Kocası Gece İşe Gidince Mahallenin Torbacısına Çaktıran Kancık Orospu; Kırk yaşında, uzun boylu, kalçaları ve göğüsleri dolgun bir kadınım. Ehh, balık etliyim de biraz. Evliyim ve iki çocuğum var. Özel bir dershanede öğretmenim. Öğretmen olmamdan dolayı bakımıma özen gösterir, oturuşuma kalkışıma dikkat ederim.

Kocamla, işlerimizin yoğunluğundan ve çocuklardan dolayı seks hayatımız üç dört yıldır temposunu kaybetmiş, iyice sekteye uğramıştı. Zaten yatakta sorunlarımız vardı, en azından benim açımdan…

İki çocuktan sonra vajinam eskisi gibi değildi artık, kocamın vasatın altındaki erkekliği zevk vermez olmuştu biraz da… Her seviştiğimizde tırtıklı prezervatif olmadan içime almıyordum kocamı… Hiç olmazsa girip çıkarken o tırtıkların verdiği zevk biraz uyarıyordu, bununla tatmin olmaya çalışıyordum.

Baharın gelmesi üstüne tuz biber ekmişti. Vücudumdaki bütün cinsel hormonlar tavan yapmış ve kocamla sevişmek için onun keyfinin gelmesini, bir uygun anı beklemek zorunda kalıyordum…

Akşamları saat beş gibi eve geliyordum. Apartmanın arkasındaki bizim daireye özel otoparka arabamı bırakır, arka zemin kat giriş dairede oturan komşum Aysellerin önündeki daracık yoldan geçerdim. Bizden başka kullanan olmazdı o geçişi… Önünden geçtiğim salon penceresi hep açık olurdu, ama içeri pek dikkat etmezdim.

Aysel ve kocası da, benim kocam gibi işten saat sekiz gibi gelirlerdi. Üniversiteye giden kızlarıyla da pek karşılaşmazdım. Ama arada sırada, üniversiteye hazırlanan lise son sınıf öğrencisi oğulları Can ile karşılaşır, ayaküstü sohbet eder, ona çözmesi için Matematik ve Geometri soruları verirdim.

Bir gün yine pencerenin önünden geçerken, içeriden bir kadının inleme seslerini duydum. Doğal olarak dikkatimi çekmiş, ağır çekim yavaşlayarak geçerken, göz ucuyla aralık olan tülden içeri baktığımda şok oldum.

Dev ekranda bir porno film oynuyordu. Sesler dışarıya kadar yayılıyordu, seyreden farkında olmadan… Ama kimin seyrettiğini göremedim. Tabii hemen yoluma devam ettim. Ondan sonraki günler, her gün pencerenin önünden geçerken dikkat kesiliyordum. Ve her seferinde ekranda porno görüyor ve inleyen kadın sesleri duyuyordum.

Arka arkaya iki hafta boyunca, her gün ekranda porno görünce dayanamadım ve sonunda evin zilini çaldım. Üniversite öğrencisi kızın ateşi başına vurmuştu anlaşılan… Ama dikkatli olmalıydı, büyüğü ve bir eğitimci olarak uyarmalıydım kızı… Biraz bekledim, fakat kapı açılmadı. Tekrar pencerenin önüne gittim ve aralık olan tülü biraz kenara çektim. Ve o anda gördüğüm şey karşısında hayrete düştüm.

Kız değildi her gün pornoyu seyreden… Can… Pür dikkat ekrandaki pornoya odaklanmış, belden aşağısı çıplak, mastürbasyon yapıyordu. Tanrım, ne kadar kalın bir yaraktı o öyle!

Porno seyredenin Can olacağını hiç tahmin edememiştim. Çünkü Can, çok sessiz sakin bir çocuktu benim gözümde, küçücük gibi görünürdü bana… Meğerse her gün mastürbasyon yapacak kadar azgınmış. Hele o kalın yarağı yok mu, gözümü alamıyordum yarağından!

Şoku atlattım ve tekrar kapılarına gittim, zile bastım. Kapı yine açılmadı. Zaten açılsa ne diyecektim ki? Tam vazgeçip, kendi daireme doğru çıkmaya niyetlenmiştim ki, Can soluk soluğa kapıyı açtı ve

“Kusura bakma Meltem abla, kendimi ders çalışmaya öyle bir kaptırmışım ki, zili geç duydum! Çözemediğim bir kaç soru vardı da…“ dedi.

