Arabanın Anahtarını Alabilmek İçin Üvey Babasına Götünü Siktirmek Zorunda Kaldı; Herkese merhaba, ismim Zeynep. İstanbul’da dar gelirli bir ailenin yanına evlatlık olarak verilmişim. Bunu sonradan öğrendim, ama yapacak bir şeyim ve gidecek bir yerim olmadığından sesimi çıkaramadım, sustum ve onlarla yaşamaya devam ettim. Aslına bakarsanız şikayetim de yoktu, çünkü üvey annem de, üvey babam da bana karşı iyi davranıyorlardı. Taa ki üvey babamın bana sulandığını anlayana kadar…
Ben şu anda 22 yaşındayım, 1.76 boyunda, zayıf, hoş, alımlı, türbanlı bir kızım. Üvey annem 40, üvey babam ise 45 yaşında. Çocukları olmadığından beni evlatlık almışlar. Bunu bir gece su içmeye kalktığımda, onlar konuşurken duydum. Sonra kendilerine sordum, onlar da her şeyi anlattılar. Ben o zaman 18 yaşındaydım. Üvey babam her gece devamlı içerdi, sonra annemi döverdi, yada odalarına giderlerdi ve acayip acayip sesler, bağırtılar gelirdi. Günler böyle geçerken, bir gün duştan çıktığımda, banyo kapısının önünde üvey babamı gördüm. Utanmıştım, çünkü üzerimde sadece havlu vardı, o da küçük olduğundan vücudumun her yerini kapatmıyordu. Tedirgin olmuştum, tek kelime etmeden koşar adımlarla odama geçtim. Ama o görüntü aklıma saplandı, çünkü üvey babam yüzüme bile bakmadan direkt bacaklarıma ve göğüslerime bakmıştı. Halen şoktaydım, üvey babam banyonun önünde ne arıyordu? Ne yapıyordu? Böyle düşüncelerle üzerimi giydim, türbanımı taktım, salona geçtim…
Ama babam halen bana tuhaf tuhaf bakıyordu. “Baba bir şey mi oldu?” dedim. “Yok canım kızım, ne olsun?” diyerek güldü. Ben iyice huylandım. O sırada üvey annem geldi, “Zeynep gel kızım sofra kurmama yardım et!” dedi, mutfağa geçtik yemek hazırlamaya. Sonra sofraya oturduk. Yemekler yendi bitti. Babam tabi yine içmeye başladı. Üvey anneme seslenerek, “Gel lan karı, bana bir masaj yap!” dedi. Annem ise evlere temizliğe gittiğinden, “Çok yorgunum, Zeynep yapsın!” dedi. Ben o anda çok tedirgin oldum, ama mecburen korka korka da olsa yanına gittim. Leş gibi alkol kokuyordu. “Sırtıma, sırtıma!” diye emretti. Ben başladım sırtını ovmaya. “Kazağımı çıkart kız!” dedi, çıkardım. Çıplak sırtını ovuyordum…
Aradan 10 dakika geçti, “Önümü döneceğim!” dedi, döndü. Sonra isteği üzere karnına ve bağrına masaj yapmaya başladım. Ama dikkatimi çeken şey, eşofmanının önü iyice dikleşiyordu. O sırada her şeyi anladım, üvey babam banyoda beni izlemişti demek ki. Şimdi de benim ona dokunmamdan zevk alıyordu şerefsiz adam. Ben biraz masaj yapıp, “Yoruldum baba!” deyip kalkmak istedim. O sırada kolumdan tutup, “Biraz daha yap!” dedi. Mecburen devam ettim. Ama önü gittikçe kabardı, eşofmandan aşırı belli oluyordu. Ben iyice korkmaya başladım. O sırada annem seslenip, “Ben duşa giriyorum!” deyince, beni iyice korku sardı. Hemen bitirip kalkmak istiyordum. Derken üvey babamın siyah eşofmanının önü çok ıslak oldu. Boşaldı galiba hayvan herif. Yüzüme bakarak gülüyordu. “Sağol kızım, yeter!” dedi. Ben de hemen kalktım, odama geçtim. İnanamıyordum, bana masaj yaptırırken boşalmıştı adi herif!
