Ben İlk Orospu Olduğumu Öğretmenimin Evine Gittiğimde Öğrenmiştim; Bu olayım öğrenim hayatıma geç başladığım için (Lise) dönemimde geçiyor. 18 yaşımı bitirmiş, 19 yaşıma girmiştim. Derslerle pek fazla aram olmasa da, işte iyi kötü sınavları geçiyordum. Bir dersim hariç hepsi iyi idi, kötü olan matematik dersiydi.
Ne yapsam kafama girmiyor, matematik derslerinde ve sınavlarında bir türlü başarılı olamıyordum. Babamın ve annemin çok kızacağını bildiğim için eve bu durumu söylememiştim. Evdekiler bana sınıfı geçtim gözüyle bakıyorlardı.
O ara okulda matematik derslerimize giren bir hoca vardı, İsmail adında. Her ne kadar iyi bir hoca olsa da derslerde onu anlayamıyordum. İsmail hoca tahminen kırk yaşında falan vardı. Evli olmasına karşın atletik vücuda sahip biriydi. Bütün kız öğrenciler onu çok beğeniyorlardı. Bizim sınıfa yaklaşık altı aydır ders veriyordu.
Eğitim yılının bitmesine yaklaşık bir ay kalmıştı. Benim halen matematik dersim kötü bir durumdaydı ve düzelme imkanı da yoktu, zaten bir şey anlayamıyordum. Kızlar yine ders arasında İsmail hoca hakkında övgüyle konuşuyorlardı. Sınıf arkadaşım Kübra beni kenara çekip,
“Kızım gidip İsmail hocayla konuşsana! Çok anlayışlı bir adam! Bak benim son sınavım kötü geçtiğinde ben gittim konuştum, bana yardımcı oldu! Durumunu anlatırsan sana yardımcı olacağına eminim!” dedi.
Aklıma yatmıştı. Bütün cesaretimi toplayıp odasına gittim. İsmail hoca odada yalnızdı, masasının arkasındaki koltukta oturuyordu. Babacan ve anlayışlı bir adam olduğu zaten belliydi. Beni görünce hemen ayağa kalkıp,
“Hoş geldin Gül!” diyerek oturmamı teklif etti.
“Sağolun hocam böyle iyi.” deyip ayakta kaldım.
“Buyur, ne istiyorsun?” dediğinde ona diğer derslerimin durumunu anlattım. Kalan matematik derslerimin çok fazla kötü olduğunu, bir ay içinde düzelmesinin çok zor olduğunu, matematikle aramın olmadığını falan anlatmaya başladım. Beni ilgiyle dinliyordu…
Konuşmam bitince, İsmail hoca, “İyi güzel de güzel yavrum, ben ne yapabilirim?” dedi. Ben de cilveli bir şekilde, “Hocam siz isterseniz halledebilirsiniz!” dedim. Bana yardımcı olması için dil dökmeye, yalvarmaya, yalakalık yapmaya ve onu övmeye başladım.
“Lütfen bana yardımcı olun, ailem benim bu durumumu bilmiyor… Hatta para isterseniz, yaz tatilinde bir işe girer çalışırım, size para veririm…” dedim. Gülümsedi ve “Para rüşvete girer, asla kimseden para kabul etmem! Derslerimde çok kötü olduğun halde seni yine de bu zamana kadar idare ettim! Kusura bakma, yapabileceğim bir şey yok!” dedi. Ben son bir ümitle biraz daha yaklaşarak,
“Eğer parayla olmazsa nasıl olacak? Bana bir yol gösterin hocam!” dedim.