İçimden “Seni fırlama seni, demek ders çalışıyordun! Ulan porno seyredip mastürbasyon yapmanın adı şimdi ders çalışmak mı oldu? Ben sana ders çalışmayı göstermez miyim!“ diye geçirerek, hemen muhabbete girdim,

“Can, sınavlar yaklaştı canım… Eğer yarın işin yoksa saat beş gibi bana gel de, anlamadığın konularda yardımcı olayım!” dedim.

Can da kabul etti. Aklımdan geçen şey, her gün porno seyredip otuz bir çeken bu yeni yetmenin ateşini kendi ateşimle söndürmekti. Vedalaşıp, eve çıktım.

Can’ı o halde görünce amım sulanmıştı, ama amımla oynamadım, ki bütün ateşim yarın Can’a kalsın diye. Hemen annemi aradım ve ertesi gün çocukları okuldan almasını ve kendi evine götürmesini, benim dershanede toplantım olduğunu söyledim. Annem de seve seve kabul etti…

Büyük gün gelmişti. Kaç aylık seks hasretimi, açlığımı, işi gücü her gün porno izlemek olan bir yeni yetmenin tazecik ve kalın aletiyle dindirecektim. Belki de hiç gerçek bir vajina görmemişti çocuk… Büyük olasılıkla bakirdi.

Onunla sevişmeyi bu denli istememdeki tek önemli etken o kalın erkekliğiydi. İki çocuk doğurduktan sonra vajinam epeyce genişlemiş ve kocamın da ortalama kalınlıktaki penisine rağmen, kocam tırtıklı prezervatif takmadan orgazm olamıyordum. Yani prezervatifi korunma amaçlı kullanmıyorduk.

Her neyse, o gün son dersimin boş olmasını fırsat bilip dershaneden erken çıktım. Eve gidip, hızlıca duş aldım, kokulandım ve kasıklarımdaki kılları düzgünce temizledim, pırıl pırıl yaptım.

Saat beşe yaklaşınca, sanki dershaneden gelmişim gibi hazırlandım. Minicik daracık bir etek, dekoltesi epey fazla, seksi bir bluz giydim. Çok geçmeden Can da kitaplarını alıp geldi.

“Gel, koltukta oturup rahat rahat çalışalım. Rahatlarsan daha iyi aklına girer konular…” diyerek koltuğa oturduk yan yana, derse başladık.

İlk başta çözemediği dört beş tane soruyu anlattım. Beraber gerçekten ders çalıştık kısa bir süre… Gözleri mini eteğimin açıkta bıraktığı bacaklarımda dolaşıyordu veledin… Anlattıklarımı tam olarak anladığından şüpheliydim. En son bacaklarıma istemsizce dikilen bakışlarını yakalayınca uyardım,

“Cann… Nereye bakıyorsun sen? Aklını derse vermiyorsun galiba…“ Yüzü kıpkırmızı olmuştu utancından… Şuh bir kahkaha patlattım,

“Şuna bakın, kıpkırmızı oldu yüzü… Ah siz gençler, iki bacak görünce gözlerinizi dikiyorsunuz hemen…” diyerek delikanlıyı rahatlattım biraz, ortamı yumuşattım. Sonra da,

“Can, seninle ciddi bir şey konuşmam lazım!” dedim. Can biraz şaşkınca,

“Ne oldu Meltem abla?“ dedi.

“Bırak şimdi ablayı Can… Bu yaşta cinselliğe ilgi duyman çok normal aslında… Her gün evde yalnız kalıyorsun. Ama hiç dikkat etmiyorsun yavrum. Penceren açık, kaç gündür istemeden takip ediyorum, her gün yüksek sesle porno izliyorsun ve eminim her gün de otuz bir çekiyorsundur!” dedim.

Can’ın yüzü yine utancından kızardı, bir şey diyemedi önce, sonra da.

“Yok abla…“ diye kekeledi yarım ağızla… Saçını okşadım, yatıştırmak ister gibi,

“Seni suçlamak için söylemedim bunu güzelim… Sadece adam gibi seks yapmak varken, her gün kendi kendine otuz bir çekmene acıdım.” Kızarmış yüzünü önüne eğdi, “Hiç kız arkadaşın yok mu? Onlarla bir şeyler yapsana… Bu kadar mastürbasyon zararlı senin için çocuğum…”

Yüzüme kaçamak ve utangaç bakışlarla baktı, sonra tekrar önüne… Ben üsteleyince kısık sesle,

“Nerde Meltem abla? Sınıfta birkaç kız var, onlar da hayatta gelmezler benimle, bir şey yaparız diye ödleri patlıyor.”