O günden sonra üvey babamdan iğrendim ve evde onunla yalnız kalmamaya gayret ettim. Ama adam beni sikmeyi kafasına koymuştu, ve ben kaçamamıştım bundan. Ne zaman evde dolaşsam, hep arkamda idi. Ben de türbanlı olduğum için, öyle açık giyinen biri değilimdir, sadece dar kot, yada diz hizamda etekler giyerdim. Ama ister istemez oturduğumda eteklerim biraz açılırdı. Hele yemek masasında bilerek aşağıya çatal kaşık düşürüp, bacaklarıma bakardı şerefsiz adam. Günler böyle geçerken, annem sabahları yine işe gidiyor tabii. Üvey babam da memur olduğundan, akşam saat 6 dan önce gelmezdi. Yani anlayacağınız evde beni yalnız yakalayamıyordu. Sonra bir sabah annem, “Benim bugün işim yok, hem annem de rahatsızmış, köye annemin yanına gideceğim!” dedi. Ben hemen atıldım, “Ben de geleyim anne!” dedim. Çünkü bu adamla aynı evde kalamazdım. Annem de, “Sen ne yapacaksın kızım? Ben 2 gün kalıp geleceğim!” diyerek sesimi kestirdi. Üvey babam da anneme, “Ben seni bırakırım!” dedi. O anda içimden ‘Ohhh be!’ dedim, evde yalnız kalmak daha iyiydi…
Ve evden çıktılar. Ben de odama gidip türbanımı çıkarıp, üzerime bir tayt giyip, TV izlemeye başladım. Aradan daha yarım saat geçmeden üvey babam eve geldi. Şaşırmıştım. Beni şöyle bir süzdü. “Ne oldu baba? Neden geldin hemen?” dedim. “Ne olacak, garaja bıraktım geldim zilliyi! Birde köye kadar mı götürecektim?” diyerek güldü ve odasına gitti, altına bir şort giyip salona geldi. Ben de üzerimi değiştirmek üzere odama gitmek için kalktım. O sırada bana seslenerek, “Zeynep kızım, bir bardak su getir!” dedi. Suyunu getirdim verdim. “Geç şuraya otur bakayım…!” dedi. Amacı beni süzmekti, bundan emindim. Ben de salak gibi geçtim oturdum karşısına. Eteğimi ne kadar kapatsam da, bakıyordu her yerime. İçime doğuyordu, bugün hiç iyi şeyler olmayacaktı. “Evet baba, söyle?” dedim. “Bak kızım, 2 gün yalnız kalacağız, yemek içmek hususunda bana iyi bakacaksın!” dedi. Ne derse, “Tamam baba!” diyordum. Konuşması bitince kalktım odama geçtim, hemen uzun bir etek giydim, türbanımı taktım…
O sırada seslendi, “Kızım gel yanıma, biraz masaj yap!” dedi. Bundan iğreniyordum, hiç içimden gelmiyordu, ama, “Tamam baba!” dedim. Bu kez üzerinde şort olduğundan, önü daha da belirgindi. Sırtını biraz ovdurduktan sonra önünü döndüğünde, siki öyle bir kalkmıştı ki, sanki şortu delecekti. Bakmamaya çalışıyordum, ama çok kabarmıştı, ister istemez gözüm kayıyordu. Birden elini önüne attı ve sikini sıvazladı. Bana baktı. Ama ben oralı bile değildim. “Kızım ne güzel masaj yapıyorsun!” dedi. Ben bir şey demedim. Biraz sonra, “Yat, ben de sana yapayım kızım!” dedi. Ben hemen, “Yok baba, gerek yok!” dedim. “Yat kız, nazlanma!” dedi ve hemen ayağa kalktı, kolumdan tutarak, beni dizlerinin üstüne yüzükoyun yatırdı. Ama korkudan kalbim duracaktı. Başladı sırtımı ovalamaya, ensemi falan derken, belime indi. Elini popomda hissettiğimde sıçradım, kalkmak istedim. Elini popomdan hemen çekti, tekrar sırtıma dokundu. “Baba yeter!” dedim. “Tamam kızım, az kaldı!” diyerek ayaklarımı ellemeye başladı. Sonra bileklerimi derken, eteğimi sıyırdı…