İsmail hoca ise ısrarla bana yardımcı olamayacağını, derslere çalışmam gerektiğini filan atlatıyordu ki, (nasıl oldu ben de bilemiyorum, kendime halen şaşıyorum)
“Ne isterseniz yaparım hocam! Kübra’ya da yardımcı olmuşunuz!” dedim. Hoca beni süzerek biraz düşündü ve “Peki canım, madem çok istiyorsun, kapıyı kilitle ve yanıma gel!” dedi. O anda sanki bütün sinirlerim boşaldı. Niyetini hemen anladım. Ama yapacak bir şeyim yoktu. Ne istese yapacak durumdaydım. Kapıyı kilitleyip yanına gittim…
“Bak Gül, güzel kızsın, belki senin bu sorunu aramızda halledebiliriz!” diyerek yanaklarımı, saçlarımı okşadı. Ürperdim. “Çok mu istiyorsun sınıfı geçmeyi?”
“Evet hocam, çok istiyorum. Mecburum.” derken kendimi bir an geri çekmek istedim, ama yapamadım.
Çaresizdim, üstelik bu fikir de benden çıkmıştı. Sesim kesilmiş, olacaklara kendimi bırakmıştım. Hocanın karşısında kurbanlık koyun gibiydim, tepki veremiyordum.
“Bakalım, sınıf geçmeyi ne kadar istediğini bir görelim Gül’üm…” diyerek beni tutup kendine çekti yavaşça, ürkütmemeye çalışarak, kucağına oturttu.
Sağ eliyle belimi kavradı, çok güçlü olduğu belliydi. Elleri vücudumda gezinirken yanağımdan öpmeye başladı. Boynuma geçti. Öptükçe öpüyordu. Sanki beni esir almıştı. Ne bir tepki verebiliyordum, ne de bir karşılık… İnce okul eteğimin altından sertliğini hissedebiliyordum.
Körpe dudaklarıma sert erkek dudakları ve batan ve gıdıklayan bıyıklarıyla öpücükler kondurmaya başladığında ben de inanılmaz şekilde tahrik olmaya başlamıştım. Daha önce bir sevgilim (çıktığım biri) vardı. Onunla birçok kez öpüşmüştük, tabii ki fazla ileri gitmeden.
Şimdi ise benden yaşlı, tecrübeli ve evli öğretmenim dudaklarımı kemirircesine öpüyordu. Ben de artık ona karşılık veriyordum. Diliyle ağzımın içinde dilimi okşuyor, ben dilimi uzatınca istekle dilimi emiyordu. Gömleğimin düğmelerini yavaşça açtı ve göğüslerimi okşamaya başladı.
O yıllarda vücut hatlarım yuvarlacık ve dolgun olmasına rağmen göğüslerim küçüktü. Hoca sütyenimden çıkardığı göğüslerimi öpüp yalamaya ve pembe bir tomurcuk gibi şehvetle kabarıp büyümüş uçlarını emmeye başlamıştı.
Bir yandan da elini mini ekose okul eteğimin altına sokmuş, ıslanmaya başlamış olan külodumun üstünden amımı, kanla dolan ve şişip kabarmış vaziyetteki am dudaklarımı kah kumaşın üstünden, kah yandan parmaklarını uzatıp ıslak tenimi okşuyordu. Ben gözlerimi kapamış, sadece ona ayak uydurmaya çalışıyordum…
Erkek Arslanın pençeleriyle oyuncak gibi oynadığı yavru bir minik ceylan gibiydim kucağında… Çaresiz, ürkek, yine de meraklı, istekli, azmış, azdırılmış…
Eliyle benim elimi alarak pantolonunun önüne, sikinin üstüne götürdü. Şimdi ben de onun sikini pantolonun üstünden okşuyordum. Hocanın siki adeta kudurup deliye dönmüştü ve pantolondan bile çok rahat fark ediliyordu.
Bu durum beni hem korkutmuş, hem de çok tahrik etmişti. Hoca elini külodumdan içeri salmaya, parmaklarını içime sokmaya çalıştığında hemen engel oldum. Ona henüz bakire olduğumu ve bu durumun böyle kalmasını istediğimi söyledim. Sert tepki vereceğini düşündüğüm halde gülümsedi ve
“Merak etme küçüğüm, sen nasıl istersen öyle olacak! Korkma, kızlığına dokunmayacağım! Bak, bir erkeği memnun etmenin başka yolları da var bebeğim. Mesela beni o minik, tatlı dudaklarına alabilirsin, beni ağzınla boşaltabilirsin!” dedi.