Hala saçlarını okşuyordum. Genç irisi omuzlarını, kollarını okşadım. Ürperdiğini, sıcak parmaklarımın temasından etkilendiğini görebiliyordum.

“İster misin ben sana yardımcı olayım? Senin ateşinin söndürülmesi gerek canım… Yoksa derslerde başarılı olamazsın. Aklın sürekli apış aranda kalacak senin…”

“Nasıl yani Meltem abla?” diye kekeledi, merakla yüzüme bakıyordu.

“Şimdi ben senin ateşini alacağım, gel benimle!” dedim ve oturduğum koltuktan kalkıp kalçalarımı kıvıra kıvıra, yuvarlak hatlarımı oğlanın gözüne soka soka yatak odasına doğru yürüdüm.

Can da bekletmeden hemen peşimden geldi. Yatak odasına girince kapıyı kapattım ve kapıya yaslanıp, iri göğüslerimi öne çıkardım, şuh bir tavırla ona baktım. Bir adım önümde duruyor, parlayan gözlerle bakıyordu bana…

Ben de heyecanlıydım aslında… Genç, hayatında hiç sevişmemiş, hiç kadın yüzü görmemiş bir delikanlıyla yatak odamda yalnızdım. Dilimle kıpkırmızı ruj sürdüğüm dudaklarımı yalayıp ıslattım, “O kadar porno seyrediyorsun, neler öğrendin o filmlerden, hadi göster ablana bakayım!“ dedim.

Can iki kolumdan da sıkıca tuttu ve hafif eğilip dudaklarıma yapıştı. Dudaklarımı çok büyük bir tutkuyla öpüyordu. Başından hafifçe tutup biraz aşağı bastırdım ve boynumu öpmeye başladı.

Müthiş bir his yaşatıyordu bana. Kıtlıktan çıkmış gibi boynumu öpüyor, elleri belimde, popomda ve memelerimde öyle bir dolaşıyordu ki, bütün bir gün böyle durabilirdik.

Bacağımı hafifçe bacağına doladım ve daracık mini eteğimin kumaşından, onun kotunun içinde kalkmış sikini hissetmeye başladım. Beni kollarıyla sımsıkı sarıp kendine çekti. Döndürdü, sertçe yatağa attı ve bir çırpıda soyundu. Yakından görünce daha iyi anladım, gerçekten çok kalın bir yarrağı vardı.

Yanıma uzandı ve boynumu yine deli gibi öpmeye devam ederken, elleriyle de kocam memelerimi üstümdeki bluz ve sütyenden çıkarmayı deniyordu.

Uğraşmasına dayanamadım, bir anlığına hafifçe doğruldum ve bluzumu çıkarıp attı. Omuzlarımı hayvanca öperek, sütyenin askılarını koluma sıyırdı ve bir beden küçük sütyenimden taşan memelerimi yalamaya başladı…

Sonra sütyenimin kopçalarını çözmeyi denedi, ama beceremedi.

“Bırak ben çözeyim istersen?” dediysem de, kendisi çözmek için uğraşmaya devam etti.

Yine beceremeyince, birden sütyenimi ortadan yırttı ve memelerimi özgürlüğüne kavuşturdu. Çıplak memelerimi görünce iyice azıp, kafasını memelerime gömdü. Sanki kafasını oradan hiç çıkartmayacak gibiydi.

Memelerime gömülmüşken eteğimi çıkardı altımdan ve aşağıya kayarak, bacaklarımı öpmeye başladı. Sonunda külodumu da çıkardı. Amımı görünceye kadar hiç konuşmamıştı, sadece o hırçın öpme ve yalama sesleri ve tabii ki benim inleme seslerim vardı. Amımı gördüğünde, “Çok güzelsin Meltem abla!“ deyip, amıma yumuldu ve yalamaya başladı.

Hayatımda ilk defa birisi bana oral seks yapıyordu. Elleriyle de memelerimi hamur gibi yoğuruyor, iyice sulanan amımı köpek gibi yalıyordu. Boşalmamıştım, ama mahvolmuştum…

Galiba dili yoruldu ki, yalamayı bıraktı ve yüzüme bakarak, “Hazır mısın?” dedi. Kafamı salladım.