Korkarak, “Baba ne yapıyorsun?” dedim. “Kızım dur, etekten olmuyor!” dedi ve devam etti, eteğimi tam bacaklarıma kadar sıyırdı. Bacaklarımı ovalarken, elleri nerdeyse küloduma kadar geliyordu ve benim de ister istemez içim geçiyordu, gözlerim kayıyordu, elimde olmadan zevk alıyordum, sanki titreme geliyordu bana. Kendimi ne kadar tutsam da, ağzımdan küçük bir, “Ohhh!” çıktı. Bunu duyan babam daha da istekli olduğu her halinden belliydi, eteğimi iyice belime kadar topladı, elini popoma attı. “Babaaaa!” dememe rağmen, sesini çıkarmadan popomu ovalamaya devam etti. Külodumu popomun arasına çekip, popomun yanaklarını okşamaya ve yoğurmaya başladığında ben artık mayışmıştım, benden sadece kesik kesik, “Ihhh ıhhh!” inleme sesleri çıkıyordu. “Nasıl kızım? Hoşuna gidiyor mu?” dedi. Ben sadece kafamı sallayabildim (Evet anlamında), çünkü elimde olmadan hoşuma gidiyordu, kendimi ne kadar sıksam da olmuyordu. Babamın dizlerinde yatmaktan göğüslerim ağrımıştı, sırtüstü dönmek istedim. Dizinden kalkmamla babamın bacağındaki ıslaklığı görmesi ve “Kızım bu ne?” demesi bir oldu. “Babaaa!” diyebildim ve aynen geri yattım. İnanmıyordum, amımdan akan sular babamın bacağını ıslatmıştı. Utancımdan kıpkırmızı oldum…
Bunu gören babam, popomu okşarken, başparmağını da götümün deliği etrafında gezdirmeye başladı. Ve o anda bende Filim tamamen koptu, iyice kendimden geçtim, resmen zevk inlemeleri çıkıyordu ağzımdan. Babam diğer elini de alttan ıslak amıma attı, amıma baskı yapıyordu. Kısık bir sesle, “Baba yapma…” diyebildim. O sadece, “Kızım durrrr!” diyordu. Yalan yok, içimden devam etmesini arzu ediyordum. Sonra beni yan çevirip, ellerimi tutup, sikini şorttan çıkarmasıyla, yarrağı elime bir çarptı, korkudan yutkundum, “Baba bu neeee yaaa???” dedim. Çok büyük bir şeydi, ilk defa canlı bir yarak görüyordum. “Kızım bu senin ilacın, artık bu senin vazgeçilmezin olacak! Yala onu hadi kızım!” diyerek ensemden çekti, yüzümü sikine yanaştırdı, “Hadi yala!” dedi. Artık sanki Robot olmuştum, ne derse yapıyordum ve yaptıklarıma da inanamıyordum. Hemen ağzıma aldım ve yalamaya başladım, ama ağzıma sığmıyordu…
Bir anda oturduğu kanepede sırtüstü uzandı ve beni de üzerine ters gelecek şekilde çevirdi. Ben onun yarağını yalarken, o da benim külodumu yana çekmiş, şapur şupur amımı ve götümü yalamakla meşguldü. Ben artık kendimi iyice salmıştım, çünkü inanılmaz zevk alıyordum ve ne inlemelerime, ne de akan amımın sularına söz geçirebiliyordum. Orgazm denen şey bu olsa gerek. Aldığım zevk, amımdan başlayıp tüm vücuduma dalga dalga yayılıyordu. Babam dilini amıma ve götümün deliğine soktukça, ben de onun yarağını daha bir iştahla somuruyordum…
Sonra sırılsıklam olmuş külotumu çıkardı ve beni doğrulttu, kendi de doğruldu ve “Kucağıma otur kızım hadi!” dedi. “Ne yapacaksın baba?” dedim. “Otur otur sen!” dedi. Ben korkudan dizlerim titreyerek arkamı döndüm ve tam kucağına otururken, bir eliyle götümün yanaklarını ayırıp, diğer eliyle yarağını götümün deliğine dayayıp, “Şimdi otur!” dedi. Ben hemen sıçradım, “Neyyy? Bunu bana mı sokacaksın? Baba sen çıldırdın mı? Nasıl girecek o kocaman şey bana?” dedim. Ama dinleyen kim? Sikini tükürükle ıslatıp, belimden çekerek, götüme zorlamaya başladı. Bir iki denemeden sonra, “Kızım bu böyle olmayacak!” diyerek, beni domalttı, arkama geçip kollarımı tuttu, götümün deliğine tükürüp, sonra başladı sikini götüme zorlamaya. Yine girmiyordu ve ben terlemiştim, “Baba dur şu üstümü çıkarayım!” dedim. “Hayır kızım, ne çıkarması, böyle çok sexysin!” dedi. “Baba en azından türbanımı çıkarayım?” dedim. “Asıl türbanını asla çıkarma! dedi. Merakımdan, “Neden ki baba?” dedim…