İstemeyerek de olsa kabullendim. Başka çarem yoktu, bilmiyorum belki ben de istedim. Ama matematik dersimi bir şekilde halletmem lazımdı. Ve seçenek olarak önümdeki menüde sadece bu şekil vardı. Matematik hocasıyla seks yapmak…
İsmail hoca yavaş hareketlerle gömleğimi, sütyenimi ve eteğimi çıkardı. Karşısında şimdi bir külotla kalmıştım. O da pantolonunu indirdi. Baksır külotunu indirince çok korktum, ilk defa canlı olarak birinin sikini görüyordum. Çıktığım çocuğun sikini bile görmemiştim.
Hocanın siki abartısız bileğim kadar kalın, damarlı ve yaklaşık 19-20 cm uzunluğunda vardı. Morumtrak şapkasının ucundaki delikte sanırım erkeğin zevk sıvısı bir damla halinde parlıyordu. Bu arada hocam da vücudumun neresi denk gelirse öpmeye, yalamaya devam ediyordu.
Birden omuzlarımdan bastırıp bacaklarının arasına çöktürdü beni. Sikinin başını öptürdü bana… Dilimin ucuyla deliğinde parlayan zevk sıvısının tadına baktım, şapkanın kenarlarında ucunu dolaştırdım. Sikini ağzıma almamı istiyordu. Çaresizce ağzıma aldım ve yalamaya başladım.
Bunu ilk defa yaptığımdan ve sikinin kafası çok kalın olduğundan minik dudaklarımın arasına hepsini alamıyordum. Dudak kenarlarımın sanki yırtıldığını hissediyordum…
Birden saçlarımdan tuttu, sikini sert bir şekilde boğazıma kadar soktu. Nefes almakta zorlanıyordum, bir ara gözlerimden yaş bile geldi. Öğürerek çıkarmak istedim, engel oldu. Birkaç kez ağzımda git-gel yapıp,
“Evet bebeğim devam et!” diyordu.
Elimden geldiğince yalıyordum sikini. Arada bir sikini tekrar köklüyordu gırtlağıma. İki eliyle başıma bastırdığında kusacak gibi oluyordum. Bu halimi gördükçe,
“Harikasın bebeğim!” diyor, zevkten kendinden geçiyordu adeta… Sonra tekrar gidip gelmeye, ağzımı sikmeye devam ediyordu. Aniden hızlanmıştı. Ben ne olduğunu anlamadan birden ağzımıniçine bir şeyler boşaldı.
Döllerini attırıyordu ağzıma… Hepsini yutmamı istedi, ama yapamadım. Boğulacak gibi oldum ve ağzımdaki dölleri yere tükürdüm. Yerleri batırdığım için bana kızacak diye korktum ve
“Bir bez varsa verin de temizleyeyim!” dedim. Ama hoca gülümseyerek,
“Sorun değil bebeğim, ben sonra temizlerim! Sen üstüne başına çeki düzen ver!” dedi. Hoca baksırını ve pantolonunu çekerken, ben de giyinip, saçımı başımı düzenledim.
“Ee hocam, matematikten geçerli not verecek misiniz şimdi? Bütün isteklerinizi yerine getirdim.” dediğimde,
“Halledeceğim yavrucuğum. Merak etme bebeğim. Ama sen de ne zaman çağırırsam geleceksin, tamam mı?” dedi. Sevinçle,
“Tamam hocam!” deyip çıktım odasından.
İlerleyen günlerde bir kaç defa daha gittim odasına. Her seferinde hemen hemen aynı şeyleri yaşadık. Her seferinde dudaklarımı ve memelerimi öpüp, beni seviyor, sonra da ağzımı sikip boşalıyordu…
Bir cuma günü derste olduğum zaman mesaj attı, hafta sonunda karısının evde olmayacağını yazıyor, Cumartesi günü evine gelmemi istiyordu. Adresini de yazmıştı.
