan aramayacaktı, sikişmeye gelecek kadını arayıp randevusunu iptal edecekti.
Nihayet eniştemin ilgisini üzerime çektim diye sevinerek alt kata indim. Önce gidip soyunma odasında üzerimi değiştirmeyi düşündüm. Ama aklıma bir şeytanlık geldi, beni yönlendirdiği 3 numaralı banka yöneldim.
Eniştemin bilgisayardan izlediğini ve kaydettiğini ümit ediyordum. Kameradan haberim yokmuş gibi ağır hareketlerle kazağımı ve pantolonumu çıkardım. Sonra sütyenimi çıkardım. Gonca gibi memelerimi meme uçlarımı sıvazladıktan sonra büstiyeri giydim.
Ardından tanga külotumun üzerine daracık şort taytı geçirdim. Egzersizlere başladım. Kafamda sürekli hangi hareketleri yaparsam, bankta nasıl yatarsam veya domalırsam eniştemi azdırırım düşüncesi vardı. Bildiğim en azdırıcı pozisyonlarda çalışıyordum, tabii kameraya hiç bakmadan.
İçimden (Keşke şimdi eniştem gelse de, o kadınları siktiği gibi beni de sikse!) diye fantezi kuruyordum. Yarım saat falan egzersiz yaptım. Eniştemin gelmeyeceğini anladığımda yine aynı yerde, aynı şekilde soyunup üzerimi değiştirdim. Yukarıya çıktığımda eniştem bilgisayarı kapatıp,
“Faturalarla işim bitti, hadi gidelim!” dedi.
Fark ediyordum, o andan itibaren eniştemin bana bakışları da değişmişti. Kesinlikle beni kameradan izlemiş, soyunduğumu, giyindiğimi ve vermiş olduğum pozisyonları görmüş olmalıydı ki, sikinin kalkmış olduğu pantolonundan belli oluyordu.
Eve giderken bana, her gün egzersiz yapıp yapmayacağımı sordu. Yapacağımı söylediğimde,
“Tamam canım. Madem kararlısın, yarından itibaren seni ben çalıştırayım!” dedi.
Ertesi gün salonu ve bilgisayarı açtığımda ilk iş eniştemin gizli dosyasına bakmak oldu. Ve tahmin ettiğim gibi benim dünkü görüntüler itinayla kaydedilmiş vaziyette oradaydı.
O gün eniştem resepsiyona her zamankinden çok uğradı. Sanki sürekli yakınımda olmak istiyor gibiydi. Benimle işle ilgili konuşurken bile gözlerinde bir heyecan, bir kıvılcım vardı. Salonu kapatacağımızda, eniştem,
“Sen alt kata in, üzerini değiştir, 3 numaralı bankta egzersizlere başla. Ben on dakika sonra gelirim. Bir kaç telefon görüşmesi yapmam lazım!” dedi. Yine yalan söylüyordu, benim yine aynı yerde soyunmamı bekliyordu. Sanki hiç bir şeyden haberim yok gibi,
“Tamam enişte!” deyip indim alt kata. Soyundum, sütyenimi çıkarıp büstiyeri giydim. Eniştemin beni kameradan izlediğini biliyordum. Ona izleyecek, ağzını sulandıracak, sikini kaldıracak malzeme vermeliydim.
Bu kez tanga külotumu da çıkardım altımdan… Sonra da eniştemi tahrik edecek hareketlerle, kameraya amımı götümü sergileyerek, daracık likralı şort taytımı çekiştirerek giydim. Ve banka uzanıp kameraya pozisyon vererek egzersizlere başladım.
Eniştem de az sonra yanıma geldi. Bakışları her yerimde dolaşıyor, beğeniyle bakıyordu bana…
“Ayağa kalk bakalım, nerelerinde fazla kiloların var?” dedi. Banktan inip ayağa kalktım ve bedenimin fazlalık olduğunu düşündüğüm kıvrımlarımı sıvazlayarak röntgenci sapık eniştemin sekse aç gözlerine iyice soktum,
“Bak enişte, buralarım işte… Göbeğim var biraz çıkıntılı, popo kısmında, bacaklarımın iç kısımlarında…” dedim.