“Evet erkeğim… Hazırım… Sen bu işi iyi öğrenmişsin doğrusu..”

Doğruldu ve bacaklarımı aralayıp arasında yerini aldı. Yarrağını amıma geçirmeye hazırlanırken, bacağımı karnıma kadar çektim ve yavaş girmesini söyledim. Ama o köklemeye çalıştı. Bacağımla hızını kesmeme rağmen, bütün yarrağını amıma sokmaya çalışıyordu.

“Dur artık, yırtacaksın!“ diye bağırınca durdu ve yavaş yavaş git gel yapmaya başladı.

Amımı sikerken bile memelerimle, omuzumla ve boynumla oynuyordu. İki üç dakika sonra kas katı kesildi ve iyice yüklenmeye başladı. Yüklenirken de, beni omuzlarımdan tuttu ve kendine çekmeye başladı. Amımın iç duvarları acıyordu ve “Çık içimden!” diye bağırıyordum.

Bir anda böğürerek içime boşalmaya başladı. O kadar tazyikliydi ki, boşalırken siki içimde oynuyordu. Boşalması bitince üstüme yığıldı, kaldı. Zor bela üstümden itip, bağırmaya başladım, “Hayvan, niye içime boşalıyorsun!“ diye.

Biraz kendine geldiğinde, özür diledi ve ensemden tutup öpmeye çalıştı. Onu sertçe itip, çekmecemden ertesi gün hapı aradım ve koca kutunun içinde bir tane hap bulunca rahatladım. Hemen banyoya gittim, hapı yutup, amımın içine su tuttum. Sonra da bir duş alıp, çıktım.

Can’ı gitti sanıyordum. Ama o halen yatakta yatıyordu. Ve bu arada tekrar kaldırdığı sikini sıvazlıyordu. Biraz sertçe, “Sen daha gitmedin mi?” dedim. Can ise sikini kökünden tutup sallayarak,

“Bak seni istiyor Meltem abla!“ deyince, “Artık istemiyorum, çok erken boşaldın, hem de o kadar söylememe rağmen içime boşaldın!” diye azarladım.

Ama o yine özür diledi ve yataktan kalkıp, önce saçımdaki havluyu, sonra bornozumu çıkarttı. Boynumu, memelerimi öpüp yalamaya başlayınca, ben yelkenleri suya indirdim, “İyi, hadi bir daha yapalım!“ dedim.

Ve bu sefer her şeyi benim istediğim gibi yaparak sikti beni. Üstelik bu kez yarım saate yakın sikti ve beni iki kez orgazm etti. Amımdan çıkıp, üstümden kalktığında, ben de onu mastürbasyon yaparak boşaltmayı düşünerek doğruldum. Ama, “Hadi dogy yapalım Meltem abla… Seni arkandan yapmak istiyorum!” dedi. Şaşırmıştım, “Nasıl arkadan?“ diye sordum.

“Bildiğin arkadan, anal, götten yani!” dedi.

O güne kadar hiç anal seks yapmamıştım, ama çok da merak ediyordum, çünkü götten yaptıran arkadaşlarım ballandıra ballandıra anlatıyorlardı. Bir anda onun da çekiştirip zorlamasıyla kendimi Can’ın önünde domalmış buldum. Gardrobun aynasından birbirimizi süzdük.

Çok gerilmiştim. Can arkamdan yaklaşıp eğildi, biraz daha memelerimle oynadı. Sonra çekildi, ne yapacak diye beklerken dilinin sıcaklığını göt deliğimde hissettim bir anda… Tüylerim diken diken oldu, huylandım. Can biraz götümü yaladı ve öptü. Dilini sertleştirip deliğimden içeriye sokmaya çalıştı.

Zevk almaya başlamıştım. İstemsizce kasılıp gevşeyen göt deliğim açılıp kapanıyor, sanki içine girmesi için delikanlıya göz kırpıyordu. Sonra da yarağının başını göt deliğime dayadı ve bastırmaya başladı…

Yavaş yavaş, sadece yarağının başını sokup çıkararak göt deliğimi genişletmeye çalışıyordu. Ama bu yaşıma kadar hiç sikilmemiş götüm çok acıyordu.