“Tamam hocam!” diye cevap yazdım. Ne olacağını biliyordum, yine benimle biraz oynayacak ve sonunda da ağzımı sikecekti…
Bu düşüncelerle cumartesi günü evine gittim. Beni içeri alınca evin kapısını kilitledi. Biraz tedirgin olsam da, içimden (Ağzımla boşaltırım, herif rahatlayınca da çıkar giderim) diyordum. En fazla yarım saat dişimi sıkacaktım sadece…
Çabucak tahrik olsun, boşalsın, beni uğraştırmasın diye düşünerek giydiğim en seksi giysilerim vardı üzerimde… Minicik, belini kıvırarak daha da kısalttığım, kalçalarımın hemen altında biten lise eteğim, memelerimin yuvarlaklarını kenardan gösteren dekolte incecik bir bluz, lolita havamı vurgulayan soket çoraplar, minik pembe dantelli külodum…
Beni öyle görünce gözleri parladı. Hayranlıkla bakıyordu bana… Kendini beğenmiş şımarık bir tavırla önünde dönüp bütün her yerimi gösterdim. Hemen ayak üstü bana sarılarak beni öpmeye başladı. Belimi öyle bir sıkıyordu ki, nefes alamayacak gibi oldum.
Beni kucakladığı gibi salona götürüp oradaki koltuğa yatırdı. Üstümdeki bedenimi zor örten minik giysileri nerdeyse yırtarak çıkarırken bu sefer daha sert davranıyordu.
Ağzımı sikmenin yetmediğini, götümden de sikmek istediğini söylediğinde korktum. Pembe dantel külodumu dişleriyle tutup çıkarmak istediğinde saçlarından tutup engellemeye çalıştım, ağlayarak yalvarmaya başladım.
“Lütfen hocam, istemiyorum, ağzımla istediğiniz kadar boşaltayım!” diyordum. Ama dinlemiyor,
“Çok güzelsin, seni çok seviyorum, artık benim olacaksın, sadece benim!” diyordu.
Külodumu adeta yırtarcasına çıkarıp, amımı götümü okşayıp ellemeye başladı. Ben halen yalvarırken, beni susturmak için sikini çıkarıp ağzıma soktu ve sert bir şekilde ağzımda gidip gelmeye başladı.
Bir eliyle de kafamdan bastırdığı için hareket edemiyordum. Siki taş gibi sertleşmiş. ağzıma sığmaz olmuştu, yine nefes almakta zorlanıyordum…
Sonra birden beni döndürüp, koltuğun kenarında domalmamı sağladı. Ben yine ağlayarak yalvarırken, götümün yanaklarını ayırıp göt deliğimi yalamaya başladı. Her ne kadar korksam da, götümü yalaması hoşuma gitmişti. Sıcak ve ıslak dili müthiş heyecan ve zevk veriyordu.
Ben domalmış halde bir şey yapamıyor, korku ve heyecanla olacakları bekliyordum. Sonra göt deliğime biraz tükürük bıraktı, sikini de az tükürükleyerek arkama yanaştı. Sikini göt deliğime dayayıp, ani bir hareketle sert bir şekilde soktu. İnanılmaz bir çığlık attım, ama hemen eliyle ağzımı kapadı. Acıdan bayılmışım…
Kendime geldiğimde hocam halen arkamda, kalın sikiyle, sert ve hızlı bir şekilde götümü sikiyordu. Ağlayarak,
“Hocam çıkarın, dayanamıyorum, götüm yırtılacak!” diye yalvarınca, saçlarımı asılarak,
“Bir şey olmaz, Kübra dayanabiliyorsa sen de dayanırsın!” deyip götümü sikmeye devam etti.
Sanki ata binmiş gibiydi, bir yandan elinde doladığı saçlarımı asılıyordu. Kaçacak bir yerim, yapacak bir şeyim yoktu. Elimden sadece ağlamak geliyordu.