Eniştem aynı o kadınlara yaptığı gibi, elini göbeğimde, sırtımda, belimde, popomda ve bacaklarımın iç kısımlarında gezdirdi, fazla kilolarıma bakıyormuş gibi birkaç kez avuçladı. İlk defa vücuduma dokunduğu için heyecandan nerdeyse bayılacaktım. Eniştem oramı buramı biraz elledikten sonra,
“Yalnız bu kilolar bir iki günde kaybolmaz, seni epey bir çalıştırmam lazım!” dedi. Ne derse tamam diyordum.
“Tamam enişte… Uzman olan sensin. Ne gerekiyorsa yap işte…”
Beni çalıştırmaya başladı. Vücudumu pozisyondan pozisyona sokuyordu. Ben bankta sırtüstü yatıp söylediği egzersizleri yaparken eniştem de gözlerini memelerimden ve bacak aramdan ayırmıyordu.
Beni domaltıp egzersiz yaptırırken, veya Squad yaptırırken de götümü seyrediyordu. Özellikle domalmış haldeyken karşı duvarı komple kaplayan aynalardan götüme nasıl baktığını ve kalkmış sikini ara sıra eşofmanının üzerinden düzelttiğini görebiliyordum. Eniştem sık sık da,
“Bak bu hareketi yaparken buradaki kasların çalışıyor!” diyerek belime, göbeğime ve bacaklarımın iç kısımlarına ve popomu elliyor, avuçluyordu. Bense eniştem her yerimi elledikçe içimden (Hadi ulan, ne duruyorsun, sikilmek istiyorum, sik beni!) diye geçiriyordum.
Mekik çektirirken bir eliyle ayak bileğimden, diğer eliyle de bacağımın iç kısmından tutuyordu. Güya bana çaktırmadan bacağımın iç kısımlarını okşuyordu. İçimden elini biraz daha yukarıya çıkarmasını, parmaklarının amıma dokunmasını istiyordum deli gibi…
Fakat eniştemden beklediğim atak gelmeyince ben artık tüm cesaretimi toplayıp eniştenin bacağımdaki elini tutup amımın üzerine koydum. Eniştem elini amımdan çekmedi, sadece,
“Ne yapıyorsun İlknur?” dedi. Doğrulup,
“Senin yapmak isteyip de yapamadığın şeyi yapıyorum enişte! Üstelik bunu ben de istiyorum!” dedim ve eniştemi dudaklarından öptüm.
“Ama sen… Baldız, ne yapıyorsun? Ablan…” diye kem küm etmeye başladı.
“Yeter artık enişte… Aması fakatı yok işte! Her şeyi biliyorum ben…”
“Neyi biliyorsun İlknur? Anlayamadım…”
“Of eniştee… Her şeyi diyorum işte… Ablamın artık sana vermediğini, bu bankta o kadınları siktiğini… O kadınların ve benim görüntülerimi gizli dosyana sakladığını biliyorum! Kısaca her şeyi…” deyip elimi eşofmanının önüne attım, sikini okşamaya başladım. Eniştemin kısa bir şaşkınlığından sonra deli gibi öpüşmeye ve sevişmeye başladık.
“Ah baldız… Ablanın bana siktirmediğini biliyorsan… Sana hasta olduğumu da biliyorsun o zaman… O kadınlar dediğin azgın orospular senin eline su dökemez aşkım… Taze çiçeğim… Lolitam benim…” diye diye dudaklarımı kemirmeye başladı.
Az sonra ikimiz de çırılçıplaktık. O kadınlara yaptığı gibi eniştem beni yatırmış amımı yalıyordu. Amıma tutkalla yapışmış gibiydi, iki kere orgazm olduğum halde bırakmıyor, yalamaya devam ediyordu.
Ağzı yorulup yalamayı bırakınca bu sefer ben onun sikine yumuldum. Sikini biraz yaladıktan sonra,
“Hadi artık enişte… Dayanamıyorum. O kadınlara yaptığın her şeyi yap bana… Sik beni!” deyip sırtüstü yattım ve bacaklarımı ayırdım. Eniştem,
“Ne yapıyorsun aşkım? Sen bakire değil misin İlknur?” dediğinde,
“Bakireyim enişte… Elime erkek eli değmedi. Ama artık beni sikmeni istiyorum. İçime gir, boz beni!” dedim. Bakire olduğum için eniştemin morali bozulmuş gibiydi,
“Bunu sana yapamam İlknur, hadi toparlan gidelim!” dedi. Gerçek seks yapmaya, hayranı olduğum eniştem tarafından sikilmeye bu kadar yaklaşmışken bırakıp gidemezdim. O siktiği kadınlar kadar zevk almaya hakkım yok muydu benim?