“Çok acıyor, yapma!“ dedim, ama Can, “Merak etme abla… Ben halledeceğim!” diyerek arkamdan çekildi. Önüme geldi, sikini ağzıma dayadı. Ne yapmak istediğini anlamıştım. Ağzımda ıslatmamı istiyordu sikini… Bu benim de işime gelecekti, kayganlaşan sikini daha kolay alabilecektim götüme…

Ağzımı olabildiğince açıp sikinin başını soktum. Emmeye çalışırken saçımdan tutup bir anda boğazıma kadar dayadı aletini… Nefessiz kaldım, çırpınmaya başladım. Bırakması için belini tırnaklıyor, başımı sağa sola sallayıp kaçınmaya çalışıyordum ama nafile…

Gözlerimden yaş gelene kadar adeta ağzımı sikti hayvan çocuk… Sonunda bıraktığında nefes nefese kalmıştım. Öğürüyor, ağzımdan akan salyaları silmeye çalışıyordum. Onun siki de nasibini almıştı tükürüklerimden, dudaklarımla sikinin başı arasında tükürükten iplikler oluşmuştu.

Tekrar arkama geçti, tekrar göt deliğimi yaladı, okkalı bir tükürük bıraktı yukarıdan…Sikini tutup başıyla deliğimi okşadı. Kaygan ve ıslak temasını deliğimde hissettiğimde zevkle ürperdim. Bacaklarım istemsizce aralandı sikini almaya hazırdım.

Başı girdi biraz deliğime… Zorlanıyordum, ıkınarak almaya çalışıyordum ki insafsız velet hepsini bir anda götüme kökledi. O kadar çok canım yandı ki, resmen gözümden yaşlar geldi.

Ama bu dakikadan sonra yapacak bir şey yoktu, mecburen katlandım. Can belki on beş yirmi dakika kadar da götümü sikti. Gardrop aynasında bizi görebiliyordum yaşlı gözlerimle baktığımda… Sokakta sikişen iki köpekten farkımız yoktu.

Aygır çocuk belimden tutmuş arkamda gidip geliyor, kasıkları kalçalarıma vurdukça şak şak sesler çıkıyordu. Ve utanıyorum ama… Sikini her sokup çıkardığında deliğimden sesler çıkartıyordu. O koca yarak kanırta kanırta deliğimden çıkarken içimdeki gaz da basınçla pırt pırt sesleriyle dışarı çıkıyordu.

“Ohhh… Yapma Can…” diye yalvardım umutsuzca… “Utanıyorum. Yavaş sik… Ses çıkartma…”

“Off… Hiç utanma abla… Ben zevk alıyorum. Çekinmene gerek yok. Böyle daha güzel… Osurta osurta sikiyorum seni… Götünü sikiyorum. Daracık götünün deliği biliyor musun? Ohhhh… Çok zevkli…”

“Sapık çocuk… Aahhh… Yavaşşş…”

Eğilip bir eliyle alttan amımı avuçlayınca ben zevkten kendimden geçtim artık… Kalın siki göt deliğimde gidip geliyor, başı içimden çıkana kadar çekilip bir anda o koca başlı sikini götüme gömüyordu. Her hareketinde benden osurur gibi sesler çıkması onu daha da tahrik ediyordu.

Göt deliğimde sikinin kaygan teması, amımda sürekli hareket eden parmaklarının giriş çıkışı, klitorisimi iki parmağının arasında ezmesi… Sonunda erkeğim beni kendine çekip böğürerek boşalırken ben de kendimi kaybettim, çılgın gibi orgazm olmaya başladım.

Sonunda yığılıp kaldım. Son bir pırtlamayla koca yarak götümden çıktı. Sanki hava cereyanı almış gibi içim üşüdü siki çıkınca… Eminim deliğin ağzı açık kalmış olmalıydı.

Beraber duş aldıktan sonra ve Can’ı uğurladım.

Ne yalan söyleyeyim, ilk başta çok acısa da, götten sikilmek de güzel oluyormuş. İlk sevişmemizde erken boşalan ve döllerini içime akıtan Can’ı çoktan affetmiştim!

Genç bir delikanlıya tecrübe kazandırmış, kendi açlığımı da gidermiştim sonunda… Kocamın tırtıklı prezervatiflerine ihtiyacım kalmamıştı.

Eminim, bundan sonra ne zaman istesem koşa koşa gelecekti yakışıklı sikicim…

Leave a Reply

Your email address will not be published.