Beni kucakladı ve yatak odasına götürdü, yatağa oturttu, dolaptan bir çift yüksek topuklu ayakkabı çıkardı, “Giy şu ananın ayakkabılarını!” dedi. Ben hiç anlam veremiyordum, ama giydim ayakkabıları. Beni ayağa kaldırıp boy aynasının önüne götürdü ve “Şimdi aynaya bak, nasılsın?” dedi. Aynaya baktığımda, TV’de türban takıp podyuma çıkan mankenler geldi gözümün önüne, topuklu ayakkabılarla nasıl çıkmış kalçalarım, türbanım ise çok sexy duruyordu. “Şimdi anladın mı beni kızım?” dedi ve kalçama şaplağı vurdu. Ayağımda o ayakkabılarla, babam artık iyice çileden çıkmıştı. Bir koşu mutfaktan zeytinyağını kaptı geldi. Onunla ne yapacağını merak ediyordum ki, yarrağına sürdüğünü gördüm. “Dön arkanı!” dedi, ayakta hafif eğilmemi istedi…
Arkamı dönüp eğildiğimde, yağlı yarrağını götümde hissetim. Hafif zorlamayla yarrağının kafası götüme girdi, ama ben çığlığı bastım, “Çıkar babaaaaaaaa, yandım, bu ne yaaaaa, mahvettin beni!” dedim. Ama o da o sırada durdu, ağzımı kapattı ve “Dur kız, binayı başımıza toplayacaksın!” dedi. Elini ağzımdan çektiğinde, “Korkma baba, annemden alışkın onlar, kadını her gece feryat ettiriyorsun!” dedim. Hemen güldü, “Anan olacak zilli de senin gibi götten yerken dayanamıyor, bas bas bağırıyor orospu!” dedi ve başladı götüme yüklenmeye. O kocaman yarak götüme köküne kadar girerken, bende bir şeylerin koptuğu belliydi, elini tekrar ağzıma kapasa da, avazım çıktığı kadar bağırıyordum. “Bağır kızım, bağır rahatlarsın! Hem Bağırmanla beni daha da azdırıyorsun!” diyerek, götüme sokup çıkarmaya başladı…
Ben bağırdıkça, o daha da hızlı sokup çıkarıyordu. 15 dakika sonra artık yorulmuştum, dizlerimde derman kalmamıştı, ayakta duramıyordum. “Babaaaa yoruldum!” dedim. O sırada daha da hızlandı. Ben artık ağlamaya ve yalvarmaya başladım, “Yandım babaaaaaa, çıkar artık ne olur, yalvarırım çıkar baba, yırttın, mahvettin beni, yeter!” diye. Babam ise çıldırmış gibiydi, “Bu nasıl bir göt yavrum, nasıl bir göt bu yaaa, nerde büyüttün bunu aşkım, bittimmmm aşkım, bittimmm kızım, sık dişini geliyorummmm!” demesiyle, sikini götümden çıkarıp, belime öyle bir boşaldı ki, dölleri taa enseme, türbanıma kadar gelmiştir…
Dönüp babama baktığımda, gözleri kaymış, olduğu yere çökmüştü. Ben de ayakta zor duruyordum, gözümün önü karardı ve bir adım atamadan babamın kucağına yığılıp kaldım, bayılacaktım. Biraz kendime gelir gibi olunca beni kaldırdı ve “Hadi banyoya!” dedi. Beni banyoya götürüp, çırılçıplak soydu ve duşun altına soktu, kendi de soyunup duşun altına girdi. Beni yıkarken, sabunlu elleri halen götümde geziyordu. Ben, “Artık yeter baba!” dedim. “Dur kızım, ne yetmesi? Annen gelene kadar durmak yok! Ayrıca senin o götüne duşta da kaymazsam ölürüm! Hatta mutfakta, odanda, salonda… İki gün boyunca karımsın artık!” diyerek, beni duşun altında da götten sikti. Ve dahası da geldi 🙂