“Sabret bebeğim az kaldı!” diyerek şimdi daha sert sikiyordu götümü. Bense artık acıdan o kadar halsizleşmiştim ki, hiçbir şey hissetmiyordum…
Hocam birden götüme kökleyip kaldı. Hırlar gibi sesler çıkararak boşalıyordu. Döllerinin götümün içine fışkırdığını hissedebiliyordum. O kadar çok boşalmıştı ki, götümden sızan döller bacaklarıma akıyordu.
Beni kaldırdı ve yere diz çöktürdü, sikini ağzıma almamı istedi. Ben yapmak istemeyince tokat attı, zorla sikini ağzıma soktu. Karşısında, dizlerimin üstünde bekliyordum.
O çok beğendiğim, anlayışlı dediğim hoca artık gözüme öyle görünmüyordu. Ona bakınca vahşi bir hayvan görüyordum.
Sikini bana temizlettikten sonra koltuğa oturdu. Ben de zar zor ayağa kalkıp, lavaboya gittim, ağzımı yüzümü temizledim. Ağlamaktan gözlerim kıpkırmızı olmuştu. Salona döndüğümde yanında oturttu beni,
“Özür dilerim bebeğim, o kadar güzel ve dar bir götün var ki, kendime hakim olamadım! Söz, yarın daha nazik olurum!” dedi. Ben hoca amacına ulaştı, götümü sikti, hevesini aldı, benle işi bitti sanıyordum. Şaşkınlıkla,
“Yarın da mı geliyorum?” diye sordum.
“Evet bebeğim, karım yarın da evde yok!” dedi.
Biraz kendime gelince hocanın evinden çıktım ve doğruca kendi evimize gittim. Ama götümün acısıyla nasıl yürüdüğümü bir de bana sorun. Eve varınca ilk işim banyoya girmek oldu. Bir saate yakın duşun altında kaldım ve ağladım.
Pazar günü anneme yine, “Arkadaşlarda sınava hazırlanacağız…” yalanını uydurup hocanın evine gittim. Zile bastığımda kapıyı çırılçıplak bir şekilde bizim sınıftaki Kübra açınca hayatımın şokunu yaşadım.
O Pazar günü İsmail hoca akşama kadar hem beni, hem Kübra’yı götten sikti. Başta Kübra’ya içimden kızmıştım, ama birlikte İsmail hocanın yarağını yedikten sonra ikimiz sıkı bir kanka ve sırdaş olduk. Neticede aynı erkeğin sikini yiyorduk ikimiz de… Sik kardeşliği…
Artık hoca ne zaman beni veya Kübra’yı çağırsa, Kübra ile birlikte gidiyor, hocayı ağızlarımızla ve götlerimizle boşaltıyorduk. Seks konusunda her şeyi öğretti bize… Lezbiyen ilişkiyi bile yaşadık onun sayesinde…
Önce biz iki kız öpüşüp birbirimizi okşarken eli sikinde izlemekle başlıyordu seks seansları… Verdiği talimatları aynen uyguluyor, çırılçıplak, iki uzaktan kumandalı pilli seks bebeği gibi hareket ediyorduk. Ellerimiz dillerimiz birbirimizin en kuytu yerlerini okşuyor, çoğu kez 69 pozisyonunda birbirimizin klitorislerini, meme uçlarını emiyorduk.
Ve evet, iki kız birbirimize zevk vermeye, almaya başlamıştık kısa sürede… Önce şaşkınlıkla, iğrenerek biraz, zorlanarak ve tedirgin başladığımız lezbiyenlik deneyimi hoşumuza gidiyor, gerçekten zevk alıyorduk.
Biz kız kıza zevkten inlemeye başlayınca erkeğimiz de kalkıp aramıza katılıyordu. Bu kez o ikimizi birden, zevkten kendinden geçmiş, kukuları içlerinden akan zevk sıvılarıyla sırılsıklam olmuş iki lolita kızı birden yan yana domaltıp o koca yarrağıyla alıştırdığı körpe götlerimizi sikiyordu.
Sene sonunda gerçekten söz verdiği gibi matematik dersimizi geçtik 🙂