“O zaman götten sik enişte! Kamerada izleyip durdum. O kadınlara yaptığını yap bana da… Götümü sik benim…”deyip domaldım. Eniştem götümün yanaklarını ayırıp,
“Tamam yapayım ama… Götten yaptın mı daha önce? Okulda filan oğlanlara siktirdin mi kendini?” diye sordu.
“Yok enişte… Hiç yapmadım, ama istiyorum!”
“İlk seferinde çok acıyabilir ama!” dediğinde,
“Acısın, umurumda değil… Pornolarda görüyorum enişte… Kadınlar ilk girdiğinde bağırıyor ama zevk de alıyor. Senin orospuların da öyle… Hadi sik beni… Bunu çok istiyorum!” dedim.
Eniştem beni bırakıp gitti, duşların olduğu kısımdan şampuan şişesini alıp geldi. Götümün deliğine ve sikine şampuan döküp arkama yanaştı.
“Rahat bırak kendini canım… Kaslarını gevşet… Sıkma kendini… Ohhh… Evet… İşte böyle… Ikın biraz, sikim girsin… Off… Götün daracık bebeğim… Gevşe… Gevşe…” Epey bir uğraşla sikini götüme sokabildi.
“Ahhh… Yavaş enişte… Ne olur yavaş sik beni… Bırak zevk alayım ben de…”
Götüm yırtılmış gibi acısa da sesimi çıkarmadım. Götümü sikmeye başladığında da acıyordu, yine de zevkten inliyormuşum gibi sesler çıkarıyordum. Yaklaşık on dakikadan sonra götümün sikilmesinden gerçekten zevk almaya başlamıştım.
“Mmm… Güzelmiş… Ohhh… Sik beni eniştemm… Çok güzell…”
Artık ben de götümü ileri geri hareket ettirerek bu sikişe katkıda bulunuyordum. Hele alttan elini amcığıma atıp okşamaları, klitorisimi parmaklarının arasında ezmeleri bitirdi beni…
Bir yandan götümün deliğinde o koca sikinin gidip gelmesi, bir yandan kabarıp kemik gibi sertleşmiş klitorisime yaptığı masaj… Kaç kez orgazm olduğumu sayamadım bile… Bir şehvet kasırgasına kapılmış savruluyordum feryat figan…
İkimizin de zevk inlemeleri eşliğinde eniştem bir on dakika daha sikti götümü ve sonunda içime boşaldı. Siki götümden kendiliğinden çıkana kadar, iltifatlar ederek, ensemi, omuz başlarımı ve sırtımı öptü.
Biraz dinlendikten sonra birlikte duş aldık. Duşta eniştemin siki yeniden kalkınca, bir kez daha sikti götümü. Bu sefer daha çok zevk aldım.
O günden sonra artık sabırsızlıkla kapanış saatini bekliyorum, gözüm duvardaki saatin akrep yelkovanına takılı vaziyette… Kapanış saati demek benim, bizim seks saatimiz demek…
Beklerken eniştemin gizli dosyalarını açıyorum ekranda… Ortalıkta gidip gelenler, spor yapanlar dolanırken ben gözüm ekranda, eniştemin bir gece önceki performansını izliyorum. Beni nasıl siktiğine bakıyordum, en ince ayrıntılarına bakarak, zoom yapa yapa tekrar tekrar…
Salonu kapatınca hiç vakit kaybetmeden alt kata inip direkt öpüşüp sevişmeye başlıyoruz.
Ablam karnında bebeğiyle mutlu mesut, ben sikilmenin zevkine varmışım, eniştem seks orucuna son vermiş… Bu arada baya baya kas yaptım fitness eğitmenim sayesinde… Her pozisyonda sikiyor beni… Ne mat minderleri kaldı, ne pilates topları kaldı sikilmediğim…
Kısacası herkes kendince mutlu, doyumlu, huzurlu…
